Bölüm 9.

1.3K 185 193
                                    

Günümüz

" O günden sonra tüm varlığımı o şerefsizleri öldürmek için ortaya koydum. Chuuya zeki olmadığını söyleyip çekinse de, videolar ile dövüş sanatlarını öğrenmeye başladığında aslında vücudunun ne kadar esnek olduğunu fark ettik. "

Dazai güldü ve orta sehpanın üzerinde bağdaş kurmuş Chuuya'ya baktı.

" Başlarda bu kadar agresif değildi, hatta hiç değildi. Oranın katı kuralları ve yaşadığı zorluklar onu bu şekilde isyankâr birine dönüştürdü. "

" Ben isyankâr değilim! "

Chuuya göz devirip Dazai'ye karşı çıktığında ikisi de merakla onları dinleyen Ranpo'ya döndü.

" Hikâyeniz gerçekten etkileyici. Oradan nasıl kurtulduğunuzu merak ediyorum. "

" Onu da ben anlatayı-- "

" Chuuya-san! Taşıma işlerimiz bitti. "

Gin lafa girdiğinde Chuuya cümlesini tamamlayamamıştı. Oturduğu yerden kalktıktan sonra diğerlerinin yanına giderek eşyaların yerleri hakkında emirler vermeye başlarken Dazai Ranpo'ya bakarak güldü.

" Onu da daha müsait bir zamanda anlatırız, ha? Tabii bir daha bizimle görüşme fırsatın olur mu bilemem. "

Ranpo yanlarından ayrılmak üzere ayağa kalktıktan sonra omuzlarını indirip kaldırdı. Her zamanki umursamaz tavrı üzerindeydi.

" Belli mi olur? Belki yeniden karşılaşırız. Size kolay gelsin. "

Dış kapıya doğru adımlarken saatlerdir yerde duran cesede baktı ve Dazai'ye döndü.

" Peki bu adamı neden öldürdünüz? "

Dazai de yerinden kalktıktan sonra varlığını neredeyse unuttukları cesedin yanına geldi.

" Francis'in okulunda çalışanlardan biri. İzini sürerken markette bir kadını taciz ederken yakaladık. Francis ve adamları bizi artık çok iyi tanıyor, bu yüzden gördükleri an kaçıyorlar. "

Dazai keyifle açıkladıktan sonra Ranpo kafa salladı anladığını belli ederek.

" Fazla bekletmeyin. Cesetler çabucak kokar ve bu kokuyu insanlar alamasa da vahşi hayvanlar kolayca alabilir. Geceleyin evin etrafını bir kurt sürüsü kaplasın istemezsiniz. "

.

Ranpo evden ayrılalı 4 saat olmuştu ve evdekiler üstünkörü bir temizliğe giriştikten sonra yorgun argın bir şekilde salondaki koltuğa kurulmuşlardı.

" Çok yoruldum. "

Atsushi bitkin bir şekilde söylendiğinde Kenji yüzündeki gülümseme ile karşılık verdi.

" Ekibimiz için yorulabiliriz! "

" Kimin hangi odada kalacağını belirlememiz gerekiyor. "

Gin tekli koltukta bağdaş kurmuş şekilde otururken Dazai'ye ve Chuuya'ya baktı.

Dazai neredeyse uyumak üzereydi, Chuuya ise elindeki telefonla ilgileniyordu. Dolayısıyla ikisi de duymamıştı. Gin pes edip yerinden kalktıktan sonra üst kata doğru çıkmaya başladı. Yatakları hazırlayacak, bıçaklarını her gece uyumadan önce yaptığı gibi temizleyecekti.

" Cesedi bir an önce gömmemiz gerekiyor, Dazai-san. "

Atsushi uyuklayıp duran Dazai'ye söyledikten sonra Dazai gözlerini yavaşça açmıştı. Uykulu ses tonuyla cevap vermeye çalıştı.

" Araba biraz aşağıda kaldı. Kenji ve sen gidip ekipmanları alın. "

" Anlaşıldı. "

Bunun üzerine ikili evden çıktıktan sonra Chuuya da elindeki telefonu bırakarak evin mutfak bölümüne ilerledi.

" Umarım ocak çalışıyordur. "

" Bugün içecek misin? "

" İki gündür içmiyorum. "

" Yine iyi bir ilerleme kaydettin. "

Bahsettikleri şey elbette Chuuya'nın kaynamış sütüydü. Dazai Atsushi tarafından uykusu bölündüğü için yerinden kalktı ve esnedikten sonra mutfağa, Chuuya'nın yanına gitti. O poşetlerden süt paketini ararken Dazai de mutfağı inceliyordu.

" Aslında güzel bir ev. Ranpo'dan bu ev hakkında bilgi almayı unuttuk. "

Chuuya göz devirdikten sonra elindeki süt paketini küçük tencereye boşalttı.

" Ev hakkında bilgi alıp ne yapacaksın? "

" Ya bir gün sahibi çıkagelirse? "

" Eğer sahibi zombi değilse çıkagelemez Dazai. Bu ev en az 150 yıllık gibi duruyor. "

Dazai sadece gülerek cevap verdi. Mutfaktan çıkmadan önce Gin'in ayak seslerini salonda duymuş, orada beklemişti.

" Bu gecelik hepimiz salonda yatabilir miyiz? Üst kattaki odalar harabe bir şekilde. Düzenlemek günler sürer. "

Dazai umursuzca kafa salladı.

" Benim için fark etmez. Sadece uyumak istiyorum. "

Ardından Chuuya kaynayan sütünü yudumlarken araya girdi.

" Dazai ile dip dibe olmadığı sürece sorun yok. "

" Yurttayken her gün birlikte yattığımızı ne çabuk unuttun, Chuuya. "

" Sessiz ol Dazai. "

Chuuya eliyle Dazai'nin göğsüne bastırıp onu yavaşça ittikten sonra salona doğru ilerledi, elindeki bardakla. Büyük koltuğa bedenini bıraktıktan sonra güldü.

" Ah, bu koltuk benim. "

" Sen o koltuk için çok küçüksün. Tek kişilik koltukta uyu. "

" Banane! "

" Ben tek kişilik koltuğa sığmam! "

" Ba-na-ne! "

Onlar yeniden didişedururken evin camından içeriye bakarak onları izleyen bir çift parlak gözden habersizlerdi.

Mokro [ soukoku ]Where stories live. Discover now