13. BÖLÜM - GÜNEŞ SÖNDÜĞÜNDE

16.4K 337 272
                                    




Beğenip yorum yapmayı unutmayın lütfen. Ayrıca bir sonraki bölüm için alıntıları instagramdan da paylaşıyorum. Oradan etkileşim halinde olabiliriz. 🖤

Instagram: rana.betb ve vedayakasi

güneş bu sefer kendini yaktı,

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

güneş bu sefer kendini yaktı,

"zaten hep sönüktü gözlerimdeki ışıltı."

13. BÖLÜM - GÜNEŞ SÖNDÜĞÜNDE

Olivia Rodrigo, Favorite Crime

Son bir dans provasından sonra günler önce alınan beyaz elbisem dün akşam elime ulaşmıştı. Sabah kalktığım anda ise Selenra beni ona uzun süre bakarken bulmuştu. Birazdan elbiseyi ardından da onunla beraber kendimi de balkondan atacakmışım gibi göründüğümü düşündüğünü söylemişti. Haksız sayılmazdı. Düşünmüştüm. Ama birinin yüksek bir yere çıkıp oradan anlarsa ne olur diye düşünmesi gibi kaotik ama bir o kadar da yapmayacağı için masumane bir düşünceydi. Ana fikir meraktı. Sadece merak. Şu an yapsam ne olurdu düşüncesi...

Yalnız kalmak adına çiçekçi dükkânında çalışmasam ne olurdu?

Peki, Arslan'ın yanında olma istediğim nüksetmeseydi ne olurdu?

Bu iki soru bizi asıl sorumuza yönlendiriyor.

Ayça Hanım'ın teklifini kabul etmesem ne olurdu?

Ben söyleyeyim. Hiçbir şey. Şu zamana kadar yaşadığım hiçbir şey yaşanmazdı. Züppelerin arasına girmez, onlarla arkadaşlık etmek, özlerinde iyi insanlar olduğunu öğrenemezdim.

Yaptığım her şeyi isteksiz bir biçimde yapmıyormuş gibi görünmeye gayret gösteriyordum ama en son Arslan ile olanlardan sonra kafam o kadar allak bullak olmuştu ki ne düşünmem gerektiğini bilemiyordum. Sanki bir kuyunun içine düşmüştüm ve merdiven uzatabilecekken yukarıya çıkarsam daha çok zarar göreceğime inandığından çıkmama yardım etmiyor gibiydi.

Buraya adım attığım günden beri sanki yalanlarım ve sırlarım kanımda akan kanı zehirliyordu. Sırlar, yalanı, yalanlar da daha nicelerinin doğmasını sağlarken her yutkunuşumda ve her soluk verişim de daha da zehirle kaplanıyordu etrafım.

Kendimi o kadar karanlıktaymışım gibi hissediyordum ki buranın güneşli havasına bile layık değildim. Çıplak ayak toprağa bassam etrafımdaki çimenler kaybolacak, çiçekler ise oracıkta solacaktı adeta.

Kahvaltıya indiğimde herkesin suratı ayrı bir gülücükler saçıyordu. Sosyeteye tanıtımın bu kadar önemli bir şey olduğundan haberim yoktu. Ama bu gülücüklerin bugünün kutlu gün olarak ilan edilmesinden kaynaklı olduğunu düşünüyordum.

VEDA YAKASIWhere stories live. Discover now