10. BÖLÜM - LABİRENT

5.2K 464 421
                                    




Beğenip yorum yapmayı unutmayın lütfen. Satır arası yorumlarınızı okumaya ve sizinle sohbet etmeye bayılıyorum.

Instagram: rana.betb ve vedayakasi

sırtında bıçaklar, kafasında kurşunlar

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

sırtında bıçaklar, kafasında kurşunlar...

göğsündeki kâğıt kesikleri mi canını en acıtanlar?


10. BÖLÜM - LABİRENT

Vanbur, In Cold Light


Hafsa'nın verdiği partiye dair neredeyse hiçbir şey hatırlamıyordum. Eğer Selenra o günün sabahında bana bazı şeyler anlatmasaydı sadece partiye girdikten sonraki ilk on beş dakikayı anımsadığımı söyleyebilirdim.

Zaman biraz olsun geçtiğinde Anıl ile uğraşılması, Kamer'in kollarındaki yaralara sadece benim şahit olmam, sonrasında verilen kek... Hayal meyal yukarı kata çıktığımı ve orada Deha ile konuştuğumu hatırlıyordum. Bir de Arslan'ı... Ama o tamamen benim hayal gücüm diye düşünmüştüm. Eğer Selenra, Arslan'ın beni ona verdiğini söylemeseydi hayal olarak kalmaya da devam edecekti.

O günü Dehaya sorduğumda ise üzerine kustuğumu söylemişti. Hepsi bu kadar. Başka hiçbir şey anlatmamıştı. İlk başta kusmanın haricinde kötü bir şey yaptığımı sanmıştım çünkü suratıma her zamanki gibi bakamıyordu. Ama bugün daha iyiydi. Yani öyle sanıyordum.

Bugün Erdem'in abisinin düğününe gitmek adına ayarlanan tekneyi kaçırdığımızdan dolayı onların vasat bulduğu bir tekneye binmek zorundaydık. Düğün iki yakanın ortasındaki epey küçük bir adadaydı. O adada büyük partiler, balolar ve düğünler düzenlenirdi. Adanın ortasında sadece bir tane malikâne vardı ve oranın ihtiyaçlarını Alanza'nın önde gelen sakinleri karşılardı. İlk defa gitme şansını elde etmiştim.

"Biz niye her seferinde son dakika bir yerlere yetişiyoruz ya?" diyerek parlayan Anıl saçını geriye doğru sabitlemeye çalışıyordu. Böyle bir isyan etmesine anlam verememiştim çünkü son dakika bir yerlere yetişmelerinin sebebi genelde o oluyordu.

Bugün sabah 06.00'ya kadar dün satışa sunulan bir video oyununu oynadıkları için geç kalmışlardı. Onları uyandıracağız diye kendimiz son anda hazırlanmıştık. Normal şartlarda aile olarak gidilen davete biz dörtlü bir arkadaş grubu olarak gidiyorduk. Deha daha kravatını bile bağlayamamıştı. Ben ise koşturduğumuz için topuklu ayakkabılarımı elimde tutuyordum.

Şansa bak ki, aileleri Deha ve Anıl'ı hiç aramamıştı. Normalde herhangi bir davet ya da parti olduğunda Selenra'nın koordine ettiklerini biliyorlardı. Ona güvendikleri için gençler olarak hep beraber geleceğimizi düşünmüş olmalılardı ki Selenra onları aradıklarında yanımızda olduklarına çok eminlerdi. Selenra da bozuntuya vermeden nerede olabileceklerini düşünüp beni de peşinden koşturmuştu. En sonunda yirmi dört saat açık olan internet kafede uyuduklarına şahit olmuştuk. Normalde kendi evlerinde bu kadar uzun süre oynadıkları takdirde ailelerinden laf geleceğini bildikleri için hiç riske atmadan dışarıda olmayı tercih etmişlerdi.

VEDA YAKASIOnde histórias criam vida. Descubra agora