4. BÖLÜM - BİR BİLMECENİN KOYNUNDA

6.8K 607 274
                                    




Beğenip yorum yapmayı unutmayın lütfen. Satır arası yorumlarınızı okumaya ve sizinle sohbet etmeye bayılıyorum.

Instagram: rana.betb ve vedayakasi

tek yalancı güneş değil, tüm samanyolunun mumu yanıyor

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

tek yalancı güneş değil, tüm samanyolunun mumu yanıyor.

4. BÖLÜM - BİR BİLMECENİN KOYNUNDA

Shawn Mendes, Perfectly Wrong

Akşam eve vardıktan sonra bana alınan yeni pijamaları giyip mesaj gelmesini beklemiş ve yatmıştım. Hakan Bey bu sefer 15.00 gibi gelmemi istemişti. Normalde 19.30 gibi kapattıklarını ama 19.00 olduğunda eğer sipariş gelmezse kapattıklarını söyledi. Bunu dün bana söylememiş olmasının sebebinin de zaten tahmin ediyor olduğumu düşünmesiymiş.

Ne zaman yardıma ihtiyacı olduğunu hesap edip beni çağırması uykularımı düzensizleştirebilirdi ama kimin umurundaydı ki? Bu hayatım boyunca çalıştığım en iyi işti. Daha önce bu kadar rahat bir pozisyonda çalıştığımı hatırlamıyordum.

Kahvaltı faslı yine sessiz geçmişti. Yine sosyeteye tanıtım hakkında biraz konuşulmuştu ama yine benim anladığım şeyler olmadığı için yemeğime gömülmüştüm. Bir yandan bu konu hakkında fazlaca gerilsem de benim fikrimi almadıkları çok açıktı ve onlarla konuşurken, Selenra ile konuşmam kadar rahat hissedemiyordum.

Kahvaltıdan sonra Asım Dede kullandığım telefonu gördüğü vakit resmen çıldıracağını sanmıştım. Suratında ilk defa gördüğüm ifadeler belirmişti. Ne düşündüğünü pek anlayamamıştım ama eski sakinliğini koruması adına ona da aynı açıklamayı yapmıştım.

Ders çalışırken dikkatimin dağılmasını istemiyorum.

"Benim torunum iradelidir. Tuşlu telefon olsun ya da olmasın dersini çalışmasını bilir." diyerek benden üçüncü şahıs olarak bahsetti. "Hamza'ya söyleriz sana en yakın zamanda bir tane alır. O külüstürü bir daha elinde görmek istemiyorum."

Ne kadar gerek olmadığını söylesem de cümlelerimi adeta yutmamı sağlayan bakışları yüzünden ağzımı açamamıştım. Bu da onu güldürmüştü. O gülünce boş bakmamak adına kendimi her zamanki gibi gülümsetmeye zorlamıştım.

Kahvaltıdan sonra Selenra bahçedeki havuza girmenin iyi bir fikir olacağını söylediğinde ona yüzme bilmediğimi söyledim. Büyük bir hayal kırıklığına uğramış olsa da en azından simitle girmem gerektiğini önermişti. Yazın keyfinin ancak suya girildiğinde çıktığını vesaire vesaire...

"Hiç öğrenmeye niyetlenmedin mi?" dediğinde yatağımın üzerinde bacaklarını katlayıp oturmuş ve bir omzunu başlığa doğru yaslamıştı. Ben ise ondan ödünç aldığım tokamla saçımı topluyordum. Evimdeki eşyaların hiçbirinin yanımda olmaması beni zaten yabancı olduğum bu ortamda daha da soyutluyor gibi hissediyordum. En basitinden birkaç ucu kırılmış olan plastik tarağım bile yoktu.

VEDA YAKASIWhere stories live. Discover now