~ 31.Bölüm • Figen'in Nişanı ~

21.1K 531 160
                                    

Keyifli okumalar.💘

Gözlerimi araladığımda Mertle sarmaş dolaş olduğumuzu görünce gülümsedim.
Göğsümde uyumuştu.Üzerimde onun gri eşofmanıyla komik duran halime kıkırdamadan edemedim.Mert'in yüzüne düşen saçları elimle iterek ona bakmaya devam ettim.Uyurken o kadar masum ve yakışıklı gözüküyordu ki eğilip dudağına ufak bir öpücük kondurdum.Geri çekilecekken Mert belimdeki elleriyle beni daha sıkı sarmış, kendine doğru çekmişti.

Gözlerini aralayarak bana bakıp gülümsedi. "Günaydın güzelim." Gözleri ve dudakları arasında mekik dokuduktan sonra ona baktım. "Günaydın, yaramaz çocuk." Kaşlarını çatarak yüzüne muzip bir gülümseme kondurdu. "Yaramaz çocuk mu?" Başımı sallayarak onayladım onu. "Evet şu haline bak, kavga etmeden duramıyorsun." Omuz silkerek doğruldu ve beni kucağına çekti. "Aklımı başımdan alan birisi olunca, ne yaptığımı pek bilmiyorum." Ona bakarak güldüm. "Yaa tabi, ne demezsin."

Kucağında doğrularak ona baktım.
İkimizde oturur pozisyona gelmiştik.
Önüme düşen saçları hızlıca arkama atarken Mert her hareketimi izliyordu.
Sonunda nefesini yavaşca bırakarak hâla belimde olan elleriyle beni kendine daha çok çekerek bedenine yapıştırdı. "Aklımı başımdan alıyorsun." Yavaşca dudaklarıma yaklaşırken heycandan göğsümün tıkandığını hissediyordum.

Beni öpmesini beklerken eğilip burnumdan öpmüş geri çekilmişti.İçimde bir şeylerin koptuğunu hissetsem de belli etmemiştim.Kucağından kalkmış,
telefonum kaptığım gibi banyoya yönelmiştim.Hızlıca elimi yüzümü yıkayarak kendime çeki düzen verdikten sonra Mertle karşılaşmamaya dua ederek aşağı indim.

Hızlıca telefonuma göz gezdirirken Figen'in mesajları ve bilmediğim bir numaradan arama olduğunu gördüm.
Bilinmeyen'in olduğunu düşünerek numarayı engellemiştim.

Bu nereye kadar böyle gidecekti bilmiyordum.

Figen, bugün hazırlıklar olduğu için evde olacağını ve işim biter bitmez yanına gitmem gerektiğini söyleyen bir mesaj atmıştı.Onu onaylayarak telefonu cebime attım ve mutfağa ilerledim.

Kahvaltılıkları buzdolabından çıkarırken dün Mertle olan konuşmamız kafamı kurcalıyordu.Bir anda ortaya çıkan bir kız ve yaşadıkları Mert'in göğsünde bir yaraydı.Bu beni sinirlendirmemiş aksine duygusallaştırmıştı.Kıza acımıştım, kim bilir daha neler yaşamıştı ama Mert'e sorunca kestirip atmıştı işte.Bu günü atlattıktan sonra Figen'e soracaktım.
Belki de Figenle konuştuktan sonra Gökhan'a sormama gerek kalmazdı.

Ah,evet ve bugün Figen'in istemesi vardı.Figen'in annesi ve babası benim anne ve babamla birlikte geliyordu.Mert'i onlara söylemek istesem de bir yanım endişeliydi.Annem her zaman beni destekler, kararlarıma saygı duyardı ama babam ketumdu Mert'i beğense bile asla söylemezdi.Bu akşam neler yaşanacağını çok merak ediyordum.

Salatalık ve domatesleri doğradıktan sonra, hâla odada olduğunu düşündüğüm sevgilime bağırdım.

"Aşkım, tabaklar nerede!"

Saniyeler geçmemişti ki cevap verdi.

"Sol üst dolapta güzelim!"

Dediği dolabı açarak bir kaç tane tabak almış, hazırladıklarımı koymuştum.Pişi yapmak için hızlıca hazırladığım hamuru kızgın yağa dökerken Mert merdivenin başından bağırmıştı.

"Of, ev ne güzel koktu be! Hemen elimi yüzümü yıkayıp geliyorum güzelim."

Onu onayladıktan sonra pişen pişileri masaya koyarak çayları doldurmak için mutfağa geçmiştim.Arkamdan dolanan kolları hissetmemle yerimde sıçradım.

Düşlerimin Prensi | +18 ♤ [ARA VERİLDİ]Where stories live. Discover now