~ 38.Bölüm • Hastane ~

3.9K 243 48
                                    

Voteler atıldı mı?🤔

Keyifli okumalar!

[Rüya'dan.]

Titrek bir nefes alarak, gözlerimde ki ağırlığı yok saydım ve göz kapaklarımı araladım. Buradaydım işte, hastanede.Ellerimde ve burnumda hissettiğim sayısız kablo ile elimi burnumun altına getirerek kabloya dokunma ihtiyacı hissettim.
Buraya nasıl geldiğimi düşünmeme fırsat kalmadan kapının açılmasıyla, bakışlarım oraya doğru çevrildi.Sabırla içeri girenleri bekliyordum.
İlk önce görüş alanıma annemin girmesiyle göz yaşlarımı tutamamıştım.Bu kurtulduğumun işaretiydi.

Annemin hemen peşinden babam,Gökhan ve Figen'in anne babası girdi.Şu an tam anlamıyla hepsi ağlamaklıydı.Bende dahil.Annem kollarını iki yana açarak bana doğru yaklaştı. "Annem,güzel yavrum benim!" Annemin sarılmasına yavaşca karşılık vererek bir süre sessiz kaldım. "A-anne b-burdasınız." Annem eliyle sakin bir şekilde yüzümü severken, başını sallayarak beni onayladı. "Burdayız anneciğim, burdayız." Bakışlarım babama dönerken ağlamamak için kendini zor tuttuğunu fark etmiştim. "Baba." dedim titreyen sesimle.Babam bana doğru gelip beni kollarının arasına aldığında bir kez daha göz yaşlarımı akıttım. "Prensesim, geçti hepsi.Artık bitti, korkma." Ağzımdan ufak bir hıçkırık kaçarken gözlerimi sıkıca yumdum.Bu anın rüya olma ihtimali beni korkuyla sardı.Uyanmak istemedim, rüya olsun istemedim..

Rüya değildi.Herkes karşımda oturmuş bana bakıyor, iyi olduğumdan emin olmak istiyorlardı.Sormak istedikleri çok soru vardı biliyordum.Ama benden çekindikleri için soramıyorlardı.Bende henüz yaşadıklarımı anlatacak güce sahip değildim.Bir süre daha sessiz kalmayı tercih ettik.Gözlerim en başından beri odada Mert'i ararken soramamıştım.
Neredeydi, beni hiç merak etmemiş miydi? İyi olduğumu biliyor muydu? Babamın sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. "Güzel kızım, biz doktorunla konuşacağız.Hemen şu koridordayız, tamam mı?" Başımı sallayıp onayladım.Aysel teyze ve Mehmet amca tekrar geçmiş olsun dileklerini söyleyip, annemlerin peşinden çıkmıştı.

Odada Figen ve Gökhanla kalınca onlara doğru baktım ve başından beri sormak istediğim soruyu sordum. "Mert nerede?" Sorumla birlikte Gökhan cebinden telefonunu çıkartıp, birini ararken odadan çıktı.Kaşlarımı çatıp Figen'e bakarken, Figen yanıma gelmiş elimi tutmuştu. "Kuzum, Mert geceden beri seni bekliyor.Uyandığını duyunca hava alacağını söyledi.Sanırım seni böyle görmeye hazır değil.Bizimkiler yanından çıkınca onu aramamızı söyledi.Gelir şimdi." Titrek bakışlarımı etrafta gezdirdim. "Çok fazla soru soracak, haklı da.." Figen tuttuğu elimi hafifçe sıkarak ona bakmamı sağladı.
 "Canımın içi, yaşadığın şeylerin zorluğunu kimse bilmiyor.O da haliyle merak ediyor.Kendini hiç bir şey için mecbur hissetme tamam mı?" Figen'in cümlesinin bitmesiyle kapının çalması bir oldu.Figen yanağımdan öpüp odadan çıkarken yatakta kendimi yavaşca geriye doğru çekerek, kapıya doğru bakmaya başladım.Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki.. Korku, heyecan,endişe,mutluluk hepsi bir arada vücudumu ele geçirmişti.Saatler gibi geçen o anın sonucunda kapının kapanma sesiyle görüş alanıma Mert girmişti..

Göz yaşlarım anında kendini belli ederken, ellerimle yüzümü kapattım.Onu deli gibi özlemiştim ama suratına bile bakamıyordum.Beni ağlarken görsün istemiyordum.Bir kaç saniye süren sessizliğin ardından ellerimi yüzümden çekip ona doğru baktım.Titreyen sesime aldırmadan "M-Mert" demem ile birlikte  hızlıca yanıma yaklaşıp beni kollarının arasına aldı.Ben başımı Mert'in boynuna gömerken onun sol eli belimde, sağ eli ise saçlarımı okşarken bir yandan öpücükler bırakıyordu. Ciğerlerim kokusuyla bayram ederken o an tekrar Dünya'ya geldiğimi hissetmiştim.O kadar huzurlu hissediyordum ki bu huzur bana fazla gelmiş, bir anda hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım.Günlerdir üzerimde olan o yükü bırakıyordum sanki.Mert ise yükümü seve seve taşıyordu..

Düşlerimin Prensi | +18 ♤ [ARA VERİLDİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin