1.3

651 105 9
                                    

Uykumun en tatlı yerinde suratıma patlayan flaş ışığı yüzünden homurdanarak yatakta diklenip oturur pozisyona geldim.

"Ne oluyor burada?"

"Aaa..." dedi Jennie gömleğini soyarken. "Hoş bulduk?"

Uyku mahmuru halimle etrafı kolaçan ettim. Jennie ve Jisoo üstlerini değiştirirken Lisa da elindeki aynaya bakarak makyaj yapıyordu. Görüşüm netleşmediği için birkaç defa gözlerimi kırpıştırdım. Yalnızca ışık açılmış olmalıydı.

"Yeni mi geldiniz?" diye sordum boğuk sesimle.

"Evet, üzerimizi değiştirip sahile ineceğiz. Uyandıysan sen de gel."

Boynumu kaşıdım. Normalde akşam üstü Jungkook ile zaten sahile inecektik ancak onu beklerken uyuya kalmış olmalıydım. Ve o, beni uyandır diye diretmeme rağmen uyandırmadığı için gidememiştik. Harika.

"Olur," dedim ayağa kalkarken. "Ama önce yüzüme su çarpmam lazım."

"Hızlı ol." dedi Lisa kapıdan çıkarken.

Banyoya girip elimi yüzümü yıkadıktan sonra dolabın başına geçip rahat birkaç parça baktım kendime. "Kimler geliyor?" dedim o sıra kızları yoklayarak.

"Arkadaşın Jungkook ve bizimkiler. Bir de birkaçta kadrolu."

"Onlar kim?" Siyah bir askılı ve gri bir eşofman çıkardım kendime.

"Ağabeyim Seokjin," dedi Jisoo. "Pastanenin kısım şefi. Resepsiyondan Namjoon, bar asistanı Yoongi, arkadaşlarımız Hoseok, Jimin ve Taehyung."

"Taehyung mu?" dedim kaşlarımı çatarak. "Hangi bölümden o?"

"Entertainment?"

"Soy adı Kim mi?"

"Şey... Evet de neden?" diye sordu Jennie merakla.

"Bugün galiba onunla tanıştım. Yaşı kaçtı?"

Jungkook şapşalı beni kandırmış olsun diye dua ettim ama kandırılmamış olmayı da diliyordum. Sırf kıskançlık uğruna hayallerimi yıktıysa elimden çekeceği vardı.

"Tahmin et."

"Yedim seni Jungkook." diye söylendim kendi kendime. Göz göre göre enayilemişti beni.

"Bir sorun mu var Rosie?" dedi Jisoo yanıma yaklaşırken. İnce de bir hırkayı üzerime geçirip ayakkabılarımı giydim.

"Hayır hayır." dedim gülümseyerek. "Jungkook bana ufak bir oyun oynayıp Taehyung hakkında birkaç yalan söyledi de. Ama mühim değil, oynayalım bakalım."

İkisinin de kıkırtısını işittiğimde kaşlarımı çattım. Bu durumdan tek keyif almayan bendim galiba.

"Ne söyledi sana?" diye sordu Jennie.

Gözlerimi devirdim. "Taehyung'un 36 yaşında evli olduğunu."

Ve kocaman bir kahkaha attılar. Cidden hiç eğlenmiyordum.

"Sana gerçekten bunları mı söyledi?"

Başımı salladım. "Bir de karısının hamile olduğunu."

Artık kahkahaları çığlığa dönüşmüştü ve ben utançtan kafamı dolaba vurmak istiyordum. Rezillik üstüne rezillik yaşıyordum resmen. Hem Jungkook'un tongasına düşmüş hem de kızların ağzına sakız olmuştum. Eğer Taehyung da bu konudan haberdarsa Jungkook'u elimden tanrı bile alamazdı.

A midsummer night's dream.Where stories live. Discover now