Mavi

2.7K 280 326
                                    

Gözlerimden istemsizce yaş dökülürken Korkut'un vücudundan mavi ışıklar çıkıyordu.

Daha da tuhafı o mavi ışıklar benim sıktığım yumruklarıma geliyordu.

Her geçen saniye kendimi daha da güçlü hissederken sentor tekrar "Dur, Eyşan. Onu da kendini de öldüreceksin!" diye uyardı.

Sen bu değilsin, Eyşan. Sen hayat verirsin, almazsın.

Yumruklarımı açtığımda avuç içime gelen tüm mavi ışıklar geri Korkut'un bedenine döndü.

Korkut'un ortaya çıkan yaraları beş saniye içinde iyileşirken başım dönmeye başladı.

"Dikkat et." diyerek beni sandalyeye oturtan satire "Teşekkürler," dedim.

"Rica ederim." dedikten sonra meeleyince gülümsedim.

"Çok havalıydın, dostum! Gözlerin masmavi oldu ve saçlarının bazı telleri maviye döndü!" diye heyecanla konuşan satir ile "Ne!" diye bağırdım.

"Hadi ama en sevdiğim renk kırmızıdır! Niye mavi?" diye sordum.

Satir hiçbir şey demeden toynaklarının üzerinde her şeye hazır bir halde duruyordu.

"Mavi, gökyüzü ve denizin simgeleyen rengidir ve insan psikolojisi üzerinde rahatlatıcı bir etkiye sahiptir.
Mavinin değişik tonları farklı etkiler oluşturur.
Örnek gece mavisi yatıştırıcı, açık mavi huzur vericidir, duygusallığı ve duyarlılığı ortaya çıkarabilir, deniz mavisi ise düzen ve disiplini temsil eder. 
Mavi inceliğin ve nezaketin rengidir. Yaratıcılığı, hayalciliğin, ciddiyetin, güvenilirliğin ve idealizmin yanında getirdiği renktir.
Bulunduğunuz ortamın mavi renkte olması size soğukkanlılık, olgunluk ve pozitif atmosfer getirir.
Koyu mavi ve lacivert ise sonsuzluğu, otoriteyi simgeler.
Bu yüzden, iş adamlarının ve firmaların sık olarak tercih ettiği bir renktir.
En önemlisi ise bu renk seni temsil ediyor." diye açıklamaya yapan sentoru dinleyecek halde değildim.

Ne konuştu be! Bu da kafa kardeşim, kaldırmıyor.

"Beni öldürmeye çalıştın!" diye ortaya çıkan Korkut ile ofladım.

Alt tarafı neredeyse öldürecektim. Böyle şeyleri kafasına takmaması lazımdı.

Yine de yaptığından dolayı ona sinirliydim ve hak ettiği cevabı aynı ses düzeyinde vermeliydim.

Sinirle "Sen de Efe'yi öldürmeye çalıştın!" diye bağırdım.

"Benim yaptığına dair hiçbir kanıt yok. Böyle suçlayamazsın," dedi Korkut.

Tam bir şey diyecekken sentor "Bu konuda haklı Eyşan. Bu olay araştırılacak ve suçlu olan öyle ceza alacak. Şimdi arkadaşının yanına gidebilirsin," dedi.

"Peki." diye mırıldandım ve ayağa kalktım.

Yemekhaneden tam çıkmıştım ki sağ, el bileğimde hissettiğim acı ile çığlık attım.

"Eyşan, iyi misin?" diye soran sentora acıyla "Bileğim," dedim.

"Dövme çıkıyor." diyen sentora "Çıkmasın, istemiyorum. Bu nasıl acı!" diye bağırdım.

"Sakin ol." diyen sentora tam cevap verecektim ki hissettiğim acı bilincimin kapanmasına sebep oldu.

Dünya DışındanWhere stories live. Discover now