Dünya Dışından

Hallet

Minator bana doğru gelirken hareket etmedim.

Gözleri çok iyi göremezdi. Bu yüzden dengesini sağlarken zorlanıyor.

Yani ani hareketler işini zorlaştırırdı.

Minator tam bana çarpacakken sağa bir takla attım ve arkasına geçtim.

Benim bir anda yana kaymam onu şaşırtırken Arwen kaçmaya başlamıştı.

Bana dönen Minator koşarak yaklaşırken yine aynı taktikle sola kaydım. Bu sırada kılıcım elimden düşmüştü.

Minator beni boynuzlamak isterken ağaca toslayınca bir boynuzu ağaca saplanmıştı.

Bu onu bir süre oyalayabilirdi. Ben ne yapacağımı düşünürken Minator çoktan boynuzunu ağaçtan kurtarmıştı.

Bana sinirle yaklaşırken bir anda önüme biri geçti.

Kalkanı ile Minator'u durduran adama baktım. Bu tanrı Ares'ti.

Zeus ve Hera'nın oğlu olarak doğan Ares savaş tanrısıydı.

Kısaca Athena'nın tam tersiydi. Athena bilgelik ve barış tanrısı; Ares şiddetin ve savaşın tanrısıydı.

Onu tanımamdaki en büyük etki kalkanı ve mızrağı idi. Tabii miğferini de unutmamak gerekir.

"Bu Minator ile ben ilgilenirim. Sen şu periyi hallet." diyen Ares'i kafam ile onayladıktan sonra kaçan Arwen'in peşinden koşmaya başladım.

Arwen kampın en doğusuna gittiğinde köşeye sıkışmıştı.

"Niye yaptın bunu?" diye sordum hiddetle.

"Senin yüzünden benim sevdiğim adam öldü!" diye bağıran Arwen ile kaşlarımı çattım.

"Sevdiğin adam mı?" diye sordum şaşkınlıkla.

"Kim olduğunu bile bilmiyorsun." diyen Arwen'e "Bir zahmet bilmeyeyim. Kim kiminle, kim kimi seviyor... Bunlardan bana ne?" diye sordum.

"Sevgilin, kalbini çıkarırken duygusuzca onu izliyordun." demesi üzerine şaşkınlıkla "Korkut mu?" diye sordum.

"Senin yüzünden öldü." deyince "Benim yüzümden nasıl ölsün? İkincil bir vampir tarafından yaralanmıştı," dedim.

"Korkut vampirlerin en güçlüsüydü. Kamptan verilen görev için ayrıldı ve o görev normalde onun işi değildi. Efe'nin gitmesi gerekirdi fakat senin yüzünden Efe'nin işi vardı ve Korkut gitti!" diye bağırdı Arwen.

"Olaya yanlış açıdan bakıyorsun," dedim.

Arwen sinirle bana yaklaştı ve "Sanmıyorum," dedi.