Dünya Dışından

Afrodit

Kerberosun yanına otururken "Sanırım haklıydın," dedim.

Bana bilmişçe bakan üç başlı köpeğe baktım.

"Aşk kokusu alıyorum." diyerek mahzenin derinliklerinden çıkan kadına baktım.

Bu kadın... Athena'dan bile güzeldi ama kimdi?

"Tanıyamadın mı?" diye sorarken aklıma gelen isim ile "Afrodit," dedim.

Aşk ve güzelliğin tanrıçası...

"Ah, evet o güzellik benim." diyen Afrodit'e "Peki ama sizin burada ne işiniz var?" diye sordum.

"Ne kabasın! Sence niye gelmiş olabilirim?" diye sordu.

"Üzgünüm. Sadece şaşırdım." diyerek hatamı düzeltmeye çalıştım.

"Sorun değil. Uzun senelerdir görmediğim o aşk hikayelerinden birisinin doğduğunu fark ettim ve geldim," dedi.

"Hisleriniz çok kuvvetliymiş," dedim.

"Şimdi elimizde ne varmış, bakalım. Eşcinsel bir vampir, son zantanòs ve bir nekròs." deyince durum daha da acı geldi.

"Durumu biraz araştırdım ve bu aşk hikayesini ateşlendirecek bir şey öğrendim. Son nekròs bir erkek." diyen Afrodit ile ne tepki vereceğimi bilemedim.

"Her duruma karşılık nekròs ile çocuk yapman en mantıklısı fakat ben Athena değilim. Burada bilgelik taslamayacağım. Ben aşk kadınıyım! Aşık olduğun o eşcinsel vampirin peşinden gitmelisin," dedi Afrodit.

"Adı üzerinde eşcinsel. Peşinden koşsam kaç yazar?" diye sordum.

"Eşcinsel olması umurumda değil. Bol acı ve aşk içeren bir öykü olacak bu." diyen Afrodit ile içimden klasik Afrodit diye geçirdim.

"Sonuç olarak senelerdir seks yapmayan bir erkek, o. Eşcinsel bile olsa seksi bir kıza hayır diyemez." deyince "Maalesef çekici değilim," dedim.

Afrodit beni onaylamaz şekilde kafasını salladı ve "Karşında aşk ve güzellik tanrıçası duruyor. Güzelim, seni benden sonraki en çekici kadına çevireceğim." deyince "Gerek yok bence," dedim.

Afrodit kaşlarını çatınca "En iyisini siz bilirsiniz," dedim.

Afrodit bu dediğime gülümserken "Bakalım ortaya ne çıkacak?" diye sordu.