Yardım et! N'olur yaşasın.

1.6K 127 95
                                    

Arkadaşlarıyla tanışmak için hazırlanıyordum. Kahvaltıyı bitirmiş kendimize birer kahve yapıp içmiştik salonda. Kendi aralarında muhabbet ederlerken ben ders programıma bakıyordum. Birkaç dersi kaçırmıştım ve dersten kalmak istemiyordun. Ben telefona bakarken tae bana seslenmiş,beni arkadaşlarının yanına götürebilceğini söylemişti.

Şimdi ise dolaptan seçtiğim salaş gömleğim ve dar siyah pantolonumu giyiyordum. Pantolonumun fermuarını çektikten sonra susadığımı fark ederek mutfağa yürüdüm. Raftan bir bardak aldıktan sonra buzdolabından su çıkartmış doldurmuştum. Doldurduğum bardağı alarak salona gitmeye karar verdim. Çünkü Jungkook ve Hoseok'un kavga etme sesi geliyordu.

"Sana başkalarıyla yatacağın zaman benim kıyafetlerimi giymemeni söylemiştim!" Diye bağırdı jungkook. Hoseok ise oturduğu yerde başını ovalayarak daha sessiz olması gerektiğini söylüyordu. Oysaki az önce Hoseok'un bağırma sesini duyduğum için içeriye girmiştim.

Tae kenarda oturmuş sırıtarak onları izliyordu. Benim içeriye girdiğimi gördüğünde gözleri gömleğimi iliklemediğim için açık olan vücudumda gezdirdi. Gülüşü solmuş kaşlarını kaldırmıştı. Gözlerinin kasığımın üzerindeki simgede gezdirdiğini biliyordum. Ne zaman yanında giyinecek olsam sadece ona düz bir ifadeyle bakardı. Neden öyle baktığını sormak aklıma gelsede sorma gereği duymamıştım.

Gözlerini yukarıya çıkartıp gözlerimle kesiştiğinde dudağımın kenarında ufak bir gülümseme olmuştu. Çünkü garip bir ifadeyle bakıyordu tatlıydı.

Onlar kendi aralarında kavga ederken jin umursamayarak telefonuna bakıyor Tae ise yerinden kalkıp yanıma doğru adımlıyordu.

Yanıma geldiğinde elimdeki bardağı alıp bir yudum su içti. İçtikten sonra bardağı hemen yanımızda duran masaya koydu. Uzun ince parmaklarını kaslarımın arasında sürtüp gömleğin düğmesinden tutarak ilikledi.

"Arkadaşlarımla görüşmek için sence de çok seksi değil misin?" Son iki düğmeyi açık bıraktıktan sonra yakamı düzeltmiş işaret parmağını boynuma sürtmüştü. Bunu dışardan başkası fark edemezdi. Küçük dokunuşlardan hoşlandığını birlikte olduğumuz süre boyunca anlıyordum. Sürekli bir temas halindeydik bana yakın oturuyor masada yemek yerken dirseğini dirseğime değdiriyordu bunun gibi küçük dokunuşları oluyordu. Temas bağımlılığı olduğunu düşünüyordum açıkçası. O daha çok dokunmaktan zevk alıyordu. Büyük bir ihtimalle seks onun için geri planda kalıyor daha çok karşısındakine dokunmayı seviyor gibi geliyordu bana.

"Kıskanıyorsun galiba?" Diye gülerek sorduğumda parmaklarını saçlarımın arasına geçirdi. Geriye doğru tarıyarak daha düzgün görünmesini sağladı.  Daha sonra elini yüzümün hizasına getirerek işaret parmağı ve baş parmağını birbirine yaklaştırdı.

"Biraz." Dedi. Kavganın sesi kesilmiş herkes bize dönmüş,bizi izliyordu. Taehyung gösterisinin son hamlesi olarak yanağımı öptükten sonra göz kırpıp salondan çıktı.

"Vay be." Dedi jin alkışlayarak. Jungkook sırıtıyor,hoseok ise çok vıcık bir ilişki olduğunu söylüyordu.

Ben ise bunu neden yaptığını düşünüyordum.

Taehyung aklınca kurnazlık yapıp küçük bir gösteri yapmıştı. Onları bizim sevgili olduğumuza gerçekten inandırmak istediği çok belliydi. Ama bunu büyü yoluylada yapabilirdi neden bunu basit yol yerine zor yolla yapmıştı. Büyüyle etkilemek istemiyor olacaktı ki böyle kandırıyordu onları.

Büyü yapmak istemediğimden değil,yapamıyorum.
Bir şey tarafından etkisiz kalıyor. Yakında çözeceğim. Bunun için arkadaşlarını arkadaşlarımla tanıştırmamız lazım. Çok fazla vaktim yok neden etkisiz olduğunu onlar çözerse benim sana ayıracak daha fazla vaktim olur.

TelepatiaWhere stories live. Discover now