Hayır!

1.2K 127 111
                                    

Yoongi'nin demek istediğini anlamıştım. Taehyung yanımda olduğu süre boyunca bunu yapamayacağımı bildiğim için çakmağı cebime koymuştum.

Bugün bize geleceklerdi bizimkilerle tanışmak istemişlerdi. Buna pek sıcakkanlı bakamamıştım maalesef. Taehyung'a daha yeni ısınan arkadaşlarım bir de onların arkadaşlarıyla tanışma fikrine çok hoş bakmamışlardı. Yinede gelsinler tanışalım diyerek konuyu kapatmışlardı.

Şimdi ise arkadaşlarını evimize davet ettiğimiz için alışverişe çıkmış arabaların içerisine bir şeyler atıyorduk.

"Pişt Jimin gel!" Jungkook herkesin içerisinde bana seslenmiş birkaç kişinin bize dönmesini sağlanıştı. El kol haraketleriyle yanına gelmemi söylesede ondan utandığım için kaçmak istemiştim.

"Gelsene ya arabaya bin de süreyim." Arabayı bana doğru yaklaştırıp popomdan dürttüğünde tanrıdan sabır dileniyordum. Taehyung ise kollarını birleştirmiş izliyordu.

"Bindim işte,bir dahakine arabayı dürtmekle kalma az oldu çünkü o. Sok direkt sende rahatla bende rahatlayayım." Arabanın içerisine zıplayarak oturmuş ayaklarımı sarkıtmıştım. Jungkook arabayı sürerken Taehyung arabanın içerisini dolduruyordu.

"İçki,meyve ve meze türü şeyleri aldım. Yemeklik birkaç şey daha koydum sadece çerezler kaldı."

Bunu söyledikten sonra arabayı cipslerin olduğu reyona doğru sürdü. Yoklarda çarpma tehlikesi geçirsekte son anda dönüyorduk. Birkaç kere çaktırmadan Taehyung'un kurtardığını fark etmiştim. Eliyle ufaktan yön veriyordu.

Cipslerin yanındayken hangilerine alacağıma karar veriyordum. Jungkook arabayla beni orda bırakıp çikolataların olduğu başka yere giderken Taehyung sadece uzaktan cipslere bakıyordu.

"Sence hangilerini almalıyız?"

"Al bir şeyler."

"Tamam şunlardan almak istiyorum. Onları arabanın içerisine koyar mısın?" Olduğu yerden kıpırdamadan etrafını kontrol etti insan olmadığına emin olduktan sonra işaret parmağını kaldırıp çok az haraket ettirdi.

Haraket ettirmesiyle ilk cipsi suratıma düştü. Sinirle yüzümden çekip arabanın içerisinde yanıma koyduğumda ikinci ve üçüncü cipsleride kafama düşmüştü. Uzaktan gülümseyerek izliyor benimle alay ediyordu.

Üzerimdeki cipsileri ezmeyeceğim bir yere koydum. Elimle yetişebildiğim yerden aldığım birkaç atıştırmalıktan sonra alışverişin bittiğini düşünüyordum. Üzerimdeki eşyaları kasaya bırakıyorken gözüme raflardan birinde duran lazer dikkatimi çekti. Mor olanı elime aldığımda aklıma Yoongi'nin söylediği şeyler gelmişti.

"Neden mor?"

"Bazen görmediğin şeyleri gösterirler."

İşte tam olarak anladığım nokta buydu. Heyecanla ve Taehyung'a belli etmeden onu da kasadan geçirmiştim. Kasiyer geçirdikten sonra kenara koyduğunda çaktırmadan cebime koymuştum.

Poşetleri alıp arabaya geldiğimizde Taehyung kapıyı açmış poşetleri yerleştirmeme yardım etmişti. Bugün çok sessizdi. Normalde benle dalga geçer konuşulacak bir şey illaki bulurdu.

Bagajın kapağını kapattıktan sonra bana dönüp önüme geçti.

"Ben akşama yetişirim. Bir işim var." Kafamı salladığımda arabanın arkasından geçerken bir anda yok olduğunu görmüştüm.

Sürücü koltuğuna geçip Jungkook'un gelmesini beklerken cebimden mor ışığı çıkartıp diğer cebimdeki çakmağı çıkardım.

Mor ışığı Y.K yazısının üzerine tuttuğumda tamda tahmin ettiğim gibi buraya yazılmış başka şeyler olduğunu gördüm.

TelepatiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin