Dirilen tekrar öldürülmeli.

1.3K 126 55
                                    


Taehyung,Jimin'i kucağına alarak üçlü koltuğa yatırdı. Üzerine bir şey örtmek için Yoongi'nin getirdiği battaniyeyi örtmüş. Odadan çıkmıştı.

Hepsi mutfağa geçmiş durum değerlendirmesi yapıyordu.

"Sence de onu artık bizim oraya götürme vakti gelmedi mi?" Diye sordu Yoongi. Biliyordu ki şimdiden bir şeyleri öğrenmesi gerekiyordu Jimin'in. Hangi elementi temsil ettiğini bilmesede bunca süre Taehyung onunla ilgilendiyse ateş elementidir diye düşündü.

"İleride kendini kontrol edemeyecek. Bu daha iyi günleri diyebiliriz." Namjoon'da ekleme yapmış. Oturduğu sandalyede öne doğru eğilmiş dirseklerini masaya koymuştu.

"Biraz daha,biraz daha bana bağlanması gerekiyor. Şu an bana körü körüne inanmayacaktır." Demişti Taehyung.

Ne olursa olsun Taehyung'a güvenmesi gerekiyordu ona göre. Yoksa babasının istediği gibi bir evlat olamayacak güçsüz düşecekti. Bunun içinde Jimin'i kullanacaktı.

Evet pis bir düşünceydi. Biraz da Jimin için kırıcı ama başka çaresi var mıydı bilmiyordu. Jimin'in ruh eşi olduğunu öğrenmişti ama annesinin ona başka söylediği bir şey olmamıştı. Sadece o kişinin kendisini bulacağını ve simgesindeki çiçeği göreceğini söylemişti.

Annesi ona bu konuda sadece ' o senin kurtarıcın.' Demiş ve kaybolmuştu. Annesini bir daha görmemişti. Babasının dediğine göre kaybolmuştu annesi. Bulmaya çalışsada bulamadığını en sevdiği kişinin gitmesi üzerine bu kadar katı bir insana dönüştüğünü söylemişti.

Hangi aptal buna inanırdı bilmiyordu ama Taehyung'un başka inanabileceği kimsesi yoktu.

"Sen onu kendin için mi kullanacaksın?" Taehyung bakışlarını Namjoon'a çevirdi.

"Aptal olma!" Diye devam etti Yoongi.

"Güçlerini ve büyüleri öğrendikten sonra kanı lazım. Aynı bizim kanlarımızın babamda olduğu gibi bu kan da ona lazım. Bunu istiyor." Sıkıntıyla derin bir nefes vermişti.

"Kanımızı neden aldığını asla anlayamayacağım. İmkanım olsa vermek istemezdim. Küçükken bizi kandırdı resmen!" Yoongi sinirle elini masaya vurduğunda Taehyung elini Yoongi'nin elinin üzerine koymuştu.

"Özür dilerim." Kendini mahçup hissediyordu ama babasının istediklerini yapmak zorundaydı. Çünkü o en güçlü kişiydi. Ona karşı çıkan herkesi oğlu dahi olsa idam edeceğini biliyordu.

"Bir şeylerin peşinde olduğu kesin. Baban bizi çok göreve göndermezdi dünya'da. Şimdi ise 7 Mavi'den birini bulmamızı istiyor. Onlar kaybolmamış mıydı?"

Taehyung söylemesi gerektiğini düşünüyordu ama emin olamamıştı. Ağzını aralayıp konuşmak istedi daha sonra vazgeçti. Onu dikkatle inceleyen Yoongi fark etmişti. Yine de sesini çıkartmamış susmayı tercih etmişti.

"Sizden bir şey istemek için gelmiştim aslında." Dedi Taehyung içerde Jimin'in uyuduğunu düşünerek rahat konuşuyordu.

"Jimin'in üç arkadaşı var. Onları incelemenizi istiyorum. Büyülerim işlemiyor veya kısa süreli kalıyor. Onlar hakkında şüphelerim var." İkiside kaşlarını çatmıştı bu duruma.

"Nasıl yani,Onlarında bizden olduğunu mu düşünüyorsun?" Yoongi ayağa kalkarken sormuş eline aldığı bardağa birazcık içki koymuştu.

"Evet. Eve ilk girdiğim zaman birilerinin enerjisini hissetmiştim. Ama emin değildim pek bugün yaptığım büyü de işlemeyince bir şeylerin ters gittiğini anladım." Namjoon kafasını sallayıp Yoongi'nin elindeki bardağı almıştı.

TelepatiaWhere stories live. Discover now