Todoroki x Reader (Bnha x Reader)

Yalan

Beğenin lütfen 😽

Yemek yedikten sonra hepimiz salonda oturmaya başlamıştık. Telefonum çalmaya başlanınca masada duran telefona uzandım, Aizawa arıyordu.

O da şu an kendi odasında değil miydi? Neden arıyordu ki?

Telefonu açtım ve kulağıma dayadım. "Alo?"

"Bakugou ve Todoroki ile odama gel. Hemen."

Ben bir şey diyemeden telefonu kapadı ve telefona bakakaldım. Sesi biraz sert çıkmıştı, bir şey mi yapmıştık acaba?

Hemen çaprazımda oturan Bakugou ve Todoroki'ye ilerledim. "Aizawa sensei bizi çağırıyor."

İkisi de birkaç saniye birbirlerine baktılar ve ayağa kalktılar. Birlikte Aizawa senseinin odasına gittik.

Kapıyı açıp içeri girdik, sandalyesine oturmuş bize bakıyordu.

Yan yana dizildik ve karşısında durduk.

Bir süre üçümüzü inceledi. "Dışardaki buzdan kaydırağı kim yaptı?"

Bakugou her zamanki sert sesiyle mırıldandı, "Eğer olayın içinde buz varsa Todoroki'nin işidir. Bizi neden çağırdın?"

Aizawa Bakugou ve bana sert gözlerle baktı. "Çünkü siz iki salağın da işin içinde olduğuna eminim. Söyleyin, neden kaydırak yapıldı? Shoto boşu boşuna böyle bir şey yapacak biri değil. Eğer bir şey yaptıysa siz iki salak gazlamışsınız demektir."

Aizawa senseiye Bakugou ile girdiğimiz iddiadan bahsedemezdik. Bir yalan uydurmak zorundaydık.

Solumda duran Bakugou'yu dirseğimle dürttüm. Önce bana baktı sonra tekrar senseiye döndü. "Şey oldu... Şey..." Bu sefer o beni ayağı ile dürtmüştü.

"Şey yüzünden kaydırak yapıldı... Todoroki anlatsın!" Başımı Todoroki'ye çevirdim, bir yalan uydurmak zorundaydı.

Önce Bakugou ve bana hafif şaşkın gözlerle baktı ve geri senseiye döndü. "Bakugou çatıdan düşüyordu, bu yüzden kaydırak yaptım."

Bakugou şok içinde ona döndü, "NE-"

Hızla Bakugou'nun ağzını kapadım. "Evet! Evet Bakugou çatıdan düşüyordu! O yüzden Todoroki kaydırak yaptı!"

Sensei şok içinde bize bakıyordu, "Ne?"

"Hatta Bakugou o kadar korktu ki doğru düzgün yemek bile yiyemedi!" Elimi Bakugou'nun ağzından çektim, "Değil mi Katsuki?"

Sesimi sert çıkarmıştım, aynı zamanda öldürücü bakışlar atıyordum. Göz ucuyla sağ tarafımda duran Todoroki'ye baktım. O da Bakugou'ya tehditkar gözlerle bakıyordu.

Bakugou birkaç saniye kaşları çatık şekilde bize baktı ve senseiye döndü. "Evet, evet çatıdan düşüyordum. Gerçekten öleceğim sandım! Todoroki'ye sonsuza kadar teşekkür edebilirim!"

Aizawa sensei, hafif aralık ağzı ve çatık kaşları ile bize bakıyordu.

Rol icabı heyecanlı bir şekilde Todoroki'ye döndüm. "Ben de oradaydım! Todoroki kahraman gibi kurtardı! Ona tekrardan teşekkür etmeliyim!"

Elini tuttum, "Çok teşekkürler Todoroki! Sen olmasan Bakugou düşecekti!"

Todoroki birkaç saniye afalladı ama sonra kendisine geldi, "T-tabii! Bu bir devlet görevidir!"

Dediği şey ile şok içinde kalakaldığım sırada Aizawa sensei bu sefer bize döndü, "Devlet?"

Todoroki hızla elini ellerimden çekti ve senseiye döndü. "İnsan! İnsan diyecektim! Dilim sürçtü!"

Aizawa sensei derin bir nefes alarak alnını ovaladı, "Bana bakın."

Hepimiz tekrar dimdik ona baktık, "Evet."

Elini alnından çekerek bize baktı, "Yalanınıza sıçayım. Tiyatro izledim resmen."

Olayı buradan sonra düzeltemeyeceğimiz için hepimiz pes ettik ve yalana devam etmedik.

"Bir daha böyle bir şey görmek istemiyorum. Haftasonu yurdu siz temizliyorsunuz. Anladınız mı?"

Hepimiz aynı anda konuştuk. "Evet efendim."