Baba kız

3.9K 401 99
                                    

Beğenin lütfen 😽

Aizawa'nın yanında duran sigara kutusunu elime alarak bir sigara çıkarttım ve kutuyu yere fırlattım.

Sigarayı ağzıma alırken Aizawa engellemek istemişti ama elini tuttum, "Son kez içiyorum, gerçekten."

Derin bir nefes aldı ve çakmağı uzattı.

Sigarayı yaktım ve derin bir nefes çekerek dışarı bıraktım. Beni izliyordu, farkındaydım.

"Daha 15 yaşında sigaraya başlayacak ne yaşattı annen sana...?"

Sigarayı tekrar dudaklarımın arasına koydum ve dumanını içime çektim. "Annem bana bir şey yaşatmadı, zaten bu yüzden başladım."

Annemle hiçbir anne-kız anım yoktu. Kızı olduğumu bile unutuyordu bazenleri.

"Amerika'da, annen seni terk edince ne yaptın?"

"Orada burada kaldım, bir arkadaşım vardı, Leo. En değer verdiğim kişiydi, onunla takılıyordum hep."

Sigara tuttuğum saç elimi uzattım ve bileğimdeki tarih dövmesini gösterdim. "İlk tanıştığımız zaman, bu dövmenin neyin tarihi olduğunu merak etmiştin."

Sigarayı elimde hafifçe titreterek küllerini küllüğe düşürdüm, "Leo'nun ölüm tarihi."

Bir süre sessizlik oldu, "Her dövmenin anlamı var mı?"

Omuz silktim, "Jean, anlamsız olan dövme yapmazdı bize."

"Jean?"

O an aklıma Aizawa'nın Jean'ı tanımadığı geldi. Hafifçe güldüm, onu gerçekten özlemiştim.

"19 yaşındaydı, dövmeciydi. Bize ücretsiz dövmeler yapardı, ama anlamsız dövmelerden nefret ederdi. Her dövmemizin anlamı vardı. Yoksa yapmazdı."

Kolumu Aizawa'nın dövmelerimi rahat göreceği şekilde açtım ve elimle bir dövmemi gösterdim.

Bir kum saati içinde siyah bir gül vardı. Gül, saatin alt kısmına doğru toza dönüşüyordu. "Bu, ölümü simgeliyor."

"Sonra..." Ejderha dövmesini gösterdim. Bendeki dövme çiçek kusan bir ejderhaydı, Leo ile yaptırmıştık bunu.

"Bunu Leo ile yaptırmıştım, o benden daha kinci biriydi. Onun ejderhası alev ile çevriliydi."

"Jean nerede şu an?"

"En son Amerika'da polislerin beni aldığı gün gördüm. Muhtemelen hâlâ Amerika'dadır."

Ona döndüm, "Şimdi soru sorma sırası bende."

"Ne sormak istiyorsun?"

"Annem neden seni terk etti?"

Bir süre sessizlik oldu, "Annen hamile kaldığında hâlâ sevgiliydik, ben bunu duyduğumda sevinmiştim ama annen mutlu değil gibiydi. Bir gün bana veda bile etmeden oradan kayboldu, daha sadece birkaç haftalıktın. Onu bulamadım, başka bir ülkeye kaçtığını düşündüm ve peşini bıraktım. Seni..."

"Beni?"

Önüne döndü ve sertçe yutkundu, "Seni aldırdığını düşünmüştüm, ta ki polislerin aylar önce Amerika'dan beni arayıp 'Kızınız bizde.' diyene kadar.

Hafifçe güldüm, "Komikmiş."

Bana döndü, "Aynen, o kadar komikti ki gülmekten altıma sıçtım."

"Ne kızıyorsun be?"

"Kızmadım."

"Aynen, öyledir."

Yine sessizlik oldu.

"Ne zaman söyleyecektin? Ben sizi gizlice dinlemeseydim."

"Bilmiyorum..."

"İyi bok yiyordun, gerizekâlı herif."

Kaşlarını çattı, "Ben senin babanım, saygılı konuşman gerek."

Alaycı bir tavırla şaşırmış gibi yaptım. "Ayladır ağzıma geleni söylüyordum da bir şey olmuyordu, şimdi mi sorun oldu?"

"O zaman baban olduğumu bilmiyordun."

"Fark etmez."

Pes edercesine başını sallayarak önüne döndü.

"Shoto ile sevgiliyim bu arada, benimle yaptığın aşk konuşman bana işe yaradı."

Bir anda bana döndü, "Ciddi misin sen?"

"Evet, neden?"

"Yani... Genelde çocuklar babalarına böyle şeyleri kolaylıkla söyleyemez."

"Aman ne olucak, sanki gidip çocuğu siki-"

Öldürücü bakışları ile direkt sustum, "Tamam, pardon. Yani demek istediğim, sana alıştım."

Bakışları değişti, biraz daha şaşırmış ve ılımlı bakıyordu. Dediğimi sessizce tekrar etti, "Bana alıştın..."

"Yani, evet. Sonuçta aylardır sen yanımdasın ve annemin 15 yıldır benimle ilgilenmesinden daha çok ilgilendin benimle."

Hafifçe güldü, "Hem üzücü hem sevindirici."

Ben de gülmesine karşılık verdim, "Evet."

Todoroki x Reader (Bnha x Reader)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ