Baygınlık

3.9K 418 240
                                    

Beğenin lütfen 😽

Herkes birbirleri ile teke tek vs atacaktı. Benim şansıma savaşacağım kişi Shoto'ydu ve sıra bize geliyordu.

Katsuki'yi kolundan çekerek kendime çevirdim ve gözlerine bakmaya başladım, özgünlüğünü kopyalamalıydım.

"Niye hep benimkini kopyalıyorsun?"

"Güzel çünkü, ayrıca güçlü."

"Ameya ve Shoto, sıra sizde."

Aizawa senseinin sesi ile Shoto'yla birlikte sahaya ilerledik.

Düdük çaldığı an savaş başladı.

Shoto hâlâ ateş tarafını kullanmıyordu bu yüzden bu biraz daha kolaylık sağlıyordu ama kendisini tutuyordu.

Eğer tüm gücünü kullanırsa ne olur bilmiyordum.

Dakikalar boyu o, buzdan bir şeyler yaptı ve ben de onları patlattım. Ben ona ilerlesem buz ile önümü kapatıyor ve ayaklarının altına yaptığı buzla kayarak kaçıyordu.

10 dakika böyle boş bir şekilde savaşında sıkılmış olmalı ki yerinde durdu, şimdi sıçtığımı biliyordum. Bundan kesinlikle kaçamazdım.

Bir anda bir buz dağı yarattı ve beni de onun içine aldı.

Sıcaktan soğuğa geçtiğim için bu bana iyi gelmemişti.

"Çok... Soğuk..." Ve gözlerim kapandı.

~~~~~~~~~~~~~~~

Gözlerimi açtığımda hastane yatağındaydım, biri elimi tutuyordu.

Kafamı hafifçe sağa çevirdiğimde Shoto olduğunu gördüm. Elimi tutmuş ve başını da yatağa yaslamıştı.

"Shoto?"

Direkt doğruldu ve bana baktı, gözleri fal taşı gibi açılmıştı. "İyi misin? Bir yerin ağrıyor mu? Doktoru çağırma-"

Yataktan doğruldum ve başımı tuttum. "Sakin olur musun? İyiyim ben."

"Ameya..."

Elimi alnımdan çekerek ona baktım, çok garip bakıyordu, ne hissettiğini anlayamadım.

"Shoto-"

Bir anda bir elini belime bir elini boynuma atarak bana sarıldı. İlk birkaç saniye şok yaşasam bile ben de ona sarıldım.

Hiç konuşmadan dakikalar boyu öylece kaldık.

"Shoto, iyi misin?"

Beni biraz daha sıkı sardı, "Özür dilerim."

"Ne?"

"Buzu o kadar kullanmamalıydım, özür dilerim."

Kendimi ondan çektim ve yüzünü inceledim. Neden sanki çok ağır yaralanmışım gibi davranıyordu? Sadece bayılmıştım.

Alnına yapışan saçlarını biraz geri çektim, bu esnada yüzüne de biraz fazla yakınlaşmıştım.

"Bu senin suçun değil, orada savaşmamız gerekiyordu."

Hafifçe dudağını ısırdı, yüzümün her santimini inceliyordu. Gözleri oradan oraya hızla kayıyordu.

En sonunda gözleri gözlerimle buluştu, "Özür dilerim..." Bunu söylerken bana biraz daha yakınlaştı.

Beni öpecek miydi?

Öpüşecek miydik?

Kalbimin hızlı atmaktan neredeyse patlayacak seviyeye gelmesini umursamamaya çalışarak bana yaklaşmasına izin verdim.

Tam dudaklarımız birbirine değecekken kapıdan bir öksürük sesi geldi.

Ben duvara, Shoto ise geri sandalyeye otururken kapıya baktık. Aizawa sensei gelmişti.

Birkaç saniye bize baktı, "Böldüğüm için üzgünüm ama... Ameya'nın çıkma saati geldi."

Sessizce mırıldandım, "Böldüğü için üzgünmüşmüş..."

Aizawa sensei yaslandığı kapıdan doğruldu ve son kez bana bakarak uzaklaştı.

Todoroki x Reader (Bnha x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin