Kampa gidiş

3.9K 388 204
                                    

Beğenin lütfen 😽

"Ameya, hazır mısın?"

Çantama birkaç şeyi daha fırlattım ve fermuarını kapatarak sırtıma aldım. Diğer elimle de valizimi tutarken odamın kapısından çıktım.

Aşağı doğru baktım, "Hazırım!"

Ağır valizle inmek biraz zor olmuştu, ağırlığı kıyafetlerimden dolayı değildi. Alkollerden dolayıydı.

Tamam, kanun tarafından bakarsak reşit olmadığımız için alkol içmemize izin yoktu ama cidden bu kurala uyan var mıydı?

18 yaşına kadar arkadaşlarınızla bir kere bile sarhoş olup eğlenmediyseniz gençliğinizin ne anlamı vardı ki?

Sınıfı bilmiyordum ama ben ilk kez içmiyordum, bu yüzden benim için hiç sıkıntı değildi.

Evden çıkarak eşyaları arabanın arkasına koyduk ve okula doğru gitmeye başladık.

"Kamp için heyecanlısın sanırım."

"Şaka mı yapıyorsun? Tabii ki heyecanlıyım! Mükemmel olacak!"

Babam güldü, "Umarım."

Ona baba demeye çok alışmamıştım, bu yüzden arada bir 'Aizawa' diyordum ama aklıma geldikçe baba diyordum.

Okula vardığımızda neredeyse herkesin gelmiş olduğunu gördük. Eşyaları otobüse yerleştiriyorlardı.

Shoto beni görünce hafifçe gülümsedi ve bana ilerledi. Ben de heyecanla ona doğru koştum ve sarıldım. "Günaydın."

Hızlıca boynuma minik bir öpücük kondurup geri çekilirken mırıldandı, "Günaydın güzelim."

Babam, arkadan valizimi getirirken ayağındaki terliği bir anda Shoto'nun kafasına fırlattı.

Sinirle ona döndüm, "Hey!"

Sanki hiçbir şey yapmamış gibi omuz silkti, "Ne var?"

"Kafasına neden terlik fırlattın?!"

"Benim karşımda yiyişmeyin. Asabımı bozuyorsunuz."

Shoto terliği geri Aizawa'ya uzatırken mırıldandı, "Üzgünüm efendim..."

Tüm eşyalar yerleşince hepimiz otobüse bindik.

Otobüs çok büyük olduğu için A ve B sınıfı bir otobüse sığmıştık.

B sınıfı önde, biz ise arka tarafta oturuyorduk.

Kirishima, Bakugou, Denki ve Mina en arkada oturuyordu. Diğerlerimiz de ikili koltuklarda oturuyorduk.

Ben Shoto ile en arkadaki 4'lü koltuğun önünde oturuyordum.

Mina ve Denki öne doğru eğildi. Denki beni sarstı ve hocaların duymayacağı şekilde konuşmaya başladı. "Erzakları getirdin değil mi?" Bunu gülerek söylemişti.

Ben de gülerek elimle 'O iş bende.' dercesine bir hareket yaptım. "Merak etmeyin, valizimin yarısından fazlası onlarla dolu."

~~~~~~~~~~~~~~~

Shoto'nun omzuna yatarken elimle onun elinin parmaklarıyla oynuyordum. "Shoto."

"Efendim güzelim?"

"Sence seni seviyorum demek zor mu?"

"Ne alaka şimdi?"

"Cevap versene, öylesine."

"Evet."

Başımı kaldırdım ve yanağını hafifçe öperek geri omzuna uzandım.

"Neden böyle bir şey sordun ki?"

"Nedense böyle bir şeyi bilmem gerekiyormuş gibi hissettim."

Derin bir nefes aldı, "Peki, güzelim."

Saatler sonunda kamp alanına varmıştık.

Hepimiz heyecanla etrafı inceliyorduk. Kaldığımız yer ormanın biraz içindeydi ama 10 dakikalık yürüyüş ile denize varıyorduk.

"BURASI AŞIRI İYİ!"

Denki ile oradan oraya koşturuyor ve etrafa bakıyorduk.

"AMEYA! DENİZE GİDELİM!"

"OLUR!"

Tam denize koşacağım sırada biri beni sırtımdan tuttu. Kafamı çevirdiğimde beni tutan Shoto'yu ve arkada, ne olur ne olmaz diye sargılarını eline almış ve bana bakan babamı gördüm.

Shoto sırtımı bıraktı ve elimi tuttu, "Önce eşyaları yerleştirmeliyiz güzelim."

Tam itiraz edecekken babam daha da ölümcül bakışlar atmaya başladı ve kabul ederek valizimi elime aldım.

Todoroki x Reader (Bnha x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin