on üç

263 16 29
                                    

Bu hikayenin çok boktan ilerlediğine karar verdim
Ama sebepsiz devam etme isteğiyle doluyum
Sanırım sadece yarım kalsın istemiyorum

İyi okumalarr

Bu arada Evocation adlı yeni bir Evans kurgusu yayımladım, göz atmanız beni çok mutlu eder<3

Çok uzun bir ara olduğu için size kısaca önceki bölümlerin özetini geçeceğim.

(Uluslararası Eğitim Hareketliliği benzeri bir programla Londra'nın güneyinde Cavillerin evine gelen Clémentine, geçmişinde hoş şeyler yaşamamış Henry Cavill'e karşı ufaktan ilgi duymaya başlar. Yağmurlu bir gün geçirdikleri şanssız kaza sonrası önceden öldürülmüş birini kendileri öldürdüklerini sanarlar. Daha sonra olayı örtbas etmek adına çarptıkları arabayı göle atarlar. Henry Cavill kaza alanında saatini düşürdüğü için robotik bir ses tarafından saatin ifşası konusunda tehdit edilir. Cavill Londra'da oldukça saygın olan ailesine ait saatin polise verilmemesi için telefondaki tehlikeli adamın uyuşturucu dolu kamyonunu Bristol'de bir adrese teslim etmek zorundadır. Clémentine da bu suça ortak olduğu için kendini sorumlu hisseder.)

Tek başına uyuşturucu yüklü bir aracı Bristol'e götürmek... Bunun ne kadar tehlikeli olduğunu hatırlatmama gerek yoktu ama Henry zaten biliyordu.

"Planın ne?" diye sordu Charlie. Aynı soruyu ben de sormak üzereydim.

"Bir şeylerin ters gitmesini sağlamam gerekiyor."

"Nasıl yani?" dedim.

Yüz ifadesi düşünen birinden farksızdı ama önceden bir şeyleri kararlaştırmış gibi hızlı konuştu.

"Verdiği araca ulaştığımda yüksek ihtimalle beni izliyor olacaktır. Aracı söylediği istikamette sürmeye başlayacağım ama takip edilmediğimden emin olduğum bir anda kenara çekip motorun soğutma sisteminin arızalanmasını sağlayacağım. Nasıl yapacağımı biliyorum." durakladı. Kafasında bir şeyleri hayal etmeye başladığını fark ettim. Daha önce bunu yapmış gibi görünüyordu.

"Daha sonra, ona ulaşmam için verdiği numarayı -ki böyle bir numara vermek zorunda- arayıp sorunu anlatmaya çalışacağım." derin bir nefes aldı.

"Yanıma gelmek ya da tanıdığı birini yollamak zorunda." ellerini havaya doğru uzatıp gerindi. "İkinci seçeneğin gerçekleşme ihtimali daha düşük. Çünkü uyuşturucu yüklü bir aracın arızasına sadece bu pisliği bilen biri bakar. Yoksa şikayet edilebilir."

Planı gerçekten de şu an uydurulmuş gibi durmuyordu. Sanki günlerdir bunun üzerinde çalışmış gibiydi. İster istemez gülümsedim. Çok zor durumdaydık ama böyle bir oyunla gerçekten bizi tehdit edeni yakalayabilirdik.

"Ya tek başına gelmezse?" diye sordu Charlie. Bu soru Henry'yi tek göndermememiz için uyarı niteliği de taşıyordu.

"Sen de tek olmamalısın." dedim.

"Saçmalamayın." kaşlarını çattı. "Benimle kimsenin gelmemesi konusunda adam oldukça netti."

"Adam diyerek geçiştiremezsin Henry. Birini öldürmüş insanlardan bahsediyoruz. Bir polisi." dudaklarım titredi. Henry'nin böyle bir durumda tek gitmesine göz yumamazdık.

"O yüzden de benden başkasının bu riski almasını doğru bulmuyorum." gözlerini bana çevirdiğinde içlerinde yanan ateşi gördüm. Hâlâ sadece kendisini suçluyordu. O yüzden de tüm olacaklardan sadece kendisinin sorumlu tutulmasını bekliyordu.

The Trick || Henry CavillHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin