yanlışlar ve doğrular

2.6K 330 167
                                    

Felix geç kaldığını düşünmüştü ama mekandan içeri girdiğinde onu sadece Seungmin ve Jeongin karşılamıştı. Gülümseyerek oturduğunda Seungmin ona hoşgeldin demişti ama Jeongin oralı olmamıştı. İkisinin arası iki haftadır bozuktu ve Jeongin kırılmıştı. Çünkü Felix boş yere ona kızan kişi olmasına rağmen hiçbir atak yapmamıştı barışmak için.

"Ben lavaboya gidiyorum. Jisung, Changbin ve Chan gelir birazdan."

Oturmakta olan ikili onu kısaca onayladıklarında Seungmin gözden kaybolmuştu. Onun gidişiyle yalnız kalan ikilinin arasındaki soğukluk dalgaları ise oldukça baskın bir biçimdeydi.

İlk adım atan Felix oldu.

"Jeongin..."

Ne diyeceğini kendisi de bilmiyordu. Onunla konuşmaktan kaçmıştı çünkü Hyunjin konusunu tam olarak öğrenmeden bırakmayacağını biliyordu. Kafası karışıkken ona belli bir açıklama yapamazdı. Ama Jeongin onun en yakın arkadaşıydı ve bu durumda olmak onu da çok üzüyordu.

Jeongin yalnızca soğuk bir bakış attığında Felix bu sefer onun koluna uzandı.

"Hadi ama, yapma böyle. Üzgünüm sana bağırdığım için."

Bu içten özürü ise karşısındaki çocuğun yüz ifadesini yumuşatmaya yetmişti. İçi rahatlarken bir yandan lafına devam etti Felix.

"Durumun dışarıdan nasıl göründüğünün ve senin sadece benim iyiliğim için öyle tepki gösterdiğinin farkındayım."

Pekâlâ, kötü bir şey söylemiyordu fakat takıldığı asıl şey bu olmayan Jeongin hayıflanmadan edemedi.

"İki hafta sonra mı benimle konuşasın geldi?"

Bunu sorarken aynı zamanda elini de kurtarmıştı karşısındaki çocuktan. Bu hareketi ile Felix sıkıntılı bir nefes verip onun yanındaki boşluğa kaydı.

"Bak biliyorum kızdın bana ama sana yapacağım açıklama için bir şeyleri düşünmem gerekiyordu."

Açıkçası, bu cümle üzerine teoriler üretilebilecek bir cümleydi. Bu yüzden Jeongin şüphelerinde haklılık payının olduğunu anlamıştı.

"Üzerinde düşünmen gereken şeyler olduğuna göre dediklerim doğru yani? Aranızda bir şeyler oldu."

"Oldu denebilir ama işte senin sandığın gibi tanışınca birbirimizden etkilendik sonra yasak aşk yaşadık falan değil olay."

Aldığı bu açıklamadan sonra ise birkaç saniye düşünmüş ve ardından işaret parmağını tehditkar bir biçimde sallamıştı.

"Sana güveniyorum ama fırsatını bulduğun ilk an anlatacaksın bana, tamam mı?"

Bu bebeksi tavıra gülümsedi Felix. Ardından, ellerini onun omuzlarına yerleştirdi.

''Tamam dönüşte beraber gidelim anlatacağım. Ama seni çok özledim ve daha fazla böyle kalmak istemiyorum. Barıştık mı?"

Barışmaya dünden razı olan Jeongin ise onu başıyla onaylamış ve tatlı bir şekilde sarılmıştı ona.

Bu tatlı anı bölen ise, oldukça tanıdık olan ses oldu.

"Swag man!"

Bağırarak konuşan Jisung ve hemen ardından ona yargılayıcı bakışlarını yollayan ikili görüş alanlarına girmişti. Pekâlâ, alışık olmadıkları bir görüntü değildi bu. Jisung biraz, aşırı biriydi.

"Bunlar yine sevimli aşk böcekleri olmuş kusacağım galiba."

Changbin, Jeongin ve Felix'e ithafen konuştuğunda Felix tatlı bir şekilde gülümseyip ona orta parmak kaldırdı. Changbin de bunun üzerine ne kadar ayıp olduğuyla ilgili söylenmeye başlamıştı.

love and war; hyunlixDonde viven las historias. Descúbrelo ahora