twenty seven; 'cause we're the masters of our own fate

6.7K 818 96
                                    

27; Çünkü biz kendi kaderlerimizin efendileriyiz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

27; Çünkü biz kendi kaderlerimizin efendileriyiz.

Merkez'in içimi boğan duvarları arasında ilerlerken ilk kez bu kadar kendimi iyi hissediyordum, buraya son gelişim olduğunu zihnimde defalarca tekrar etmek iyi geliyordu bedenime.

Büyük kapıyı tıklatarak içeri adımımı attığımda birkaç kişinin bakışları bana döndü, "Taehyung, hoş geldin." dedi Bay Kim ayağa kalkmadan gülümseyerek, bir şeyler zihnimi yeterince açmıştı. Sandalyelerden birine oturmak yerine sırtımı pencereye yaslayarak bakışlarımı onların üzerinde gezdirdim.

"Han Jisung ne zaman cezasını çekecek?"

Herkesin dik bakışları benim üzerimde gezinirken "Kendisi hapiste." dedi Bay Kim, omuzlarımı dikleştirerek kollarımı önümde birleştirdim. "Hapiste olması yeterli değil, ceza çekmesi için sürgüne gönderilmeli. Yasaları yanlış mı biliyorum yoksa yeğeninizin eşi olduğu için yasalar farklı mı işliyor?" Sormaya cesaret ettiğim soru odanın içinde pimi çekilmiş bir bomba gibi düşerken "Haddini aşıyorsun." dedi Hankyung'un babası, gülmeden edemedim, benim haddimi aştığım hallerimi görmek istediklerini sanmıyordum.

Bay Kim ayağa kalkarak bana dostane bir tavır ile yaklaşırken rahattım, "Hâlâ cevap alamadım?" dediğimde bana birkaç adım kala durdu, "Taehyung, bir Delta olabilirsin ama Merkez'e bağlısın." diye hatırlattı Bay Kim, dilim kurumuş dudaklarımda gezinirken öylece gözlerinin içine baktım. "Ben bir Delta'yım, Bay Kim. Kendime aidim. Ne siz, ne de Merkez'iniz benim sahibim değil. Güçlüyüm, akıllıyım ve istediğimi yaparım." Gözleri iki alev topuna dönerken Alfa feromonları agresif bir şekilde etrafa dağılıyordu.

"İki küçük söze feromonlarını kontrol edemeyen biri bana, benim sahibim olduğunu söylüyor."

Ona bir adım atarken feromonlarımı bilerek serbest bıraktım, orta yaşlı beş adam ayağa fırlayarak bana gelirken kontrolü biraz bıraktığımda hepsi durmak zorunda kaldı. "Bize vahşi olduğumuzu, eğitilmemiz gerektiğini, kontrolü çabuk kaybettiğimizi söylerdiniz. Kim eğitilimez, vahşi ve kontrolü çabuk kaybediyormuş?" Bay Kim nefes almaya çabalarken ona doğru bir adım attım, "Bu bina içindeki herkesi öldürürüm ve tek bir çizik almam, Bay Kim. Han Jisung'u öldürürüm ve yeğeniniz acılar içinde kıvranır. Benim kendime ait olduğumu kabul edeceksiniz, ben sizin köleniz olacak kişi değilim." Altı Alfa nefes almaya çabalayarak dizlerinin üzerine çökerken gülmek istiyordum.

"Han Jisung iki gün içinde sürgün için Galsong Adası'na gönderilmez ise hepinizin ölümü benim elimden olur."

Merkez'i terk ederken uzun zamandır yapmam gerekeni yapmış olmanın rahatlığı vardı, arabama atlayarak Yeonha'nın okuluna sürerken babamın sürekli söylediği "Onlara boyun eğme, Taehyung. Ne kadar güçlü olduğunun farkına var." sözleri zihnimde dönüp duruyordu, beni her zaman güçlü olduğuma ikna etmeye çabalamıştı, onlardan bağımsız olduğumu defalarca dile getirmişti.

touch it' taekookWhere stories live. Discover now