1'

1.5K 110 92
                                    

Changbin'in dinlediği şarkı: Red Lights - Bang Chan, Hyunjin
Bunu dinlerken okumanızı öneririm.

----

Soğuğunu iliklerinize kadar hissettiren bir Kasım akşamıydı. Changbin deri ceketinin fermuarını çenesinin hemen altına kadar çekerek birkaç gümüş yüzük taktığı ellerini cebine soktu. Siyah pantolonunun sağ dizi yırtık olduğundan içeri soğuk giriyordu ancak bu onun için dert değildi. Soğuğu severdi genç adam.

İki cadde aşağı inerek binmesi gereken metronun uzun tabelasına göz attı. Kenarları paslandığı bariz belli olan bu metronun yapıldığı zamanlar büyükannesi bile yaşamıyor olabilirdi. Kalın tabanlı siyah botlarından çıkan tok sesleri kulağındaki müziğin ritmine göre ayarlamıştı. Birkaç kat aşağı inerek hızlıca turnikelerden geçti. Bu saatte bu durakta metro bekleyen pek olmazdı.

Boş bakışlarını rüzgârın gittikçe hızlandığı tünele çevirdi. Önünden hızla geçen metronun penceresinden yansımasına baktı durana kadar. Kapı açılır açılmaz inecek kişileri beklemeden hızla içeri daldı ve gözüne kestirdiği ilk köşeye oturdu. 10 dakika içinde iş yerine en yakın durağa varmış olacaktı.

Kulağındaki müziğe odaklanarak gözlerini kapatıp başını hafifçe arkaya yasladı ve bacaklarıyla ritim tutmaya başladı. Metroda birkaç kişi olduğundan bu hareketini takacak pek kimse olduğunu düşünmüyordu. Metro sarsılarak ilerlerken tavandaki bir ışık sürekli yanıp sönüyordu. Kim bilir en son ne zaman bakım yapılmıştı.

Loopa aldığı şarkının sesini iki tık arttırdı ve dudaklarını ıslattı. Üniversitenin son sınıfındaydı ve tek başına stüdyo dairede yaşıyordu. Hem kirasını ödemek hem de okul için gerekli harcamaları yapabilmek için part time işte çalışıyordu. 

İnmesi gereken durağa gelince yerinde doğrularak hafifçe gerindi. Gece uzun olacaktı. Çalıştığı yer bar tarzı bir mekandı. Genelde içip içip sapıtan tiplerin eksik olmadığı bu yerde barmenlik yapmaktan çok hoşnut sayılmazdı ancak şartlar bunu yapmasını gerektiriyordu.

Metrodan kendini atar atmaz yürüyen merdivenlere yöneldi ancak çalışmıyordu. Göz devirerek günlerdir tamir etmedikleri merdivenin hemen sağındaki normal merdivenlerden yukarı çıktı. Ara katta kendi bindiği duraktan çok daha fazla insan vardı. Çoğu genç olan bu nüfusun arasında iki üç dilenci de görebilirdiniz. Bir üst kat, metro çıkışıydı. Bu yüzden kalabalığın arasından olabildiğince hızlı geçmeye çalışarak merdivenlere ilerledi.

Hemen sağındaki duvarda kocaman bir duvar saati vardı ve 22'ye çeyrek kalmıştı. Bakışlarını önüne çevirmeden önce birinin omzuna çarparak hafifçe sarsıldı. Özür dilemek için arkasına dönse de çarptığı kişinin çoktan ilerlediğini fark etti. Muhtemelen kafası yerinde değildi çünkü yalpalayarak yürüyordu. 

Umursamayarak yürümeye devam etmek için önüne döndüğü sırada metro duvarının hemen önüne gitarıyla çökmüş birini gördü. Önüne açtığı gitar kılıfının içinde birkaç bozukluk ve kağıt para vardı.

Kapüşonunu kaşlarına kadar çekmiş olan çocuğun kahkülleri gözlerinin hemen üzerinde bittiği için saçını görebiliyordu. Siyah tutamların arasından seçtiği kaş piercingi çocuk kaşlarını çattıkça daha çok belli oluyordu. Elindeki gitar da çocuğun kendisi de Changbin gibi siyaha bulanmıştı.

Gözlerini, ne ara yavaşlattığını bilmediği adımlarına çevirmeden hemen önce kendinden emin bir şekilde klavyede gezinen parmaklarda gezdirdi. Gitarı yaslamadığı bacağıyla ritim tutuyordu. Belki o gece kulaklığını çıkarmaya yeltenseydi, dakikalardır dinlediği şarkıyı söylediğini duyabilirdi. Ancak Changbin adımlarını hızlandırıp metrodan çıkmayı tercih etmişti.

Şehrin bu kısmı çok daha canlıydı. Her mekandan yansıyan ışıklar ortamdaki hareketliliği arttırırken siyah beresini düzeltip kafasını eğerek çalıştığı mekana ilerledi. 

Barın önünde bekleyen adamlara baş selamı verip içeri girdi. Burnuna çarpan alkol ve sigara kokusuyla hafif uykulu halinden eser kalmamıştı bile. 

Geldiğini belirterek bara bakan çocuktan önlüğü teslim alıp ceketini çıkardı. Siyah t-shirtünün açıkta bıraktığı sol kolunda çeşit çeşit dövmeler vardı. Boynundakiler ise çenesinin altına kadar uzanıyordu. Küçük bir alanını kazıttığı sol kulağının hemen üst tarafındaki yılan hem en sevdiği hem de ilk dövmesiydi.

Saçlarını karıştırarak barın etrafındaki taburelere yerleşmiş olan müşterilere göz attı. Biri çoktan bir şeyler istemek için kendisine işaret veriyordu bile.

----

Changbin'in bir koluna dövme kaplatma fantazim var ama ne yapayım hayal edince inanılmaz güzel olmuyor mu?

Konu nasııııl?

Bahsettiğim yılan dövmesi buna benzer

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bahsettiğim yılan dövmesi buna benzer.

Bahsettiğim yılan dövmesi buna benzer

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


21.45 | Seungbin✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin