11'

532 84 4
                                    

Yılın ilk karı caddeleri doldurmuştu. Bazı arabalar kar lastiği takmadıkları için kayan arabalarının içinden söylenirken, çoktan hazırlıklı olanlar keyfince asfaltta ilerliyordu.

Changbin saklandığı arabanın arkasından yalnızca gözleri görünene dek kafasını çıkarıp etrafına bakındı. Ay çoktan kendini gösterdiği için yalnızca sarı sokak lambalarıyla aydınlanan sokağı kısık gözleriyle tarıyordu ki burnunun hemen ucuna düşen kar topuyla geriye attı kendisini.

"HEY!"

Seungmin'in ilk önce kahkahası sonra kendisi kendisine ulaşmıştı "Görünmediğini zannetmen yok mu!?"

"Hıh." Barmen çocuk dizindeki karları erimeden temizleyerek doğruldu "Öyle zannetmiyordum."

"Öyle olsun bakalım." Changbin'in kayan beresini düzeltmeye başladı. Büyüğün yüzüne takındığı sırıtışın gayet farkındaydı ancak buna takılmadan uzaklaşmayı başarabilmişti. Evet iradesi gayet sağlam ve zeki biri olabilirdi ama hey karşınızda Changbin gibi biri size de böyle gülse siz de zorlanırdınız!

Birlikte sokaktan çıkıp ana caddeye yürümeye başladılar. Seungmin, ellerini cebine atmış adamla aynı postalları giymekten sebepsizce haz duyuyordu. Harmonik adımları da ayrı bir hoş geliyordu kulağına.

"Sen enerjik değilsin."

Dövmeli adamdan gelen sözlerle düşündüklerinin arasından çıktı. Demek gerçekten de bu konu hakkında düşünmüştü. Onun göremeyeceğini bildiğinden yüzüne imalı bir gülümseyiş takındı.

"Eğer enerjik olsaydın gömlek giyerdin."

"O nereden çıktı?"

Changbin, küçüğün önüne geçerek arka arka yürümeye başladı "Hiç gömleğin yok, varsa bile giymeyi tercih etmiyorsun. Giysen bile bir şeyin üstüne giyiyorsun ki önünü iliklemeyesin. Kısacası üşengeç bile olabilirsin."

Seungmin bu çıkarımı buradan nasıl getirdiğini bilmese de etkilenmişti ve bunu gizlemedi. Changbin'i kolundan tutup hafifçe kendine çekmişti. Büyük olan böyle bir hareketi beklemediği için gözleri büyüse de anında kendini toparladı.

"Sen de sonunu düşünmeden hareket eden birisin." Kafasıyla arkasındaki elektrik direğini gösterdi.

Changbin çarpık gülümsemesiyle tekrardan çocuğun yanında yerini almıştı. Ana caddeye çıktıkları anda metro tabelasını görmeleri bir olmuştu. İkilinin dosdoğru metro merdivenlerine ilerlediğini fark eden büyük duraksadı.

"Gitarını almayacak mıyız?"

"Hayır, bugünlük sıramı başkasına verdim."

Changbin kendisini beklemeden merdivenlerden inmeye başlayan çocuğa yetişti "O zaman bugün tamamen benimlesin?" Gülümesesiyle turnikeye varmıştı.

Aslında saat çoktan Seungmin'in müzik yaptığı zamanı geçmişti ama Changbin onunlayken geçen zamanın farkında değildi anlaşılan. Bu düşüncelerle kendini iyi hissetti gitarist. En azından zorla yanında tutuyor hissine kapılmasına gerek olmayacaktı. Gerçi böyle bir durumda kesinlikle anlardı orası ayrı.

Gelen trene yerleşerek hafifçe aşağı kayan Changbin'e kolunu atıp kendisine çekti. Bu durumu önceki kadar yadırgamayan barmen çocuk kafasını yerleştirerek daha çok sokuldu yanındakine. Normalde bindiği duraktan biraz daha geridelerdi. Bu da demek oluyordu ki şu anda yaslandığı yere daha çok yaslanabilirdi.

Henüz yer altından çıkmadıkları için karşılarındaki camdan yansımaları görünüyordu ikilinin. Seungmin göz ucuyla görüntülerine bakarak kaküllerini düzeltti. O sırada Changbin'in 'Ne tarafa ağlasam acaba' haykırışlarını duymuyordu tabi.

"Bugün hafta sonu, o kadar fazla kalabalık olacak ki.."

"Gelen müşteriler sana asılınca gıcıklık yaparım fena mı?"

Changbin kahkaha atarak yumruğunu karnına geçirdi yanındaki çocuğun. Birkaç dakika sonra aklına gelenlerle yerinden doğruldu "Bak sana ne göstereceğim." Montunun iç cebinden küçük bir fotoğraf çıkardı "Bu kız kardeşim, üniversiteye hazırlanıyor." Gözlerindeki ışık dikkatinden kaçmamıştı küçüğün. Belli ki en çok değer verdiği insanla tanıştırıyordu şu an kendisini. Normalde olsa Seungmin, bu duruma çok sevinirdi çünkü kendisiyle en sevdiği insanı tanıştırıyordu.

Ancak bu durum içine kuşku tohumları ekmişti. Aileler her zaman gererdi onu. Bu sebeple ne kendi ailesi hakkında konuşur ne de başkasınınkini sorardı.

"Tıpkı sana benziyor." Sıcak olduğunu düşündüğü bir gülümseme göndererek fotoğrafı Changbin'e geri uzattı. Şu anda bunu neden gösterdiğini deli gibi merak etse de sormadı. Büyük olan da anlatmadı. Başını başka yöne çevirdiği için ne hissettiğini de bilemiyordu barmenin.

Dudaklarının içini kemirerek etrafa bakındı ve konuyu değiştirmek için bir şeyler düşündü. Ancak en ufak bir şey bile gelmiyordu aklına. "Keşke sorsaydın Kim Seungmin.. Keşke bir şeyler sorsaydın da böyle gergin bir sessizlikte oturmasaydınız."

Metronun açıklığa çıkmasıyla görünen nehre daldı Changbin. İçinde ne fırtınaların koptuğunu bilmek için zamanı geri almak istedi küçük siyah saçlı. Sadece bir anlığına, geri alıp sormak istedi. Aslına bakarsanız şu an Changbin'in gözündeki konumuyla istediği zaman sorabilirdi bunu. Barmen çocuk yanlış anlamazdı, aksine hoşuna bile gidebilirdi. Fakat Seungmin tıkanıp kalıyordu aile konularında.

Kafasını hızlıca iki yana salladı. Ne çok abarttığını söyledi kendi kendine. Kafasında komplo teorileri kurup kurup inanmaya bayılıyordu. Sadece göstermek istediği için göstermişti işte. Bu kadar.

Changbin'in beresini çekip parmaklarını geçirdi gri saçlardan. Çok yakıştırmıştı bu rengi ona. Büyüğün gülümsemesi yeniden belirirken burnunu kırıştırıp Seungmin'e dönmüştü. Gitarist çocuk kendisine dil çıkarıldığı görünce içinin rahatladığı hissetti. En azından aralarının kötü olmasına sebebiyet verecek bir şey yapmamıştı.

Metrodan inip bara ulaştıklarında içeride oksijenden çok insanın var olduğu gördüler.

"Hâlâ beni beklemek istediğine emin misin?"

"Beni başından savamazsın Seo Changbin."

Dövmeli adam gülerek barın arkasına geçti. Seungmin, insanların dans pistine doluşmasından faydalanarak yarım daire tezgahın hemen ortasındaki boş yere kurulmuştu bile.

"Seni başımdan savamam."

"O niyeymiş?" Elini çenesinin altına koydu.

"Çünkü Kim Seungmin, sen bir yerden gitmek istemedikçe seni kimse gönderemez."

Küçük olan gülerek saçlarını karıştırdı. Gün geçtikçe insanları çok iyi gözlemleyenin yalnızca kendisi olmadığının farkına varıyordu.

----

Birtakım gizemler 👀

En güzel karlar sizin olsun

21.45 | Seungbin✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin