11

996 116 104
                                    

Peşi sıra merdivenleri tırmanırken tüm suçluluğumun yükü omuzlarıma biniyor, beni yere bastırıyor. Başım yerden kalkmazken teker teker gerimde kalan merdiven basamaklarını inceliyorum suçlu bir çocuk gibi.

Ellerimden kurtulduktan sonra bir şey demeden, bana bakmadan apartmana girmiş olmasından dolayı bir nebze minnet duyuyorum. Eve giriyoruz, hemen bir tepki vermek veya direkt çekip gitmek yerine evimize giriyoruz.

Bir an eşyalarını toplayıp çekip gitmek için tek kelime etmeden çıktıysa eve diye düşünüp korkuyorum fakat soramıyorum. Kanlanmış gözlerim eve girdikten sonra ardından açık bıraktığı kapıyı ardımdan kaparken arkasından bakıyor oturma odasına giren bedenin.

Ardından sessizce onu takip edip oturma odasına girdiğimde bir süre önce seviştiğimiz koltukta, aynı köşede sıkıntıyla oturduğunu görüyorum. Köşe koltukta en köşeye yerleşmiş, dirseğini de yanındaki sırt kısmına yaslamış bir şekilde oturuyor. Parmak uçları alnını ovuyor, gözleri kapalı.

Usulca yanına yaklaşarak biraz alan tanıyıp ona dönük olacak şekilde oturuyorum. Oturmamla koltukta küçük bir sarsıntı olurken gözlerini açıyor ancak bakışları bana dönmüyor. Kendi içinde çeliştiğini veya sakinleşmeye çalıştığını düşünüyorum. Onu ilk kez böyle görüyorum, benim yüzümden böyle olması canımı daha çok yakıyor.

Kızmıyor, bağırmıyor, tepki vermiyor; titreyen ellerim birbirine kavuşmuşken tırnaklarımı etime batırıyorum. Ben bir şey söylemedikçe tek bacağını sabırsızlıkla sallamaya başlıyor, bakışları hala yerde.

Boğazıma düğüm olmuş yumruları yutkunarak, öksürerek gidermeye çalışıyorum işe yaramayacağını bile bile ve konuşmaya çalışıyorum, bu fırsatı bir daha elde edemeyeceğimin korkusuyla.

"Felix... Bana bak lütfen."

O an bunu dememiş olmayı diliyorum. Kanlanmış gözleri sertçe tüm ağırlığıyla üzerime dikiliyor.

"Kiminle?"

Boğuk sesi kulaklarıma ulaştığında gözümde biriken yaşlar tekrar bir sicim gibi yanaklarımda tanıdık yolu izliyor.

"Ben istemedim..."

Sesim bir fısıltı gibi çıkarken ona Changbin demeden önce açıklamak istiyorum.

Alaylı bir gülüş beliriyor dudaklarında, hızlıca titreyen ellerimle yanaklarımı siliyorum.

"Ben bunu uzun süre reddettim bu yüzden sana söyleyemedim, biliyorum birbirimize her şeyi anlatacaktık ancak bir sorun olarak görmedim başta."

Benim bacağım da gerginlikle sallanırken yüzüme düşen saçları kulağımın arkasına sıkıştırıyorum.

"Sen Avustralya'dayken bu his arttı gittikçe. Görmezden gelmeye çalıştım hep ama sürekli istemesem bile cinsellik için zorunluluk hissediyordum. Seungmin ve Jeongin ile çıktığımız gece..."

İsmi dudaklarımdan dökülmezken bakışlarım koltuğun üzerine düşüyor, sürekli kıyafetlerimle oynuyorum, ellerim arasında sıkıştırıp parmak uçlarımla çekiştiriyorum.

"Eve geldiğimde ağlama krizine girdiğin..."

Başımı sallıyorum. Ondan bana dokunmasını istediğim, yabancı, kirli hissettiren dokunuşları silmesini istediğim geceyi ikimiz de hatırlıyoruz.

"Sadece o an zorunda hissettim, yemin ederim. Sevişmek istemiyordum bile, hele başkasıyla asla ama zorunda hissediyorum Felix."

Dudaklarımdan bir hıçkırık kaçarken sesim bir yakarış gibi çıkıyor bir süre sakinleşmek için derin nefesler alıyorum. Ona tamamını anlatabilmek istiyorum, aynı bir günah çıkarma gibi.

"O günden sonra uzun süre dışarı çıkmadığım için endişelendin ama ben korkudan çıkamıyordum yine başkası ile birlikteyken o his beni bulur diye, saatlerce kendimi bir vibratörle tatmin etmeye çalışıyordum."

Bütün bunları anlatmak beni utandırırken rahatlıyorum da. Onun mimiklerini okumaya çalışmıyorum şu anda, sadece kendimi en yalın şekilde açıklamak istiyorum.

"Sonra... Sonra seni görmeye dövmeciye geldiğimde o his yine beni buldu."

Çekingen bakışlarım gözlerini bulduğunda anlamaya başladığını gösteren ışıklar gözlerini süslüyor, kaşları çatılıyor.

"Changbin biliyordu, beni çağırdı. Sen onunla mı...?"

Hayretle koltukta dikleşirken elimi yüzüme bastırdıktan sonra yüzüm buruşurken kollarını tutarak onu durdurmak istiyorum fakat dokunmaya çekiniyorum.

"Onunla tekrar birlikte olmadım. Sadece bugün tekrar engelleyemedim. Öpüştük."















Hyun kitapta sarıydı ancak bir şekilde siyaha çevirmek istiyorum çünkü siyah hyunjin aşırı güzel. Umarım güzel gidiyordur kitap<3

 Umarım güzel gidiyordur kitap<3

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Carmen | HyunlixWhere stories live. Discover now