ALIŞMIŞ

10.3K 408 12
                                    

7 Ay Sonra
"Burç! "
"Efendim aşkım? "
Sinirle aşağı indim.
"Sana kaç kere böyle konuşmamanı söyledim! "
Umursamazca omuz silkti.
"Banane! "
"Ne demek banane? Ben evliyim. "
Umursamaz bir bakış attıktan sonra konuştu.
"Sen benimsin."
Sinirle baktım.
"Sakın bir daha böyle saçmalık yapma."
Burç gülümsedi.
"Oyunculuğun biraz gelişiyor ."
Dudağımı ısırdım.
"Emin misin? Uyanır mı? "
"Zaten bizi duyuyor, bu ona şok etkisi yaratacaktır."
Kolunu okşadım.
"Teşekkürler. "
Burç göz kırptıktan sonra çıktım.
7 aydır herşey aynı. Artık yoruldum. Beklemek insanı sadece yoruyor. Ama ben son 7 aydır hep annemin bana söylediği o sözle ayakta kaldım.
" Hiçbir şeyden asla vazgeçme çünkü vazgeçenler yalnızca kaybedenlerdir."
Kaybedenlerden olmayacaktım en çok da Canseza için.
Zorlanarak da olsa arabadan indim. Canseza artık kocaman olduğu için hareketlerimi kısıtlasa da ben hamileliğimden son derece keyif alıyorum. Hatta yakında doğum yapacak olmam bile üzücü.
İçeri girdiğimde Barkın gülümsedi. Canberk umursamadan Barkın' a bakıp konuşmaya devam etti.
" Sensin şizofren. Ejderhama sesini yükseltme."
"Noluyor? "
Barkın gülümsedi.
"Canberk işte. "
Dünyanın en mantıklı, en açık cümlesidir bu. 'Canberk işte! '
Canberk önce bana sonrada kocaman göbeğime baktı.
"Kontrole mi geldin? "
"Muayeneye geldiğime göre. "
Ultrasona geçtiğimde Canseza kıpır kıpırdı.
"Çok yaramaz."
Barkın sevecenlikle baktı.
"Kim, Şerafettin mi? "
İkimizde baygın gözlerle Canberk' e baktık.
"Tamam ya, o kadar da vicdansız değilim. Şerafettin konmayacak oğlumun adı. "
"İlk olarak o erkek değil..."
Barkın sözümü kesti.
"Nerden biliyorsun? "
Barkın' a öldürücü bir bakış atarak konuştum.
"Bilgi istemiyorum. Sağlıklı mı, bu bana yeter. "
"Evet, çok şükür sağlıklı. "
Canberk' e döndüm.
"Ve ikincisi nerden senin oğlun? "
Canberk bilmiş bilmiş bakıp, ukalaca gülümsedi.
"Ne demiş şair, 'Herşeyin sıradanlaştığı bir dünyada, Bazen kaybetmek en doğru seçimdir. Ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçiştir.' Sende Ant' den vazgeçip bana gel."
Baygın gözlerle baktım.
"Ve şair yine demiş ki, 'Konuşup da aptallığınızı ortaya koyacağınıza, konuşmayın da hiç olmazsa herkesin şüphesi kalsın.'"
Canberk bana boş boş bakıp gözlerini kaçırdı.
"Tamam ya Şerafettin olmayacak zaten."
Barkın salak salak sırıttı.
"Neden? "
Canberk de yine aynı gülüşüyle bana baktı.
"Hayır yani simdi Şerafettin gidip caramel latte icemez içse içse çay içer oralet içer."
Barkın sırıttı.
Muayene işimiz bittiğinde onlar kahve bende portakal suyu içmek için aşağı indik.
Barkın uzunca etrafı süzdükten sonra konuştu.
"Aslında Barkın haklı. "
"Ne konuda? "
" Bil ki geride bıraktıkların ileriye gitmeni engelleyecek. Unutma; ileri gidebilmen için arkadakileri unutman gerek."
Gözlerim dolmaya başladı. Lanet olsun bozulan hormonlar.
" Bu kadar sürüneceğimi bilsem komando olurdum. Niye üstüme geliyorsunuz? "
Canberk uzanıp bana sarıldı.
" Facebookda bana 24 saat oyun isteği yollayıp, profil fotoğrafını metin 2 çarı yapan çocuk bile benden daha mutludur abi. Tek mutsuz sen misin? Niye surat asıyorsun? "
Gülümsedim.
" Bir aşure değildik belki ama biz de her şeyi içimize attık be kardeşim. "
Barkın ikimize bakıp gülüyordu.
Canberk altta kalmamak için cevap verdi.
" Hiçbir zaman iyi olmadık fakat ingilizce hocası. 'HOW ARE YOU TODAY? ' dediğinde hep 'FINE THANKS AND YOU' demeyi bildik be kardeşim."
Barkın dayanamayıp atladı.
"Daha devam edecek misiniz? Kalbim soldu sizi dinlerken. "
"Ciğer değil miydi lan o? "
" Belki bir Aa oyunu değildik ama bizim de hep kalbimize sapladılar be kardeşim."
Uzunca bir kahkahadan sonra kızgın hasta yakınları bakışları sayesinde kendimize geldik.
Barkın konuştu.
"Sen gerçekten üzgün müsün? "
Kafamı salladım.
"Biliyorsun hepimizin yaşayacağı en güzel günümüz olacak."
Barkın yine balıklama olaya daldı.
" Düşünsene ömrün boyunca yaşayacağın en harika günü ya yaşadıysan ?İşte o zaman sıçtın."
"Ben o anın doğum anı olacağını düşünüyorum. "
Canseza' yı okşadım. O da kıpırdanmaya bana karşılık verdi. Galiba bu anne karnında' Anneciğim! ' deme stiliydi.
"Ant nasıl? "
"Bekliyoruz. Bekliyoruz da..." Duraksayıp ileriye baktım. 5 saniye sonra konuştum.
" Hep bir beklediğimiz vardır. Oysa iyi biliriz kimsenin gitmediğini ve kimsenin çağrılmadan gelmeyeceğini."
İkiside bana hak verdiler. Gerçekten hep de öyle oluyor. Kimse gitmez ama biz cağırmadan (Esma Harmankaya :D ) da gelmez.
" Giderler ama gidiş bir dönüşü terkeder. Gitmeden önce düşün; Çünkü döndüğünde bulduğun aynı olmayacak giderken bıraktığınla."
"Aynen lan, ben Derin' i hiç bıraktığım gibi bulmadım. Tek kişi bıraktım, çift kişi buldum. "
"Beni hiç sorma. Bekar ve bana ait olarak bıraktım..." durdu "devamı malum."
"3 "keşke" alana 1 "iyi ki" bedava kampanyası olsa da geçmişle barışsak."
" Yaşam,çok zalim bir öğretmendir.Önce sınav yapar,sonra dersi verir. Ve böyle bir kampanya da yok. "
Canberk Barkın' a bakıp bağıra bağıra konuşmaya başladı.
BELKİ Bİ OSMAN DEĞİLDİM AMA "HADİ GİDELİM" DESEN KOŞA KOŞA GELİRDİM DERİĞİNN! "
Yüzümü ekşiterek baktım.
"İçmeye gidelim Barkın. Bu Derin' in bize yaptığı kalleşliği ancak unuturuz."
Bir süre durup tekrar konuştu.
"Sahi lan, Ulan adam nasıl efkarlandıysa alkolü bulmuş."
Canberk' in saçma konuşmasını karnıma yediğim minik tekme bozdu.
"Ahh! "
İki gözde bana sorgulayan gözlerle bana baktı.
"Noldu doğum mu var? "
"Yokk...tekme..."
Barkın göz devirdi.
"Sen tekme de böyleysen doğum da düşünemiyorum. "
Bacağına vurduğum tekmeyle bükülen Barkın dolu gözlerle bana baktı.
"Aynısını bende karnıma yedim."
Canberk atmosferi dağıtmak için her zamanki gibi atladı.
"Doğumu kim yaptıracak? "
Gülümsedim.
"Dr. Oetker! "
Barkın boş gözlerle beni inceledikten sonra zafer kazanan edayla Canberk' e baktı.
"Tabi ki de ben."
Sinirle döndüm.
" Ne demek Dr. oetker ameliyata giremez? "
"Ya doktoru bırak da sen doğumdan sonra ne yap biliyor musun? "
"Ne? "
"Bebeği ver bir dövmeli adama. Fotoğrafını çek, at internete. Herkes paylaşsın dursun."
Yaptığı espiriye gülünmeyince hızını alamadı.
"Ve burdan da bebek severken Afrika' nın kabile reyislerine dönüşen hanım teyzelerimize selamımı yolluyorum. "
"İğrençti! "
"Bak Derin, çeker giderim ha! "
Alaycı bir şekilde baktım.
"Sen ve çekip gitmek. "
Gözlerini kısarak bana baktı. Ve ergence konuştu.
" Ya ben random gülerken bile güzel olmamış diye silip tekrar yazan insanım seni mi silemiyecegim gerizekalı çekil şurdan. "
Gülümseyip sarıldım.
"Sen beni seversin, gidemezsin."
Canberk yumuşayarak konuştu.
"He valla, bi hoşuma gittin, gidiş o gidiş."
Barkın kıskançlığın verdiği yetkiye dayanarak konuştu.
"Derin' i bırak da şu hemşireye bak! "
Canberk hiç istifini bozmadan konuştu.
"Valla canım, İnsan güzelleri görünce çirkin sevemiyor."
Bu güzel iltifattan sonra yerimden kalktım. "Hadi ben kaçar! (Behlül vol 1)"
"Nereye? "
"Sevgilimin yanına. "
"Aman boşver otur ışte. "
" Özlem insanın içini çürütür, bilirsin."
Canberk kıskanç gözlerle bana baktı.
" Ya şimdi sen birini seviyosun o da seni seviyo bunu nasıl başardınız?"
"Aşk. "
Verdiğim cevaptan memnun kalmayarak konuştu.
" Pikachu değildin ama hep seni seçtim be."
" Bazen dönüp arkama bakıyorum..." Canberk gözlerini bana dikti. Fakat ben haylaz bir çocuk edasıyla konuştum "Boynum kütlüyor rahatlıyorum."
Ve sevgilimin odasının yolunu tuttum. Fakat Canberk arkamdan bağırmaya devam etti.
" Senin yerinde olsam beni hayatta kaçırmazdım salak mısın nesin anlamadım ki."
Gülümsememi yarıda kesen şey o müthiş ağrı oldu. Meşhur doğum sancısı...

Geç ama uzun bir bölüm oldu. Uzun bölümü özür olarak kabul edin.

Bebeğim ve BenWhere stories live. Discover now