6

42.5K 2K 381
                                    


İtalik yazılan yerler Hare'nin iç sesi;)

Keyifli okumalar gece pulilerim💫💫

Çok zor uyandım. Normalde alarm çalarken yataktan çıkmış olurdum ama bu sabah hiçbirini duymadığım için halam gelip uyandırmak zorunda kalmıştı. İyi ki geceden odamı toplamıştım. Şişeler sırt çantamdaydı, işe giderken çöpe atacaktım. Şimdi çatlayan başıma rağmen giyiniyordum. Elimi yüzümü yıkarken aynada gördüğüm suratım bugün beş para etmezdi. Ağladığım için göz kapaklarım hafiften şişmiş, dudaklarımda bu şişlikten nasibini almıştı, hafif bir makyajla olan biteni kapattım. Bugün yaşanacaklar için daha güçlü olmam gerekirdi ama ben geceden kalma halimle ne kadar dik durabileceğimi, Züleyha hanımla karşılaşınca görecektim.

Bu sabah yürüyüş yapacak halim olmadığı için direkt eve yürüdüm. Zaten güzergahımı değişmem lazımdı. Manasız düşünceler kafamdan çıkmak bilmiyordu. Yazıştığım Alimahir di sanki, sinir olmama rağmen onu göreceğim o sapakta karşılaşmak için hiçbir adımımı es geçmiyordum. Hatta kaç adımda denk geldiğimizi merak ettiğimden adımlarımı saymaya başlamıştım. Bu Alimahir merakı nereden gelip bulmuştu beni? Ben olayı yanlış yaşarken zaten yanlışa da kapılıyordum. Farkında değildim ama, Aliemir diye konuştuğum adamı, Alimahir diye hayal ediyordum. Yemin ederim farkında değildim. Fark ettiğimde çok geç olacaktı. Ben bir bakmışım, Alimahir'in güçlü kolları yerine, Aliemir'in sürekli sırıtan yüzünün karşısında olacaktım. Ander ol Hare!

Çaylığa giriş yaptığımda herkes makasını eline almış çoktan mesaiyi yarılamıştı. Aliemir'de bu sabah onların arasındaydı. Biraz yaklaşmak istedim, onu biraz daha yakından görmek ama cesaret edemedim. Yavaşça indim patikadan, yanında ki kızla gülüşerek çay kesmeye devam ediyordu. Akşam öyle hissettiğim için şimdi tamamen pişmanlık duyuyordum. Aliemir'i görünce bu kadar yoğun değildim kesinlikle. Görünce bütün büyü bozuluyordu. Kaşlarım çatıldı, o yazdığı mesajlar geldi aklıma. Niye telefonda etkilediği kadar karşı karşıya geldiğimizde etkilemiyordu? Bugünün iyi geçeceğine dair hiç inancım kalmamıştı. Omuzlarım düşmüş bir halde mutfağa girerken korkuyla besmele çektim. Spot ışığının altında, tam karşımda tabureye oturmuş beni bekliyordu.

'Gel balci gel. Seni bekleyidum.'

Kapıyı o kadar gönülsüz kapatmıştım ki, iki dakika filan sürmüş olabilirdi. Boynumdan çantamı, üstümden montumu çıkararak ulaştım yanına. Bu bir veda konuşması mıydı?

'Günaydın Züleyha hanım..'

'Sağada (sana da).'

'Önemli bişe yoktur inşAllah..' derken bir iki adım daha yaklaştım. Çatık kaşları, küçümseyen bakışları karşısında gerilmekten ortadan ikiye ayrılacaktım. Neyse ki çok beklemedi, direkt konuya girip beni daha büyük bir yükün altına soktu. Ben Serçe ile ilgili çıkışacağını düşünürken onun derdi bambaşkaydı..

'Alimayirden uzak dur Balci..'

'N-nasıl yani?'

'Alimayirden de ailesunden de uzağa dur. Dün gece olduği gibi başka bi gece yaşanmasun.'

'Ben.. ben düşecekken tuttu sadece. Bunda kötü ne var Züleyha hanım?' Sesimin ayarı biraz kaçarken hesap sorarcasına dikildim karşısına. Tecrübeli insandı işte, adamın gözünden anlıyordu. Mesela benim gözümden, gelecekte başlarına bela olacağımı anlamıştı, önlem almaya çalışıyordu. Ama unutmasın ki, ben belanın ta kendisiyim..

Hare | Anzer Balı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin