43

37.8K 2.1K 151
                                    


Nasılsınız güllerin gülleri, bu defa cıvıtmadan geldim valla on gün anca olmuştur😆😆 Bölüm tatlış vıcık vıcık bir aile bölümüdür haydi hemen geçin🫠🫠

Sizleri seviyorum, keyifli okumalar gece pulilerim 💫💫

Ne tekneyi yadırgamıştım, ne de bu gece ilk defa uyuduğum bu evi. Hızır dayının yaylada ki evini, Sude'nin İstanbul'da ki evini, kaldığım yerleri genelde yadırgamazdım. Uyuyamadığım tek ev Demiroğlu hanesinde, Züleyha hanım hastalandığı zaman kaldığım gece olmuştu. Uyuyamamıştım, sabahlamıştım, bir kahve içip Alimahir'e yakalanmıştım. Kendi gibi arsız balıklarına yem olmuştum, sonra da göstermeye kıyamadığım göğüslerimi yine kendi ellerimle sunmuştum. Ahh anılar.. Gözlerim kapalı yatakta düşünürken kıkırdayarak sırt üstü uzandım. İlk sabahımı, ilk güneşimi görmek için gözlerimi araladım. Karnımın üstünde ki ağır koluyla, bir karış ötemde burnundan verdiği nefesle boynumu ısıtmasıyla uyanmıştım. Ne büyük lütuf, ne büyük nimet, teşekkürler balıklar.. sana da teşekkürler Hare, o gece sütyen takmayarak bu ilişkiye ciciklerle sağlam bir giriş yaptın....

Çok geç yatmamıza rağmen alışkanlık gereği yine erkenden uyanmıştım. Benim gençlik ateşim, onun orta yaş azgınlığı, bize her geceyi sabahlatacağa benziyordu. Yüzümü ona doğru dönüp elimi yüzüne yaklaştırdım. Kuruyan saçları alnına dağılmıştı, elimle taratıp alnını açtım. Bu defa yanından kalkıp gitmek ne haddime, kocam uyanınca seni göreceğim demişti. Bende uyanır uyanmaz onu gördüğüme o kadar memnundum ki.. Hayallerim bile değildi bir yatakta uyanmak, onu hayal kurmanın ne kadar zor olduğunu tecrübe etmiştim zamanında. Hayalini kurmadan oldurduğum tek gerçekti Alimahir.. ve onun karısı olmak..

'Bebeğim.. günaydın..'

Alnını öpüp saçlarını koklarken geçtiğimiz zorlu yollar film şeridi gibi gözümün önünden geçip gitmişti. Hala arkamızda bıraktığımız bir ailesi, Ahuzar'la Kartal ilişkisi ve halam vardı. Şimdi hiçbiri önemli değilmiş gibi kocamı heyecanla uyandırıyordum ama çok geçmeden arkamızda bıraktığımız her şey önümüze geçecekti.

'Mahir.. uyan bebeğim.. Demir uyanmış mıdır?'

'Günaydın..' diyerek sırt üstü döndü ve kollarını yukarı doğru esnetirken izlemem için bana kısa bir görsel şölen sundu. Kaslı göğsü şişti ve iyice yukarı çıktı, karın kasları çektiği nefesle neredeyse içeri girdi. Pazuları hareket ediyordu sanki, dokunsam patlayacak hale gelmişlerdi. Ayyy içim geçti, bir hoş oldum, temiz koltuk altlarına yaklaşıp kaburgasına doğru öperek ilerledim. Canım.. canımın içi.. Kolunu sırtıma sardı ve salık saçlarımı okşadı.

'Balım.. günüm böyle güzel aymamıştı.'

Göbeğini öptüm ve durdum, sonra da çarşafı kaldırıp baksırlı haline baktım.

'Erkeklerin yüzde doksanı sabah ereksiyon halinde uyanırmış. Baktım da, öyle bir durum görmedim..'

Bilim insanı edasıyla konuşup kaşlarımı çatarken Alimahir sesli bir kahkaha patlatıp beni kolumdan tuttuğu gibi kendine çekti.

'Sabaha kadar iliğimi kuruttun! Sömürdün resmen ne var ne yoksa. Şimdide kalkmış sik mi arıyorsun? Rüya bile görmedim, deliksiz uyumuştum amına koyayım!'

'Yalnız bu konuşmalar çok ayıp! Ben bilimin ışığında ilerliyordum sadece!'

'Anlaşıldı.. bu gece de mesai yaz bana. Bilim ışığımı kuzey ışığımı Mahir ışığımı göstereceğim en ince ayrıntısına kadar!'

Kahkahalarla gülerek sarıldım ve yanağını ve boynunu öperek sonunda yataktan çıktım. Hızla üstümü giyerek odadan çıktığımda ilk işim Demir'in yanına gitmek oldu. Kapısını tıklatıp içeri girdim, o küçücük elleriyle yatağın çarşafını düzeltmeye çalışıyordu. Bir de yetmiyordu o kolları, ısırasım geliyordu.

Hare | Anzer Balı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin