Hare | Anzer Balı

41

Kavuştaaaay🎊🎊

Sizleri çok özledim, yorumlarda görüşmek üzere, keyifli okumalar gece pulilerim 💫💫

Sabahın ayazı kamaraya dolmuştu, denizin ortasında bir fırtına olmuştu ve geriye kalan soğuk teknede kalmıştı sanki. Yarı çıplak uyuduğum için bir titremeyle uyandım. Altımda sadece çamaşırım üstümde ise ona ait bir tişörtle uyumuştum. Beni yorgan gibi sararak uyutmuştu ama sabaha doğru birbirimizi bırakmış olmalıydık. Pikeyi biraz daha kendime çekerek yanımda uzanan adama baktım. Elimi uzatıp alnına dökülen saçlarını okşadım.. Yan yattığı için dudakları şişmişti, yüzünün yarısı yastıktaydı.. Ahhh... aslanım.. Gün doğana kadar üstümden inmemişti.. Adamım.. Tüketmişti bizi, bitirmişti.. Mahir.. Alimahir Demiroğlundan bahsediyorum. Şu bir sene öncesine kadar farkında bile olmadığım adamdan..

Şimdi benim yanımda uyuyordu, onu neden daha önce bulmamıştım, yıllarca başka yataklarda gözünü açmıştı.. Kıskandım sabah sabah, adamımın bu güzelliklerini başkası da biliyordu. Ahuzar'la arkadaşlığımız süresince gözüm nasıl hiç kaymamıştı, o zamanlar çok mu namuslu biriydim? Beni bozan okul muydu? Arkadaş çevrem? Şehir değiştirip kazandığım özgürlüğüm? Halamın yıllarca anlattığı ihanet masalları? Ben ne olmuştu da Alimahir'i görmek için deliren, her kaçmak istediğimde ona giden biri olmuştum? Gerçi Mahir ben çocuk yaştayken evlenmişti, onu görmemem çok normaldi.. Sonra olan olmuştu.. Evliliğinin bir geceden ibaret olduğunu öğrenmiştim, bana ilgisi artmıştı, sarhoş olmuştum ve bam..!! Tüm engellere rağmen kocam olarak yanımda yatıyordu. Kocammm.. Mahirim.. benim ula benim....

Düşüncelerime sessizce gülerek yataktan çıktım, eskiyi, yaşananları ardımda bırakmam gerekiyordu. Kocama kahvaltı hazırlamam, onu gelip öperek uyandırmam ve günün kalanında sevişmemiz filan gerekiyordu. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadıktan sonra nefesimi ferahlatmak için dişlerimi fırçaladım. Saçlarımı tepeden toplayarak yukarı çıktım. Mini dolapta her şey vardı. Şarkılar mırıldanarak keyifle kahvaltıyı hazırladım. Çay demlenirken uyandırmak için tekrar aşağıya indim. Uyuyordu. Uyurdu tabi, yorulmak bilmemişti, görgüsüzler gibi sabah ezana kadar sevişilir miydi? Yatağa çıkıp yanına yaklaştım ve göğsünü öpmeye başladım.

'Mahiiir..' her öpücük arasında sesleniyordum ama duymuyordu. Yavaşça kulağına yaklaştım. Tüy gibi hafif öpücüklerimle varlığımı hatırlattım.

'Kocaaaam..'

İnadına uyanmıyordu sanki, tepki vermeyince bu defa ayağa kalktım ve çocuk gibi yatakta zıplamaya başladım.

'Yaa ben evde kalırım diyordum. Şimdi benim yaşıtlarım hep bekar var yaaaa.. ama ben.. evlendim. İnanamıyorum. Hare'nin kocası var.. Hare'nin kocası vaaaar!! Eşim var benim.. Eşime kahvaltı hazırladım. Ruh eşim, ten eşim.. Ayyy... yerim yaa.. Buyurun hoş geldiniz diyecekler. Bende hııı hoş bulduk, bu eşim diyeceğim.. yada, bu kocam Alimahir Demiroğlu diyeceğim.. Hmmm çok sert oldu.. Ne desem? Ay bilemedim, ne desem yaaa.. aaaaaaaaa!!!'

Beni bacaklarımdan yakalayıp yatağa düşürürken tiz çığlığım kulaklarımızı çınlattı. Hemen ardından kahkahalarla gülmeye başladım, saçmalamama daha fazla dayanamayıp sonunda uyanmıştı.

'Bi şey demene gerek kalmayacak.. Beni yanında gören herkes senin 'dünyan' olduğumu bilecek sen merak etme..' diyerek üstüme çıkıp beni yatakla arasına aldı. Yüz yüze geldiğimizde gülüşüm yavaşça soldu. O da sadece dudakları iki yana kıvrılmış tebessüm ediyordu. Elinin tersiyle yanağımı ve alnımı okşadı. Gözlerimin içine bakmaktan bir saniye kaçmıyordu.

'Çok güzelsin..' diyerek bakışlarını dudaklarıma indirdi, sonra tekrar gözlerimde durakladı. 'Çok seviyorum..' diyerek elini yüzümün çevresinden dudaklarıma indirdi. Kurumuş dudaklarım parmağının altında ezilirken konuşmaya devam etti.