21

39.1K 2.2K 371
                                    


Sonunda yeni bölüm diyelim o zaman🤲🏻😆😆

Keyifli okumalar gece pulilerim 💫💫

Bu yola çıkarken bazı tahminlerim vardı. Aliemir'le bir süre yazıştıktan sonra, karşı karşıya gelecektik ve Aliemir bana aşık olduğu için gitmemi istemeyecekti. Sonra ailesini karşısına alacaktı, benim için tüm imkanlarını zorlayacaktı. Ve ben söylediğim tüm o sözleri yine Züleyha hanımın suratına söyleyecektim. Aliemir için.. Tahminlerim bu yöndeydi. Alimahir olmadan olacaktı her şey. Ama olmadı..

Birde kaderin benim için hazırladığı vardı. Telefonlar nasıl olduysa karışmıştı. Ben telefonun ucunda ki adamı sürekli Alimahir'e benzettiğim için yavaştan aşık olmaya başlamıştım. İşte burada ağlarını örmeye başlayan kaderim en imkansızı, Alimahir'i de bana aşık etmişti. Ben tüm o çirkin sözleri Alimahir için kullanmak zorunda kalmıştım. Züleyha hanımın canını Alimahir ile yakmıştım. Alimahir duysa ne kadar da üzülürdü.. Kalan birkaç parça eşyamı çantama koyarken ağlıyordum. Alimahir'den gidiyordum.. aşkıyla yandığım adamımdan..

Elimde çantamla her zaman çıktığım tepeyi son defa yürüdüm binbir umutsuzlukla. Halam duyacaktı tüm bu dedikoduları. Ne cevap verecektim? Beni bin kere uyarmasına rağmen adımı çıkarmamı nasıl açıklayacaktım? Eve girip çantayı bir kenarı fırlattım ve odama çıkıp kendimi yatağıma atarak ağlamaya başladım olacaklardan habersiz. Odama ay ışığı süzülene kadar hiç durmadım. Tüm yaşananları düşünüp  sadece ağladım. Tam uykuya dalacağım sırada dış kapı büyük bir gürültüyle açılıp kapandı.

'HAREEEEEEE!!'

İşte gelmişti hayatta ki en büyük korkum. Ona karşı vefa borcum olmasa bu kadar çekinmezdim belki ama, o beni bu kadar sakınmışken ben onu rezil ederek karşılık vermiştim.

'DEDUM SAĞA DEDUUUUM!! UZAK DUR DEDUM!! BÜTUN ÇÖY(köy) BİZİ KONİŞİYİ!! HARE NERİYESUN ÇİK KARŞUMA!!'

Onu buraya kadar yormama gerek yoktu. Yorgun bedenimi yataktan kaldırıp aşağı indim, yanına. Çocuklarını alıp gelmişti. Kızlar bana kınayan gözlerle bakarken halam öfkeden çıldırmış gibiydi. Gözleri kızarmıştı, ağlamamak için kendini sıkıyordu.

'Niye ettun buni bağa ha? Niye adumi verdun ağuzlaruna? Asiye alamadi yeğeni alacak uşaği diyiler.. Ben niye parktum o herifi biliymisun? Züleyha'ya el surdi diye parktum(bıraktım) oni.. Ziya oni ortaya parkacağidi(bırakacaktı). Benden başkasina el surdi diye, benum midem kaldurmadi.. sen evli bi adamla nasıl ettun soyle bağa!!'

'Sarhoş olmasam yapar mıydım bilmiyorum.. aşığım çünkü. Ama aklım yerinde değildi.. ona yaklaşırken kendimde değildim..'

'Bunca yildur yanimasun bida içkici çiktun başuma oyle mi? Seni çendi(kendi) evlatlarumdan üstun tuttum bumiyidi karşuluğum? Yazuklar olsun verduğum emeklere..'

'Hala özür dilerim..'

'Dilema. Sen hadduni aştun.. bitti o cüzel cünlerin.. olaylar yatişsun evlendurceğum seni. O cüne(güne) kada dışari adım atmayisun..'

El çantasından kuru sıkısını alıp dışarı çıktı, göz dağı vermek için tekrar ateş edecekti ki elini tutup durdurdum.

'Bu defa olmaz hala.. Ne evlenirim, ne de burada kalırım. Ben yarın İstanbul'a gideceğim..'

'Anca ruyana cörursun İstanboli..'

Beni kolumdan itip içeri girdi. Mustafa abim ve kızlar peşinden giderken yapayalnız kalmıştım. Ağlayarak çıktım tekrar odama. Alimahir'den gelen telefon, halamla konuşması ve patlayan silahı hatırlıyorum en son. Gözlerimi kapatıp dağları inleten bir çığlık kopardım.

Hare | Anzer Balı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin