16

44.9K 2.2K 432
                                    


Yaa iki gece çok geldi bana çok özlendiniz heeeee😍😍

Keyifli okumalar gece pulilerim 💫💫


Yirmi dört yıllık hayatımda, çocukluğumda dahil, biriyle uyumamıştım. Annem bana sarılıp uyumuş muydu acaba? Hatırladığım kadarıyla babamla da hiç aynı yatakta yatmamıştım. Halamın yanına yerleştikten sonra da bir odam olmuştu, alışana kadar bile yanımda kimse uyumamıştı. Asille geçirdiğim üç senede bazı günahlara girilmişti ama aynı yatağı paylaşmamıştık. Bu kadar güzel hissettirdiğini niye kimse söylememişti ula! Adamım beni kollarının arasına almış, bir güzel sarmış, bebek gibi uyutmuştu. Adamım? Sen adamım bakma öyle diyordun ya dün gece.. heh o işte..

Rüya görmediğime artık emindim, dün gece bir rüya değildi, birden bir boşluğa düşerken ki hissiyatla uyandım. Adamım vallahi de arkamdaydı. Ilık nefesi omzuma vuruyor, sıcacık bedeni sırtımı kavuruyordu. Sırtımı derken? Derin derin nefes alıp vermeye başladım, omuzlarım inip kalkıyordu. Gerçekle yüzleşmek için bakışlarımı hızla aşağı indirdim, üstümü çarşafla kapatmıştı. Çıplak mıydım ula! Ben ne bok yemiştim dün gece? Panik atağım tuttu sanki, nefes nefese yattığım yerden kalkmaya çalıştım, kalkar kalkmaz da yerde külodumu gördüm, kayış koptu bende, çırpınmayı bırakıp kolunun üstüne geri yattım. Ben ne yapmıştım?

Gözlerimi araladığım bu karanlık sabahın gecesini hiç yaşamamış olmayı dilerdim. Bütün kemiklerim sızlıyor, burnumun direği sızlıyor, kalbim sızım sızım sızlıyordu. Evli bir adamla, yan yana, sarmaş dolaş uyanışımla, kendime olan bütün saygımı yitirmiştim. Bu değildim. Hiçbir zaman bu olmamıştım. Bu kadar ahlaksız, bu kadar akıl yoksunu, bu kadar yoldan çıkmamıştım. Kendimi berbat hissediyordum. Kolu karnımı ahtapot gibi sarmışken, burnunu enseme dayamışken, bacakları bacaklarıma dolanmışken bir an önce buradan defolup gitmek istiyordum. İhanetin ağırlığı vardı bir de üzerim de. En çok o ağır geliyordu tam da şimdi omuzlarıma.. Bir Demiroğlu bir Demiroğlu daha kaç eder? Alimahir Demiroğlu hocaaaam....

Gözlerim dolmaya başladığında ona doğru bakmamaya çalışarak çıktım bir şekilde koynundan. İnsafsızın kolları uzun zaman sonra en iyi uykuyu çekmemi sağlamıştı. Çarşafı açıp kendime baktım, elbisem hala üzerimdeydi, dün gece çıkarmadığım aklıma geldi, sabaha kadar da üstümde kurumuştu. Derin bir oh çekmeli miydim? Yoksa altımda hiçbir şey olmadığını idrak edene kadar beklemeli mi? Elbiseyi kaldırıp bakmaya korksam da bir cesaretle eteğimi kaldırdım, altımda ona ait bir baksır vardı.. Bunu ne zaman giydiğimi hatırlamıyordum, kendi giydirmişti. Beni çıplak görmüştü.. Gözlerim dolu dolu indim yataktan, ne yapacağımı bilmez halde sağa sola bakıyordum. Burnumu çekiştirmeye başladım. Çünkü beklemekte olan gözyaşlarım daha fazla kendini tutamamıştı. Yanaklarımdan dizi dizi süzülürken dolaba ilerleyip Alimahir'e ait tişörtlerden bir tane aldım. Hani hiçbir şey hatırlamayacaktım?

Ben konuştuklarımızı hatırlamasam da, nasıl temas ettiğimizi şimdi yaşamış gibi hatırlıyordum. Deliler gibi öpüştüğümüzü, bacak arama bıraktığı öpücükleri, çırılçıplak sürtünmemi.. Kasıklarımı adet ağrısı gibi sızlatıp midemi bulandıran hissi.. hepsi film şeridi gibi gözümün önünden geçiyordu. Ben nasıl bu kadarına izin vermiştim? Ağlamam şiddetlenirken aklıma bir de mesaj geldi. Gerçekten görmüş müydüm adımı telefonunda? Yok canım, olamazdı.. Öğrenmem lazımdı, etrafıma bakıp telefonunu aradım, komidinin üstündeydi.. Ayağa kalkarken gözyaşlarımı sildim. Sessizce yaklaşıp elimi uzattım, birden bana seslenmesiyle durmak zorunda kaldım, boğuk sesi korkmama sebep olmuştu..

'Günaydın..'

Elimde ki tişörtle birlikte ona doğru döndüm. Ne diye uyanmıştı şimdi?

'Ödünç alıyorum. Yıkayıp geri getireceğim..'

Hare | Anzer Balı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin