16. Bölüm

3.5K 153 9
                                    

"Kaya..." Dediğimde elindeki silahı arkasına saklamaya çalıştı. Kalbim korkuyla boğazımda atıyordu, simsiyahlara bürünmüş, elinde silahlarla tıpkı bir katil gibiydi. Ben ilk kez Kaya'dan korkmuştum.

Kaya ilk beni süzdü, sonra endişeyle yüzüme baktı. Vücudum zangır zangır titriyordu, nefes alamıyordum. "Gözde..."

Üzerime doğru bir adım atacağı sırada ben geriye üç yada dört adım atmıştım. Kaya bana baktı, ne yapacağını bilemez bir halde etrafında dolaştı gözleri.

"Boşaltın burayı!"

Adamlar hızla dışarı çıktığında, kafamdan Özay Güler'in sözleri dönmeye başladı. Ben gerçekten Kaya'yı tanımıyormuşum.

"Gözde sakinleş" dediğinde fark ettim. Deli gibi  hızlı nefes alıp veriyordum. Vücudumun titremesine mani olamıyordum.

"Gözde güzelim... Lütfen sakinleş"

Tekrar üzerime doğru bir adım attığında elimi havaya kaldırdım, elindeki silahı yere bırakıp sert bir şekilde itti. "Benim Kaya"

Yanıma gelip dikildiğinde ellerini yüzüme koydu. "Ne işin var senin burada?"

"Kaya...silah vardı elinde! Sen ne yapıyorsun?!" Diye bağırdım ve ittim onu. "Sen eşkıya mısın  ?! Adamlarla, elinde silahlarla mekan basıyorsun?!"

Sustu, ama ben susmadın daha sert konuşmaya başladım.

"Sen... Ben seni tanımdan sevdim! Ben eli silah tutan birini sevmedim Kaya! Sen benim için çalışkan,  azimli kendi ayakları üzerinde durup hayata kafa tutan biri oldun! Ama bu şekilde değil"

Elimi yakaladı "Gözde... Benim senden önce bir hayatım vardı! Ben buyum, bu kadar. Cani, eşkıya! Bu. Ama senin sevdiğin adamımda. Kötü olduğum sana âşık olduğum gerçeğini değiştirmedi. Değiştiremez!"

"Birini öldürdün mü?" Diye sorduğumda Özay Güler'in sesi boşaltılmış restorantın içinde yankılandı. "Birini mi?"

"Kaya...koleksiyonunu sevgili kızıma açıklamak ister misin?" Dediğinde Kaya'ya döndüm, birini değil onlarcasını öldürdüğünü düşünmek canımı yakmıştı.

"Koleksiyonuma katılmak ister misin?" Diye sordu sinirle. Neyine güveniyordu Özay Güler bilmiyorum. İstediği herkese kafa tutabileceğini sanıyordu.

"Kaya...yapma. ben affederim seni. Benden öncesi beni ilgilendirmez, şimdinde ben varım beni şimdi ilgilendirir. Bırakırım de. Kimseye zarar vermem de lütfen" diye yalvardım ona. Ondan uzak durmak istemiyordum. Beni korkutan adama baktım gözlerini kaçırdı. Bu hayır demekti sanırım. 'işi!' daha önemliydi. Ben eli kanlı birine âşık olmuştum bilmeden, her insan değişirdi ama o benim için değişmeyi reddetmişti.

Kaya benim için o an o dağın tepesinde yuvarlanıp yere çakılmıştı.

Elini bırakıp birkaç adım geriye gittim. Zor nefes alıyormuş gibi nefes aldı ve dudakalrımın araladı. "Ateşböceği'im..."

"Artık Ateşböceği'in değilim Kaya. Ben eli silahlı Kaya'yı sevmedim." Arkama bile bakmadan yürüdüm. Bazen tutunmak için yanlış dallar seçeriz,  bende yanlış dal seçmiştim.

Kaya'nın katil olması birini öldürebildiğine inanamıyordum sakinliğim ve az önceki söylediklerim bu yüzdendi sanırım. O o kadar naif ruhlu biri ki asla birine zarar vermezdi... Veremezdi ki.

Aşağı indiğimde lavaboya girip kapıyı kitledim. Boğazımdan feryat eden hıçkırıkları bastırmak için elimi ağzıma götürmüştüm. Hangisi daha ağırdı bilmiyorum.

Soğuk & SıcakWhere stories live. Discover now