17. Bölüm

3.6K 165 5
                                    

Selamlar efendim!!!

Son üç bölüm okumadan tahminlerinizi alabilir miyim?!!

17. Bölüm:

Daha fazla dayanamayıp okumayı bıraktım. Haklıydı ona sarılmadan duramazdım, bana zarar verse onu affedecek kadar çok seviyordum onu.

Bence yeteri kadar uzak değildik birbirimizden.

Uzak durmak?

Doğru bir karar mıydı ya da başarabilir miyidim? Korkuyordum, Kaya ile karşılaşmaktan korkuyorum neden bilmiyorum onu deli gibi görmek istiyorum sarılmak öpmek istiyordum ama ondan korkuyordum. Yataktan kalkıp odada doşmaya başladım. Cevap yazmak istiyorum. Ama korkuyorum, elinde o silahı gördüğümden beri ondan korkuyorum.

"Şu an değil"

Yazıp gönderdim. Şu an olmazdı, illaki karşılaştırdık illaki göz göze gelirdik. Hâla Kaya'nın böyle birşey yaptığını aklım almıyordu. Onu hep naif, iyi biri olarak tanıdım, üç yıldan beri onu izliyordum bazen sapık gibi takip ediyordum ama şüpe duymama neden olacak birşey görmemiş duymamıştım. Bir anda telefonum titrediğinde yatağın üzerine koyduğum telefona koştum.

"Sen ne zaman istersen. Ben beklerim seni, yeterki konuşalım"

Ne yapmalıyım bilmiyorum, ya ona bu yaptığı yüzünden zarar gelirse? Ya başı belaya girerse? Hiç girmemişti yine girmezdi...yani birşey olmazdı ona. O Kay'ydı, kaya gibiydi.

Ama o da bir insan Gözde...

Kulaklığımı takıp cam kenarına oturdum. Canım yanıyordu, arafın en kör noktasındaydım. İyi insanlarının varlığına inanan biri değildim en azından karşıma pek iyi insanlar çıkmıştı. Ama sonra Kaya... O kadar naifti ve kibardı ki bana karşı. Sürekli kendi kendime salak gibi gülmeme neden oluyordu. Ve simdi onun eli kanlı bi katil olduğunu öğrenmiştim. Sanırım bunu yok sayacak kadar çok seviyordum onu.

Siktir et korkuyu! Dedi bir tarafım. Sende kötü adamın sevgilisi ol, sadece o kötü değil, o sana karşı hep iyiydi seni kırmadı ve incitmedi.  Belkide zarar verdiği insanlar kötüdür. Savunulabilir bir yanı var mıydı? Yoktu, kimse ölmeyi hak etmezdi ki, en ağır şekilde cezalandırılır ama ölmeyi hak etmezlerdi.

Onu öptüğüm ilk an vardı mesela her an gözümün önünden ayrılmayan. Bakışları, bana karşı davranışları. Bana; sanki dünyanın en kırılgan insanıymışım gibi dokunuyordu, öpïyordu.

Pencereninin tıklamasıyla yerimden hopladım ve korkuyla Kaya'ya baktım. Buruk bir gülümseme ile bana bakıyordu. Korktuğumu anlamıştı muhtemelen, onu kırmak istemiyordum, o istesemde kırabileceğim biri değildi artık.

"Dayanamadım...bana öyle bir bakıp gittin ki" pencerenin önünden çekilip içeriye görmesine izin verdim. Kalbim çırpınıyordu.

"Gözde, bilmeni istemezdim" dedi, gözlerine baktım bu sefer. "Ne zamana kadar saklamayı düşünüyordun?"

"Bilmiyorum" dedi dürüstçe

"Kaya, sen birilerini öldürüyorsun...katilsin sen!" Dedim. Kafasını salladı. "Evet katilim!" Diye bağırdı, pencereyi kapattım. Birinin duymasını istemiyorum. Kollarını iki yana açtı "Şerefsizlerin kabusu oluyorum! Pişman değilim, katilim ben!" Durdu nefes verdi ve omuzlarını düşürdü " Gözde...katiller sevemez mi?"

Severdi. Sevilirdi. Hatta hayatı olurdu.

"Kaya...ben korkuyorum" dediğimde bana doğru bir adım attı ve elimi tuttu.. Geri adım atamayacak kadar taş kesildim

Soğuk & SıcakWhere stories live. Discover now