20. Bölüm

3.3K 158 16
                                    

Birazcık +18 barındırır.

Arttırıyorum" dedim dudaklarına küçük bir buse bıraktım. "Okulun ilk günü elinde S&S kitabıyla bahçeye giren eğlence düşkünü Kaya Karadağ'a aşık oldum ben. Gülüşü, gülerken dudaklarını ısırışı ve bakışları. Ben belki  her gün milyonlarca insanlarla göz göze geliyorum belkide  ama ilk kez seninle göz göze geldiğimde kalbimin delirdiğini hissettim"

"Sen- " dedi sustu. Derin bir iç çekti. "Ben iyi biri değilim ki ödülüm sen ol" dedi.

"Sen benim  bu hayatta gördüğüm en naif en güzel adamsın, iyiki benimsin.

"Senin için öyleyim Gözde, hep senin için böyle olacağım." Dedi Kaya, bir yandan da saçlarımı okşuyordu. "Biliyorum, sen bana kıyamıyorsun" dedim, gülümseyişim yüzünde ayna misali yansıdı.

  "Nasıl kıyarım, ben ateşböceğime nasıl kıyarım" belimden çekip yüzüme kocaman öpücük koyduğunda gözlerimi kapattım. Öyle bir içini çekerek öptü ki aldığım nefes yetmemişti. "Uykun gelmiştir, uyu artık."

"Hayır, uykum yok. Kaya kafan dolu ve ben seni rahatlatamıyorum"

"Senin bakışların yetiyor bana, ben iyiyim... Gerçekten iyiyim endişelenme."

"Beraber uyuyalım,  ama sarılıp öyle uyuyalım" dediğimde Kaya  küçük bir çocukmuşum gibi beni kendine tamamen çekip şöminenin yanına uzanmamızı sağladı. "Sana sarıldığımda cennetteymişim gibi hissetiriyor. Sana sarılmak cenneti tatmak gibi." Söylediği cümle yüreğime aşk tohumlarını serpiyordu, sarmaşıklar tüm kalbimi sarıyor ve daha kuvvetli tutuyordu. Kalbim ona kördüğüm gibi bağlanmıştı.

"Sensiz nefes alamıyorum. Birkaç ay ayrı kaldığımız zamanlarda aldığım nefes sanki yetmiyordu bana" dedim, yüzünde tuhaf bir solgunluk oluştu. Bakıyordu öylece.

"Nefes olalım birbirimize o zaman" dedi. Biz zaten birbirimizin nefediydik. Kalbim dudak hareketleriyle tekrar uçuşa geçti, elleri yavaşça belimi okşarken ellerim sweatinin eteklerine gitti. Nefesi ciğerlerime gittiğini hissettim, herşey her zaman ki gibi yıkılmış; yok olmuştu.

Pijamamın iliklerine gitti parmakları.

Birinci açıldı

Birinciyi, ikinci takip etti,

Üç, dört ve pijamam tamamen beni terk etmişti. Karşısında südyenimle kaldığımda utanma duygusu beni ziyaret etmedi, sanki olması gerekenin bu olduğunu biliyordu.

Kaya, üzerindeki sweati ense bölgesinden baş parmağı ile tek bir hareketle çıkarıp attı. Elini hızlıca alkış yaptığında evin ışıkları kapanmış mum ışıkları kendini belli etmişti, şöminenin ışığı ile harmanlanan ışıklar sanki bizim için hazırlanmış gibiydi.

Kaya tamamen üzerime yerleştiğinde ellerimi kelepçe gibi iki yanıma koydu ve ellerini ellerime kenetledi, dudak hareketleri gittikçe hızlanıyor ve hırçınlaşıyordu. Kalbim beni terk etmek istercesine atış hızını arttırıyor vücudumu telaşa sokuyordu, sakin kalmak istiyordum ama Kaya karşısında pek mümkün değildi.

"Uyuyacaktık... Uyumalıydık" diye satıkladı, dudakları boynuma dokunmaya başladı "doyamam, nasıl doyarım"

Boynumdaki dudağını sürterek südyenimden taşan yerlere kadar sürttü, kafamın altındaki kürkü olabildiğince sıktım, bacak aramdaki kasılma başımı döndürmeye başladım.

"Kaya"

Dili iki göğsünün arasına soktuğunda tüm oksijenin içime çekercesine nefes aldım. Kalbim yerinden çıkacaktı, sanki evi ateşe vermişler gibi yanıyordu burası.

Soğuk & SıcakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin