Soğuk & Sıcak

19. Bölüm

Hûhü!!!!

10 bine geliyoruz!!! Disko!!!

Okuyup destek verenlere teker teker teşekkürler ediyorum ve öpüyorum. Lütfen dürüst bir şekilde düşüncelerinizi her bölüm sonuna koyduğum noktaya bırakın bende ona göre devam ediyorum. 20. Bölümde filal yapmayacağım büyük ihtimalle ama uslu da durmayacağım heheh!!!

Kaya...

Hızlıca kapıyı açtım. "Kaya! İyi mi o ne oldu?" Emre kafasını iki yana salladı. "Gözde Kaya kendinden geçti, evi harabeye çevirdi, şu an iyi değil" diye bağırdı, birşey demeden hızlıca kapıyı çektim ve aşağı koştum. Birşey olacağını biliyordum, hissediyordum. Kaya'yı çok önceden tanıyordum ben.

Arabayla  son sürat gitmiştik, Emre arabayı evin önüne koyduğunda kalbime hançer saplanmıştı, Kaya'nın bağırmaları buraya kadar geliyordu. Birşeyler kırılıyordu belli, evin içinde sesler yankılanıyordu.

Arabadan inip koşmaya başladım. Evin kocaman bahçesini geçip dev kapıyı çalmaya başladım, endişe beynimi ele geçirmiş durumdaydı. Onu nasıl sakinleştireceğimi bile düşünmemiştim.

Hizmetli kadın kapıyı açtığında sesi takip ettip yukarı kata çıktım. "Bu mu değerliydi!! Yoksa bu mu!!" Kaya her şeyi yıkıp yo ediyor gibiydi.

"Kaya!" Diye bağırdım kapı kitli değildi direkt dal olmuştum içeriye. Babası Adnan Karadağ öylece bakıyordu oğluna ne bir tepki ne bir mimik vardı.

"Sen bana vurdun!! Sen kimsin lan!! Hayatımı sikmişsin gelip üzerine tokat atıyorsun! Ne haddine lan!" Kaya masayı tek bir tekmeyle alt üst edip sandalyeyi pencereye fırlattı. Cam tuz buz olurken korku içinde Kaya'ya baktım. Gözleri bana çevirdiğinde sanki ilk kez görmüş gibi baktı. Sanırım yeni fark ediyordu. Ellerimi kulaklarımdan çekip Kaya'ya baktım. "K-Kaya"

Benden gözlerini çekti ve yutkundu sessizlik ortalığı kaplarken Kaya derin derin nefes alıp veriyordu. "Bak" dedi sakince Adnan Karadağ. "Küçücük bir kızın gözleri yetti sana. Bir buçuk saattir her harafı yok ediyorsun ama küçük kız bir baktı ve durdun" asap bozacak bir sakinliği vardı.

"Kes sesini! Ağzına alamazsın adını!" Üzerine atlamaya çalıştığında bir adım one atılıp elimi göğsüne bastırdım ve onu durdurdum. "Lütfen yapma"

"Cık cık cık. Kaya ben senin babanım bana el mi kaldıracaksın?" Diye sordu alayla. Kaya öfkeyle kahkaha attı. "DNA testinin sonucunu bekliyorum, babam olmadığını ortaya çıkardığım an bu evi yakıp öyle gideceğim haberin olsun" dedi. O sinirden gözü dönmüş bir vaziyetteydi.

"Sen benim oğlumsun, bu gerçeği kabul edeceksin" dedi, Adnan Karadağ sinirlenmişti. "Ve eğer sen benim oğlum değilsen seni öldüreceğim, sonrada o annenin metresini"

"Gücüne gidiyor değil mi? İstenmeyen adam olmak. Yetmeyen, arsız ve gurursuz!" Diye bağırdı. Adnan Karadağ öfkeyle solurken Kaya ona inat gülüyordu. "Sen annemi tehtit ederek evlendin! Annem başkasını severken sen başkasını seven bir kadına tecavüz ettin!" Diye bağırdı Kaya. Burada olmam ne kadar doğruydu bilmiyorum, duyduklarımın şokuyla ağzım açık kalmıştı.

"Annen beni seviyordu!" Diye itiraz etti Adnan Karadağ, "annenle biz birbirimize aşıktık! Annen bir tek beni sevdi!" Diye bağırdı.

"Kendini kandır!" Kaya hızlı adımlarla yürümeye başladı. Ona yetişmeye çalışırken düşecek gibi olmuştum Kaya arkasına bile bakmadan yağmurun arasına daldı, Kaya umursamazca yağmurun altında yürürken bir an bile düşünmeden onun arkasından yürümeye başladım. "Kaya bekle!"

"Evine git" dedi, tabikide hayır. Ben onun için buradaydım.

"Hayır! Konuşalım!" Diye bağırdım. Pijamalarım sırılsıklam olmuştu. Alnımdan akan suyu silip ona yetişmeye çalıştım. "Evine git Gözde! Konuşmak istemiyorum!" Uyarıcı ses tonunu kesinlikle ciddiye almadan ona yetişmeye çalıştım. "Ben konuşmak istiyorum!"