11.BÖLÜM

8.3K 256 17
                                        

Yüzümde ki sızıyla beraber uyandım. Yaralarımın acısının geçmesi söz konusu bile değildi. Üstüne üstlük iyice şişmişti dudağım ve kaşım.

Yatağımdan kalkıp üzerimi değiştim. Dudağıma ve kaşıma çok dikkat ediyordum. Elbisem takılırsa çok acımasın diye.

hazır olunca aşağıya inip kahvaltı sofrasına yardım etmeye koyuldum. Annem çoğu hazırlığı erkenden yapmış aslında. Bana sadece sofrayı kurmak kalmıştı.

Sofrayı kurduktan sonra babam ve kardeşlerim birer birer toplanmaya başladı. Yüzümü peçeyle kapatmıştım Havin ve Gülşin korkmamalıydı. Azad abim ve Reyhan yengem yeni iniyordu avluya, Herkes kahvaltısını yaparken bende mutfakta tek başıma atıştırıyordum. Baba demeye utandığım o adamla aynı ortamda bulunamazdım. kısa bir süre sonra annem bağırmıştı:

''Şilan kızım babana çay koy''

''Geliyorum''

Çaydanlıkla beraber mutfaktan çıkıp sofraya gittim. Yapacağım şeyi çok iyi biliyordum. Kimsenin bana el kaldırmasına izin vermem. Kadına ve Kadınlara şiddet bu sefer can yakacaktı. Çaydanlığın fokur fokur kaynayan suyunu çay doldurma bahanesiyle babamın boynundan aşağıya boca ettikten sonra çığlık atarak masadan kalktı.

''ŞİLAN! ALMIYIM SENİ AYAĞIMIN ALTINA!''

''AL DA GÖREYİM HADİ! ALSANA! HİÇ BİR KADINA O ELİN KALKMAYACAK BUNDAN SONRA! YOKSA....''

Sözümü kesmişti. Abim müdahale etmek istese de annem ve yengem onu tutuyordu.

''YOKSA NE! YOKSA NE OLUR ŞİLAN HANIM? BABANA KARŞI MI GELECEKSİN HA?!''

''YOKSA BİR DAHA KİNE KAYNAR SUYLA UYARMAM! KADINLARA.. ÖZELLİKLE DE KARDEŞLERİME EL KALDIRMAYA KALKARSAN SENİN O KOLUNU KOPARTIRIM DEVRAN AĞA!''

abim direnemeyip kalkmıştı. Bana bakarak peçe mi açmamı istedi. Açmamak için yalvaran gözlerle baktım ona ama nafile. Elini peçeme götürüp hafif kaldırınca suratımın şeklini görmüştü. Önce yüzüme baktı sonra tekrar tekrar yaralarıma... Babama dönüp;

''UTANMIYOR MUSUN SEN? NASIL EL KALDIRDIN KIZINA!''

Demişti. Babam olacak vicdansız herif hiç bir şey söylemeden çekip gitmişti. Cevap bile vermeden hemde.

Babamla çok mükemmel bir baba-kız ilişkimiz olmamıştı zaten. Bu kadarını da beklemiyordum. Sevmiyorsan zarar verme! Bana zarar veriyordu. O gün ya o gün "berdel yok" istemediğin hiç bir şey olmayacak derken gerçekten değişti sanmıştım. Beni düşündü sanmıştım.. aptal kafam! Aptal Şilan! Bir daha kimseye güvenme buda sana en büyük ders olsun!

Yengem şaşkınlıkla abime bakarken abim ona sonra anlatacağım dercesine işaret ederek ceketini aldı. Yengeme sarıldıktan sonra oda çıktı. Yengeme olanları anlatmak yine bana düşmüştü. Dün gece olanları, Kaan'ın ölümünü biliyordu. Sonrasında yediğim dayaktan haberi yoktu sadece. Sessizce mutfağa geçip yüzümün halini gösterdikten sonra gözyaşları ile anlattım babamın bana vurmasını. Ben anlattıkça Reyhan yengem'in içi gidiyordu.

uzun uzun sarılmıştı bana.. Sanki her şeyin geçeceğine inandırmak istercesine..

sofra da toplandıktan sonra Kaanların evine taziyeye gitmek için hazırlandı herkes. Ben bu halde gidemezdim. O yüzden evde kalmayı seçtim. Annem çocuklar ve yengemi uğurladıktan sonra köşeme çekildim. Elimde ki aynayla yüzüme bakıyordum. Çok çirkin duruyordum böyle. Ağlamanın da bir faydası olmuyordu artık.

Yarım saat sonra kapı çalmıştı. Elimde ki aynayı savurup hızlıca kalktım. Yüzümü kapatıp kapıyı açtım. Boran karşımda dikiliyordu. Biliyorum ben bu bakışı... Hesap soracaktı...

AŞK-I BERDELWhere stories live. Discover now