42.BÖLÜM-уıℓвαѕ̧ı σ̈zєℓ❄️

4.5K 157 42
                                        

Yeni yıldan sizler için mükemmel mutluluklar diliyorum ❣️Sizleri çok seviyorum benim minik ailem 🫂

Yaklaşık beş dakika kadar sarılmış ve ağlar vaziyette bekledikten sonra Boranın kollarından sıyrıldım. Esma Leyla'nın omuzlarından tutmuş onu Borana doğru ittiriyordu. Boran sakince arkama geçti.

"Sizin aklınız başınızda mı!? Boran benimle evli!"

Çıldırmak üzereydim. Derin derin nefes alıp verdim. Kimse benimle muhatab olmuyo ciddiye almıyordu. Bütün büyüklerin önünde tek başıma Boranı arkama almış bir şekilde dikiliyordum.

"Aman sende iyice abarttın! İmam nikahı olacak altı üstü. Resmi nikah kıyacak değiliz!"

Diyen Esmaya saldırmamak için kendimi zor tutuyordum.

"Hiç bir şey yapamazsınız! Asla böyle bir şeye izin vermiyorum!"

Diyerek saçlarımı geriye doğru ittim. Ya benim dediğim olacaktı ya da ortalık karışacaktı.

"Leyla'nın bebeği babasız mı büyüsün vicdansız kadın!"

Diyerek bağırdı Esma. Sanki bebeği yaparken Boran'a sordular baba olmak istiyor musun diye!

"Başka baba bulun! Gerekirse başka biriyle evlendirdin hatta durun daha iyi bir fikrim var! Mirzayı bulup getirin!"

Diyerek Leyla'nın üzerine yürüdüm. Mirzaya olan aşkından yanıp tutuşan Leyla yoktu karşımda. Evlenmeye hazır bir şekilde duran gözünü kıskançlık bürümüş birisi duruyordu.

"Ehh yetti artık senin bu dik başlılığın!"

Bana tokat atmak için elini kaldırmıştı. Var gücümle elini tutmaya yeltenirken Esmanın eli havada kalmıştı zaten.

Boran ani bir refleksle Esmanın elini havada yakalamış sıkı sıkı tutuyordu. Gözlerinden okunuyordu deli gibi sinirli olduğu.

"Sakın! Sakın bir daha benim karıma el kaldırmaya kalkma! Her seferinde beni karşında bulursun."

Dedikten sonra Esmanın elini bırakmıştı Boran. Sert bir şekilde savurdu Esmanın kolunu.

"Oğlum biz kızcağız ortada kalmasın diye uğraşıyoruz."

Diyerek Borana yaklaştı Hazar Ağa.

"Hiç bir kuvvet bu nikahı kıydıramaz. Karımdan başkası haramdır bana. Buda böyle bilinecek!"

Boran Hazar Ağanın aksine bağırarak konuşmuştu.

"Duydunuz Efendiler! Oğlum ne derse o olur dağılın şimdi!"

Diyerek topluluğa konuştu Hazar Ağa. Sevinç gözyaşları dökmeye başlamıştım. Borana sarıldım. Kulağıma fısıldadı;

"Ben sana korkma hiç bir şey olmayacak demiştim bitanem."

Ben Boran'a sarılı bir şekilde başımı göğsüne yaslamışken Leyla yine ortada kalmış bizi izliyordu.

Borana dönerek;

"Hakettiği dersi ona vereceğim! Hiç merak etme sevgilim. Sadece biraz zaman gerekiyo."

Diyerek Boranın ellerine uzandım. Ellerimi tutup ceketinin ceplerine soktu.

"Ellerini ısıt önce şapşal"

Diyip burnuma minik bir öpücük bıraktı. Bütün bunlar olurken herkes dağılıp gitmişti. Esma kendini parlıyordu Hazar Ağa'nın karşısında.

"Ağam bu bebeğe yazık günah değil mi ne yapacak bu kız şimdi. Bu karar hiç doğru olmadı hiç!"

Hazar Ağa bana işaret etti. Borandan ayrılıp Hazar Ağa'nın yanına gittim. Kolunu omzuma attı.

AŞK-I BERDELTempat di mana cerita hidup. Terokai sekarang