YÜZLEŞME

24.9K 1.1K 220
                                    

"Yine aynı sahne canlanmıştı. Ailemin ölümünü daha kaç sefer kabus olarak görmek zorunda kalacaktım. Ama artık kabuslarımın arasında farklı birşey vardı. Ailemin ölü bedenlerinin arkasında bir siluet görüyordum fakat yüzünü bir türlü seçemiyordum. Son zamanlarda gördüğüm tüm kabuslarda yaptığım gibi yine oturduğum koltuktan korkuyla ayağa kalkıp karaltıya doğru yürümeye başladım. "

Yine karaltının yüzünü seçme fırsatı bulamadan, dışarıdan gelen gürültüyle gözlerimi açtım. Yaşadığımız geceden sonra sürü evinin içinde, ayrı bir blokta olan Azat'ın odasında kalmıştık. Tabiki de koca yatakta tek başıma yatıyordum ve Azat'la beraber uyanacağımı zaten düşünmemiştim.

Dışarıdan gelen sesin sahibinin Rena olduğunu tahmin etmek çok da zor değildi açıkçası. Aceleyle üzerime kıyafetlerimi geçirerek kapının önüne çıktım. Tabii üzerimdekilere kıyafet denirse.

Kapının önündeki iki avcı koruma Rena'nın girmesini engelliyordu. Daha dün gece yaşadıklarımı kendim hazmedememişken Rena'ya nasıl açıklayacaktım. Daha doğrusu nasıl uğraşacaktım. Basamakları inerek Rena'ya yaklaştım. Beni parçalara ayıracakmış gibi bir hali vardı.

"Beni ciddiye almamışsın belliki Eflan ! Bırak beni hemen !!" Rena bir yandan bana bağırırken bir yandanda avcılara çemkiriyordu.

"Seni neden ciddiye alacakmışım Rena ? " Tek kaşımı kaldırarak gözlerinin içine doğru baktım.

"Ne zannediyorsun? Azat'ın seni sevdiğinimi? Üzerindeki çiftleşme kokusunu buradan bile alıyorum Eflan ! Azat için sadece bir araçtan ibaretsin seni aptal kendini bu kadar önemseme !"

Artık ne diyeceğimi ya da ne yapacağımı bilemediğim için duymamazlıktan gelmeye karar verdim. Çünkü ne söylesem de zaten bir önemi yoktu . İçeriye girerken son bir kez omzumun üzerinden sert bir bakış gönderdim.

" Böyle kaçmaya devam et Eflan bakalım nereye kadar kaçacaksın? "

Söylediklerine takılmadan odaya girip kapıyı kapattım. Dün gece inceleme fırsatı bulamadığım odada göz gezdirdim.

Gayet sade bir şekilde döşenmiş, ortada çift kişilik bir yatak bulunan, banyo ve tuvaletin içinde olduğu bir odaydı. Bir de dışarıya bakan bir penceresi vardı. Pencereye doğru yavaşça ilerleyerek dışarıya bakıp Rena'nın sinirle ama bir o kadarda asil yürüyüşüyle uzaklaşmasını izledim .

Azat için neden bir araçtım ki ? Benden nasıl bir beklentisi olabilirdi. Kurt soyunu bile yeni öğrenmişken benden ne alabilirdi hemde ondan alt sınıftayken. Rena fazla kıskançlık yaptığından böyle söylüyor olmalıydı. Kıskanmakta çok haklıydı.

Nasıl dün geceyi yaşadığımızı bende anlayamıyordum. Geçen haftaya kadar kalbimin tek sahibi Pars'ken nasıl olurda bir hafta içinde başkasıyla birlikte olabilirdim. Hemde bir sürü lideriyle!

Aklımın almadığı çok fazla şey vardı. Daha fazla burada kalamazdım. Evime gidip düzenime devam edersem hiçbir şey olmamış gibi davranmam daha kolay olurdu. Lavaboya girip yüzümü yıkadım. Başımı kaldırdığımda lavabonun üzerinde duran aynadan kendi yansımamın güzelliğini gördüm. Boynumu saran işaretler iyice ilerlemiş sarmaşık gibi komple kaplamıştı. Büyüleyici bir güzelliği vardı. Kurda dönüştüğüm zaman olmuş olmalıydı. Rena yüzünden öfkelendiğim için işaretler artış göstermişti. Güzellerdi fakat yüzüme doğru gelmeleri beni korkutuyordu. Onlarla insan içine çıkamazdım. Bundan sonra daha dikkatli olmalıydım.

TOHUM SERİSİ 1 -  İhanetin KaranlığıWhere stories live. Discover now