Yine aynı kabusu görüyordum. Ailemin katliamını tekrar tekrar izliyordum. Artık her anında ne olacağını ezberlediğim bir kabus alışkanlık gibiydi.
Ailemin ölümü için hiçbirsey yapamamış olmam beni tüketiyordu.Üzerimdeki beyaz elbise onların kanıyla kaplanmıştı. Küçük kardeşimin cansız bedeni bana doğru dönüktü. En son gördüğü şey onu korkutmuş olmalıydı.
Yine ağlama sesi duyuyordum. Bebek ağlaması. Kapıya doğru ulaştığımda ağlama sesi kesilmişti. Ailemin cesetlerini geride bırakarak yürümeye devam ettim. Yine bebeğin ağladığını duydum. Kapıdan dışarıya çıktığımda ses yaklaşıyordu. Yine önümde aynı karanlık silueti gördüm. Bebek onun kucağında olmalıydı. Arkası bana dönük olan karaltı ormana doğru yürümeye başladı. Onu takip etme isteğimi durduramıyordum. Bende onun peşinden ormana doğru ilerledim . Gittikçe daha da uzaklaşıyordu. Adımlarımı hızlandırdığımda birden durdu.
Bir göletin kenarındaydık. Bebeğin ağlaması birden kesildi . Aman tanrım! Bebeği göle doğru batırıp boğmaya çalışıyordu. Dövmeli eli bebeğin başını suda tutmak için baskı yapıyordu. Çığlık atarak onlara koştuğumda herşey karanlığa büründü.
Çığlık atarak uyandım .
"Eflan! Sadece bir rüya gördün. Sakinleş sevgilim."
Doruk başımdaydı. Ormandaydık. En son Azat'ın beni kucağına yatırdığını hatırlıyordum.
"Sen ne zaman geldin ?"
"Yeni geldim . Avlamam uzun sürdü. Hayvanlar varlığımızı hissetmiş olmalılar. "
Azat'ı görmemişti. Beni öylece bırakıp gitmesine şaşırmıştım. Bu onun tarzı değildi.
"Kabus görüyordun. İyi misin?"
Yine aynı dövmeyi görmüştüm. Dövmeyi bir yerden tanıyordum ama bir türlü bulamıyordum. Hatırlamaya çalışmak beni çok yoruyordu.
Bu sefer gördüğüm kabusta göletin kenarına gitmiştik. Gittiğimiz gölet Azat'la benim birlikte olduğumuz yerdi . Bebeği orada boğuyordu. Neden böyle kabuslar görüyordum?
"Evet iyiyim ."
"Sancıların geçmiş sanırım ama yinede beslenmen lazım. Yoksa Yine aynı duruma geleceksin. "
Arkasında avladığı hayvanın ölüsü duruyordu.
Sancılarım Azat sayesinde geçmişti ama bunu söylememeye karar verdim.
"Evet sanırım şimdi kendim avlanabilirim. "
"Emin misin Eflan? "
"Evet . Bu banada iyi gelecek. Hemen dönerim. "
"Benimde gelmemi ister misin ? "
"Hayır Doruk. Sen burada kal . Ben yalnız yapmalıyım bunu ."
Sesim biraz sert çıktığı için pişman olmuştum."Tamam ben burada seni bekliyorum o zaman." Biraz kırılmış gibiydi . Ama bunu sonrada halledebilirdim.
Doruk'tan uzaklaşarak yürümeye başladım. Kurt formuna geçmek yerine sadece yürüdüm. İç güdülerimin beni nereye götürdüğünü bilecek kadar burayı ezberlemiştim.
Bir müddet yürüdükten sonra göletin kenarına geldim . Herşey burada başlamıştı. Karnımdaki bebeğin tohumu burada atılmıştı. Hatayı burada yapmıştım.
Gölete iyice yaklaştığımda suyun kenarında birinin oturduğunu gördüm.
Yavaşça yürümeye devam edip kim olduğunu görmek için yakınına geldim ."Pars!"
Pars'ın burada ne işi vardı?
Birden başını bana dönerek ayağa kalktı.
"Eflan senin burada ne işin var ?" Sesi paniklemiş gibi çıkıyordu.
"Ben sadece yürüyordum ve burayı buldum. Seni göreceğimi düşünmemiştim. "
Garip davranıyordu. Sanki benim orada olmamdan rahatsız olmuş gibiydi .
"Sen burayı nereden biliyorsun? " Bu soruyu nasıl cevap verecektim ki ? Azat'la biz burada birlikte olduk diyemezdim. Sonuçta Pars ailemi kaybettiğim zamandan itibaren benim erkek arkadaşım olmuştu. Bir zamanlar evleneceğim adamdı. Şimdi bunu ona söyleyemezdim.
"Hayır ben burayı öyle yürürken gördüm sadece ." Söylediğim yalan çok inandırıcı olmasada elimden sadece bu geliyordu.
Pars tekrardan yere oturduğunda bende onun yanındaki yerimi aldım. O kadar çok yürümüştüm ki bacaklarım artık tutmuyordu .
"Keşke herşeyi geri alabilseydik Eflan." Sesi çok hüzünlü geliyordu.
"Pars artık herşey için çok geç. "
"Keşke senin hayatını mahvetmeseydim. Keşke hatalar yapmasaydım sana."
O beni aldattı diye hayatım mahvolmuş değildi aslında. Olayı biraz abartıyor olabilir miydi?
"Önemli değil Pars . Sonuçta herşey değişti ve artık geriye alamıyoruz. "
Bana doğru döndü.
"Keşke söylediğin gibi önemli olmasaydı. Gerçekleri bildiğinde de önemli değil diyebileceğin şeyler olsaydı keşke. "
Yine dediklerini anlayamıyordum. Sürekli aklımı karıştırıyordu. Beni neden aldattığıyla ilgili gerçeği neden bilmek isteyecektim ki ? Sonuçta Çisem ölmüştü. Pars'la ayrılmıştım. Azat'tan hamileydim ve şimdide Doruk'la sevgiliydim. Artık herşey çok değişmişti.
"Unut gitsin artık Pars. Geçti hepsi hem seninle artık arkadaş kalabilmiş olmamızda iyi birşey."
"Hayır Eflan. Benimle arkadaş kalmak isteyeceğinden emin değilim."
"Sırf beni aldattın diye dünyanın sonu değil Pars. Evet keşke böyle olmasaydı ama artık geri dönüşü olmayan şeyler için üzülmek mantıklı değil. Arkadaş olabiliriz. "
Söylediğim şeyler doğruydu. Herşeyi geriye almak mümkün olsaydı en başta Azat'la yaptığım hatayı tekrarlamazdım. Keşke eski sakin hayatıma geri dönebilseydim ama olmayacak şeyler için üzülmek mantıklı değildi.
"Eflan çok üzgünüm. Ben hiçbirşeyi bilmiyordum. "
Aynı konudan bahsettiğimize emin değildim.
"Anlayamıyorum seni Pars ."
"Beni gerçekten hiçbir zaman anlayamayacaksın. Acın beni anlamana engel olacak ."
Gerçekten söylediklerinin hiçbirini anlamıyordum.
"Birşey mi oldu ? Yanlış birşey mi yaptın? "
"Hayatımın en büyük yanlışını yaptım ben Eflan. Ve ben bunu bilmeden yaptım. Çok üzgünüm. "
Bu söylediklerini anlayamadığım gibi sormayada korkmuştum .
Pars'ın elimi tutmasıyla bir an afallamıştım.
"Eflan beni affet ."
"Ben seni affettim zaten Pars. "
Ellerini yavaşça çekip yanımdan kalktığında başımdan kaynar sular döküldü.
Aman tanrım!
Dövme!
Elindeki dövme rüyamda gördüğüm dövmenin aynısıydı..

CZYTASZ
TOHUM SERİSİ 1 - İhanetin Karanlığı
WilkołakiKendisine güçlü bir varis yapabilmek için eş bulmaya çalışan bir Alfa ! Yaşayacağı şeylerden habersiz sinir problemi olan bir genç kız.. Eflan her şeyden habersiz sevdiği adamla hayallerinin peşinde giderken yaşadığı ihanet onun hayatını alt üst et...