PANSUMAN

14.7K 823 95
                                    

Eve geldiğimizde Doruk hemen bana pansuman yapmış, onunlada kalmayıp karnımdaki derin pençe izine 12 dikiş atmıştı. Ne kadar dirençli durmaya çalışsamda tenime iğneler girdikçe çığlık atmama engel olamamıştım. Kurt soyundan olmasam bebeğin de benimde yaşamamın mümkün olmayacağını söylemişti. Beni yatağıma yatırıp kendisi odadan çıkmıştı. Ama nereye gittiğini yada evde mi kalacak sorusunu düşünecek halim olmadığı için hemen uyumuştum.

Sabah burnuma gelen mis konularla gözümü açtım. Uzun zaman olmuştu uykumdan güzel kokularla uyanmayalı. En son ne zaman böyle uyandığımı bile hatırlamıyordum. Sanırım annem hayattaykendi. Onlar gittikten  sonra evimizdeki bütün güzel şeyler son bulmuştu.

Yataktan yavaşça kalkmaya çalışırken çarşafımın kan olduğunu gördüm.  Dikişlerim kanamıştı ve canım  yanıyordu. Ayaklarımı dikkatlice yatağın kenarına sarkıtıp pembe terliklerimi giydim . Gardrobuma doğru yürüyüp yeni bir tişört aldım ama giyecek dermanı kendimde bulmak çok zordu.  Kolumu kaldıracak halim yoktu . Karnımdaki yara da bana hiç yardımcı olmuyordu.  Zorla da olsa tişörtü giymeyi başardım.  Çarşafları sonrada halledebilirdim. 

Kokular merdivenlerden indikce daha da güzel gelmeye başlıyordu.  Annemin  mutfakta kahvaltı hazırladığı zamanlar aklıma geldiğinde bir an onu orada görmeyi ümit ettim. Ama bu mümkün değildi. 

Televizyondan gelen hafif müzik sesi ortama daha sıcak bir hava katıyordu.  Uzun zamandır aradığım huzur işte buydu. Tamamen aşağı indiğimde trabzanlara yaslanarak Doruk'u ve gri eşofman altıyla kendince yaptığı dansı izledim . Bir yandan doğradığı domatesten yerken bir yandan da müziğin ritmiyle beli  ve güzel kalçaları hareket ediyordu.  Kendimi onu izlemekten alamadım.  O kadar samimi bir ortam yaratmıştı ki dakikalar süreceğini bilsem de bu huzur beni iyi hissettirmeye yetmişti. 

"Nasıl kalçalarım güzel hareket ediyor mu ? "

Aman tanrım! Onun zihin okuduğunu unutmuştum.  Aptal kafam nasıl böyle birşey düşünebilmiştim. Öksürüğüme engel olmaya çalışırken bir yandan karnımın acımaması için kendimi kasıyordum.

"Eee af afedersin . Öyle düşünmek istememiştim.  Bir anda seni dans ederken görünce kalçalarına kaydı gözüm. " Bu ne saçma bir açıklamaydı.  Hadi ama kim gözüm kalçalarına kaydı diye bahane cümlesi kurardı ki ? Yer yarılsa da içine girsem şuan daha mutlu olurdum. 

"Bu kadar panik olmana gerek yok . Popomun güzel olduğunu düşünen tek kız sen değilsin. Bakabilirsin benim için mahsuru yok ." Dönüp bana bir göz kırptı .

Popo mu demişti o ? Sabah sabah yaşadığım bu adrenalin bana yeterde artardı.  Başka kızlarda mi vardı yani ?

" Başka kızlar var demedim Eflan . Sadece güzel olduğunu düşünen tek kız değilsin dedim . " Yüzündeki kocaman gülümseme resmen günümü aydınlatacak tek şey gibiydi .

"Konuşmayacaksın herhalde . Gülüşüm seni etkilemiş belli ." Attığı kahkahayla kendime geldim .

"Kes şunu Doruk ! Aklımı okumayı bırak.  Bu hiç hoş değil. "

"Elimde değil.  Tamam tamam daha dikkatli olurum . Şimdi gel de kahvaltını yap ev arkadaşım. "

Olamaz ! Ne yapacaktım ben ? Gerçekten buraya taşınmış olmalıydı.  Yoksa sabah sabah burada niye kahvaltı hazırlamak için bulunacaktı ki ? Bir çözüm bulmalıydım ama gidecek başka  bir yerim yoktu ki .

"Gerçekten burada mı kalacaksın Doruk ? "

" O nasıl bir soru öyle ? Kalacaksın değil dünden beri burada kalıyorum zaten Eflan ." Nasıl herşeye böyle sakince gülerek karşılık verebiliyordu?

TOHUM SERİSİ 1 -  İhanetin KaranlığıWhere stories live. Discover now