sîne: göğüs, yürek
Medya: berlaes ❤️🩹
Bölüm Şarkısı : Bir Kızıl Goncaya Benzer Dudağın, Hande Megan
Bu güzelliğinden mahvolduğum edit birkadehsevgi- 'nin güzel ellerinden ❤️🔥
*
Bütün yolların size çıkmaz olduğunu düşündüğünüz oldu mu hiç?
Ağlayarak aştığınız dik yokuşlar, sendeleyerek geçtiğiniz caddeler, yolunuzu kaybederek bir çıkış yolu aradığınız sokaklar, soluklanmak için sırtınızı dayandığınız bir duvar kenarı... Ancak tüm yaşanan bu zorluk ve mücadeleye rağmen her yolun sonunda bir engelle karşılaştığınız, oldu mu hiç?
Benim oldu.
Avuçlarımdan kan aka aka, ciğerlerim mahvolana kadar çıktım ben sokakları. Gözümden yaşlar teker teker akarken, karşıma çıkan çıkmaz sokak yazısına kadar pes etmedim hiçbir zaman. Ancak hayat öyle bir yolculuktu ki, beni üzerinde zorlukla durduğum tek bir hamleyle düşeceğim dizlerimden itti.
Düştüm.
Savruldum sonra, öyle bir savruldum ki... Toparlayamadım.
Avuçlarımın arasında sıkı sıkıya tuttuğum Devrim'in kolları vardı. Sanki bıraksam avuçlarımın arasından kayıp gidecekti, durduramayacaktım. İçime işleyen bu tarifsiz sancıyı anlatacak kelimeler benim lügatımda henüz mevcut değildi. Ellerimi Devrim'in ensesine çıkardım. Terleyen ensesini baş parmağımla hafifçe ovaladım. Dudakları hala dudaklarımın üzerindeydi. Öpmüyordu, öpmüyordum ama o temas hala kesilmemişti. Alamadığım her soluk kalbime çok ağır geliyordu, şu anda bulunduğumuz bu pozisyon bile, bana kaldıramayacağım kadar ağır geliyordu.
Gözlerimi yanaklarından ve dudaklarından ayıramıyorum. Gözlerine bakabilecek o gücü henüz kendimde bulamamamıştım. Ne yapmıştım ben? Nasıl öpmüştüm? Devrim ne düşünüyordu, kızmış olabilir miydi? Kızsaydı öper miydi? Düşüncelerin ağırlığı, eğer Devrim beni sıkıca tutuyor olmasaydı beni sendeletecek kadar ağırdı.
Yutkundu. Ağzını araladı ancak ne söyleyeceğini bilememiş gibi aralanan dudakları yeniden kapandı. Bedeni kaskatı kesilmişti. Bu hali de beni çok geriyordu çünkü ben pişman değildim.
Zamanın içinde zamansızlığı yakalamak gibiydi Devrim'e dokunmak. Devrim'e bakmak. Devrim'i hissedebilmek. Sanki zaman duruyordu, etrafta olan binlerce insan yok oluyordu, sadece şimdi kalıyordu, sadece o an kalıyordu, sadece an kalıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZ YARASI
ActionBütün cümlelerimi, kelimelerimi feda ettim. Şakaklarımdan, köprücük kemiklerime doğru süzülen terleri hissediyordum. Avuç içlerimdeki kanların yere doğru damladığını, gözlerimdeki yaşların durmadan aktığını ve dudaklarımın ıslaklığını da hissediyord...