On

9.2K 734 278
                                    

Serdar : Sana geldim ben (21:32)

Serdar : Kapıyı aç

Ne ara oturduğum yerden kalkıp koşa koşa kapıyı açmaya gittiğimi hatırlamıyordum bile ama işte, ciddi ciddi karşımda dikiliyordu.

"Ağzını kapat, ağzını," dedi sırıtarak, benim şaşkınlıktan konuşamadığımı görünce. Kafamı sağ sola sallayarak kendime gelmeye çalıştım.

"Senin ne işin var burada?" Dışarısı buz tutuyordu ve sadece bit kot ceketle geldiğini görünce kaşlarımı çatarak kapının önünden çekildim. "Gir, içeride konuşalım."

Gözlerinin içinde birkaç saniyelik bir tereddüt görsem de sonunda yine de girmişti itiraz etmeden.

"Salon sol tarafta."

Peş peşe salona doğru yürümüştük, ve girene kadar sırtını çatık kaşlarla izlemiştim. Ne söylemeye gelmişti acaba? Merak ediyordum.

Benim az önce kalktığım yere oturmuştu. Nezaketen 'açsan ye' diyecektim ki daha ben bir şey söyleyemeden pizzamdan bir parça alıp ısırmasıyla dudaklarım şaşkınlıkla aralandı.

"Acıkmıştım valla, kaynanam seviyormuş."

Yemesinde bir sıkıntı yoktu, elbette yiyebilirdi ama o kadar kesilmiş parça varken ne diye benim ısırdığım tek parçayı yiyordu?

Ben olsam iğrenirdim.

"Niye geldiğini söyleyecek misin artık?"

Rahat bir tavırla arkasına yaslandı ve tepkimi ölçer gibi üzerimde gezindi bakışları. "Teklifinin hala geçerli olup olmadığını öğrenmeye geldim."

Kaşlarım daha da derinden çatıldı. "Arkadaşında kalıyordun hani?"

Dün reddedilmiştim, gururum kırılmıştı bir kere.

"Birkaç gün mahalleden uzaklaşmamın daha iyi olacağına karar verdim, o tipler bizim oralarda dolaşıyormuş," dedi iç çekerek. "Mahallede kalarak arkadaşımı da zor durumda bırakmak istemedim."

Bunu resmen gözümün içine baka baka söylemiş miydi gerçekten? İnsanda az utanma olurdu be.

"Çağırdığımda gelmedin, işin düşünce mi geldim aklına?" Başka şansı olmadığı için geldiğini söylediği için sinirlenmiştim ve sakin kalmakta zorlanıyordum.

Eski sevgilisine kıyamadığı için buraya gelmişti beyefendi!

"Lan sarı civciv, deli etme adamı. Sen demedin mi gel ben de kal diye? Geldik işte." Oturduğu yerde doğrulmuş, çatık kaşlarla yüzüme bakıyordu. Sanki her an kalkıp kapıyı çarparak gidecek gibiydi.

Omuz silkerek bakışlarımı kaçırdım. "Ben sana dün çağırmıştım."

Uzun bir süre bekledim, cevap versin diye ama tek çıt çıkmamıştı dakikalar boyunca. En sonunda daha fazla dayanamayıp kafamı kaldırdım ve yüzüne baktım, dudakları yukarı kıvrılmış baya keyifli keyifli beni izliyordu.

Kaşlarımı çatarak dudaklarımı araladım. "Komik bir şey mi var?"

"Sence yok mu?" Artık sesli sesli gülüyordu. "Arkadaşımda kaldım diye senden trip yiyorum lan, şaka gibi."

DÜŞMAN -BXBWhere stories live. Discover now