1.Bölüm: "Küçük Çöpçatan"

5.6K 290 139
                                    

Dudaklarım iki yana kıvrılmış karşımdaki minikleri izlerken haklı gururumu yaşıyordum. Senelerce verdiğim emeklerin onların bir gülümsemesine değdiğini hissediyordum. Öylesine masum ve temizdiler ki, onların o pirüpak kalpleri biz koca insanlara bile örnek olması gereken cinstendi. Ayrıca sadece kalpleri değil zihinleri de oldukça temizdi. Ve ben ailelerinden sonra o zihinleri doldurmaya başlayacak olan yol göstericileriydim.

"Öğretmenim, sizi çizdim bakın!"

Masama bırakılan resim kağıdıyla birlikte bakışlarımı Ece'ye çevirdiğimde heyecanla yaptığı resmi önüme çektim. Cin Ali diye tabir ettiğimiz formda beni çizmiş, hatta üstüne bir elbise ve bir baş örtüsü bile eklemişti. Rengarenk olan sayfada bir de benim yanıma kendisini resmetmişti. Beğeniyle kağıtta gezdirdiğim bakışlarımı güzel yüzüne çevirdiğimde gülümsedim.

"Bu ben, bu da sensin değil mi ?"

Ece başını hızla aşağı yukarı sallayarak beni onayladı.

"Biz lunaparka gitmişiz," diye hevesle anlatmaya başladı ve etrafa çizdiği nesnelerin neler olduğunu açıkladı.

Kaşlarım hafifçe çatılırken sonradan fark ettiğim, arkada kalan adamı işaret ettim.

"Bu kim peki ?"

Ece dertli dertli içini çektiğinde, karşımda yaşça çok daha büyük bir insanı dinliyormuşum gibi hissetmeme sebep olarak konuştu.

"O Ömer abim."

Yüzümdeki gülümsemem sekteye uğrarken bizimle abisi arasındaki bağlantıyı kurmaya çalıştım.

"Peki abini neden çizdin ? Ve neden uzakta ?"

Ece ayakta yorulmuş gibi renkli masaların birinin etrafından sarı bir sandalye çekip oturdu.

"Benim abim kuzenlerimiz geldiğinde hep yalnız kalıyor da ondan! Hepsinin karısı ve kocası var, ama abimin yok! O yüzden o da bizimle gelmiş."

Dudaklarımı birbirine bastırarak gülmemek için çabalarken bunun onun için oldukça ciddi bir konu olduğunu anladığımdan kendimi sıktım. Doğru anlayıp anlamadığımdan emin olmak istercesine hafifçe boğazımı temizledim ve biraz ona doğru eğildim.

"Peki neden arkada ?"

Ece sarı saçlarını arkasına atıp bilmiş bilmiş konuşmaya devam etti.

"Ömer abim biraz utangaçtır da, o yüzden!"

Kaşlarımı kaldırarak başımı salladım ve yanağımın içini ısırarak boğazımı temizledim. Gülmemeliydim. Gülmemeliydim fakat bu bücür anladığım kadarıyla abisinin yalnız olmasına içi el vermediğinden beni abisine uygun görmüştü.

Başımı omzuma eğerek gülümsediğimde resmini ona doğru uzattım ve yanağını okşadım.

"Güzel kalplim benim, eminim abin çok mutlu olacağı bir eş bulacaktır kendine. Ama o ben olamam, tamam mı ?"

Ece alt dudağını dışa doğru büktü ve gözlerini ne ara yaptığını anlamadığım bir hızla doldurarak dudaklarını ıslattı.

"Ama neden ? Sizde de yüzük yok abimde de."

Ağlamasına ramak kalmış bir halde iç çekerek devam etti.

"Sorun ne o zaman ?"

Dudaklarımı birbirine bastırarak düşünmek için kendime kısa bir vakit verdim. Anlaşılan ikimizinde bekar olması onun için yeterli bir sebepti. Fakat bunun yeterli olmadığını ona nasıl açıklayacaktım şu an onu bilmiyordum.

Begonvil SokağıTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon