7.Bölüm: "Beklenmeyen Misafir"

2.7K 195 94
                                    

Dalgın bakışlarım gözbebeklerime yansıyan televizyon ekranındaydı. Aslına bakarsak, televizyonda ne oynadığına dair en ufak bir fikrim de yoktu. Tek bildiğim telefonumdan bir ses gelene kadar kendimi oyalamak ve zamanı geçirmekti.

İç çekerek televizyona bakmaya devam ederken dakikalardır beklediğim bildirim sesiyle irkildim. Ellerim hemen telefonumu bulduğunda heyacandan kalbimin hızlandığını hissettim. Daha planlı ilk buluşmamızda Nesrin teyze ve Ece'ye yakalandığımız için sabahtan beri diken üstündeydim. O an karşı karşıya kaldığımız soruya karşı arkadaş olduğumuzla ilgili bir şeyler mırıldandığımı hatırlıyordum. Ömer ise sabah ayrılmamızın ardından işe gittiği için o an Nesrin'in teyzenin sorusu tam bir cevap alamamış ve havada asılı kalmıştı. Hepimiz bir anda ilk aklımıza gelen bahanelerle sarılarak oradan uzaklaşmıştık çünkü. Yani ben öyle yapmıştım. Tahmin ediyordum ki diğerleri de uzunca kalmayıp böyle yapmıştı.

'Cama çıkar mısın ? Eve girmeden bir yüzünü göreyim.'

Ben bugünün kısa bir özetini beklerken aldığım mesajla bir an duraksadım. Yaşadığım stres yerini tatlı bir heyecana bırakırken yerimde kıpırdandım. İç çekerek oturduğum koltuktan kalkıp camın dibine tünerken perdeyi kenardan araladım.

Bakışlarım direkt karşı evin önünü bulduğunda gözlerim tanıdık simayı hemen buldu. Metrelerce ötede olmasına rağmen yüzündeki gülümseme kendini belli ederken bende gülümsedim. Birkaç saniyelik boş boş bir bakışmanın ardından Ömer elini kaldırarak selam verdi. Bende aynı şekilde ona selam verdiğimde Ömer başını önüne eğerek ayakkabısıyla önündeki taşa vurdu.

Utanmış mıydı o ?

Aman Allah'ım, yoksa Ece'nin, abisinin bahsettiği utangaçlığının gerçeklik payı mı vardı ?

Bakışlarım şaşkınlıkla karşıdaki adamda gezinirken arkasındaki kapı açıldı. Başını kaldırıp tekrar bana baktığında arkasını işaret ettiğimde Ömer anlamayarak başını iki yana salladı. Ben tekrar arkasını işaret etmiştim ki Ömer daha arkasını dönemeden Pelin abla omzuna bir tokat şaplattı. Ömer bunu beklemediğinden sarsılarak öne doğru sendeledi. Yaşadığım anlık şaşkınlıkla elim ağzıma kapanırken aniden benim araladığım perde de açılırken annem kıstığı gözleriyle direkt karşıya baktı.

"Anne n'apıyorsun sen ?!"

Gözlerimi irileştirerek anneme bakarken vücudum fazla adrenalin salgılamış olacak ki birden ter bastı tüm bedenimi. Yanaklarım ısındı ve kendimi tahtaya ezbere şiir okumaya çıktığım günlerdeki gibi hissettim.

Pelin abla bu sefer, belki de kurtarıcım olduğunu bilmeden, anneme el salladı. Annem büyük ihtimal ile Pelin ablaya el salladığımı düşünerek birkaç saniye bana bakıp tekrar içeriye girerken rahatlamanın verdiği hisle omuzlarım çöktü. Aslında anneme söylesem kötü bir tepki vereceğini sanmıyordum fakat tahmin ettiğim gibi mutlu olursa, işte o zaman içinde tutamazdı. Aslında belki de korktuğum şey bir başkasının beni konuşması değil de, benim kendimden emin olma isteğimdi, bilemiyordum. Yine de her koşulda, şu an bunun dillenmesini istemiyordum.

Pelin abla camı açmamı işaret ettiğinde başımdaki tülbenti düzeltip camı açtım.

"Teşekkürler Pelin abla."

Pelin abla ne için teşekkür ettiğimi anında anladı ve elini havada salladı 'boşver' der gibi. Bizim evin önüne kadar gelip normal bir ses tonuyla konuştu.

"Siz daha sabah yakalanmadınız mı yavrularım ? Ne bu her fırsatta görüşmek ? Bence bir karar verin."

Bakışlarım, Pelin ablanın ciddi ses tonuyla birlikte Ömer'e kaydığında Ömer ellerini havaya kaldırdı.

Begonvil SokağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin