11.Bölüm: "Plansız Gelecek Planlaması"

1.8K 159 63
                                    

"Öğretmenim! Ben örümcekmişim!"

Ece'nin ağladı ağlayacak bir hâlde koştura koştura yanıma gelmesiyle birlikte bakışlarımı yüzüne çevirdim. Ellerimi elma gibi kızaran yanaklarına yasladım ve okşadım. Anlaşılan bizimki yine bir şeye takılmıştı. Üstelik gözlerindeki yaşlar parlıyor ve gerçekten ağlamaya ne kadar yakın olduğunu belli ediyordu. Bu da bir anlığına gerçekten önemli bir şey olabileceğini hissettirerek ciddileşmemi sağladı. Acaba çocuğu örümcek falan mı ısırmıştı ?

"O ne demek öyle ?"

Ece omuzlarını silkerek küskünce dudaklarını büktü. Biraz da bana olabilir miydi acaba bu tavrı ?

"Siz abimle evlenince ben örümcek olacakmışım! Efe öyle söyledi!"

İlk birkaç saniye anlamazcasına bakarak, kendisinin örümcek olmasıyla abisi ve benim evlenmemizin alakasını çözmeye çalışsamda, birkaç saniye içinde ne döndüğünü anlayarak gülümsedim.

"Örümcek değil, görümce demek istiyorsun galiba ?"

Ece haşin bir şekilde başını iki yana sallayarak göğüs hizasında bağladığı kollarını çözdü ve ellerini sallamaya başladı!

"Görümce değil, değil! Örümcek olacakmışım diyorum! Nasıl izin verirsiniz buna!"

İç çekerek bakışlarımı Ece'den çektim ve sınıfta gözlerimi gezdirdim. Önündeki resmini boyayan Efe'yi gördüğüm gibi seslendim ve bana döndüğünde elimle yanıma çağırdım. Efe önce Ece'ye baktı, sonra yüzünde hin bir sırıtışla yanımıza geldi.

"Efe, arkadaşına ne söylediğini öğrenebilir miyim ?"

Efe, az önceki sırıtışını görmesem masum diyebileceğim bir ifadeyle yüzüme baktı. Her sabah özenle şekil verdiği saçlarını bir an karıştırmak istesem de ciddi durmam gerektiğini kendime hatırlatıp boğazımı temizledim.

"Kötü bir şey demedim ki öğretmenim, sadece Ece'nin abisiyle evlenirseniz Ece'nin sizin örümceğiniz olacağını söyledim."

Omuzlarını silkerek masum masum yüzüme bakarken, kaşlarımı kaldırarak Ece'yi işaret ettim.

"Görümce mi demek istedin yani ?"

Efe hızla başını sallayarak beni onayladığında başımı omzuma eğerek Ece'ye döndüm.

"Bak, gördün mü Ece ?"

Ece hırsla Efe'ye dönerek sıktığı yumruklarını ona doğru kaldırdı. Böyle bir şeyin olabilmesine ihtimal verdiği, hatta inandığı ve bundan oldukça korktuğu çok açıktı.

"Hani örümcek olacaktım ? Yalan mı söyledin bana ?! Kandırdın mı beni ?!"

Efe bu sefer şaşkınlıkla başını iki yana salladı ve aceleyle açıklamaya girişti.

"Ama ben sana örümcek olacaksın dedim ki zaten ? Senin halan da örümcek değil mi ?"

Efe derdini anlatmak için çırpınır gibi gözlerini iri iri açtı ve ona destek olmam için gözümün içine bakmaya başladı.

"Sizde söylesenize öğretmenim, sizin halanız da örümcek değil mi ?"

Ece, Efe'ye cahilliğini yüzüne haykırmasına ramak kalmış gibi bakarken, artık olaya müdahale etmem gerektiğine kanaat getirdim ve ikisini de kollarından tutup önüme çektim.

"Bakın şimdi,"

İç çekerek önce hangisinden başlayacağıma karar vermek için kısa bir süre duraksadım. Ve hemen sonrasında Efe'ye döndüm.

Begonvil SokağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin