13.Bölüm: "Bozulan Dengeler"

1.3K 106 21
                                    

Doğan güneş usul usul yüzümü selamlayıp uykumdan beni yavaşça koparırken yatağımın içinde uyuşuk hareketlerle sağıma döndüm. Gözlerimi birkaç kez kırpıştırarak uykumun daha da dağılmasını sağlamaya çalışırken gerindim ve iç çekerek üstümdeki ince örtüyü kenara sıyırdım. Gözlerim, her daim baş ucumdaki komodinimin üstünde duran saate kaydığında kaşlarım şaşkınlıkla havalandı. Saat oldukça erkendi. Güne erken başlamanın keyfiyle aheste hareketlerle yataktan kalktıktan sonra, biraz dağıttığım odayı topladım ve her sabahki rutin işlerimi yaklaşık yarım saat içinde hallettim. Ardından kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa geçtim. Önce çay suyunu koydum. Sonrasında dolaptaki kahvaltılıkları çıkarıp masaya yerleştirdim. Tutturduğum ıslık, sadece melodisini hatırladığım bir şarkıya aitti. İşime devam ederken şarkıyı hatırlamaya çalıştım fakat hatırlayamadım. Bu durum bir an duraksamama sebep olduysa bile boşvermeye çalıştım ve o tanıdık gelen melodiyi mırıldanmaya devam ettim. Sesim, biraz üşüttüğümden farklı çıkıyordu fakat buna da aldırmadım.

Çayın altını kapatıp ekmekleri dilimlerken bir yandan da en son ne zaman rapor aldığımı düşündüm. Sanırım en son lise öğrencilik yıllarımda almıştım. Bu da aşağı yukarı altı sene öncesine tekabül ediyordu. Geçen zaman derince iç çekmeme sebep olurken dilimlediğim ekmekleri de masaya yerleştirip ev ahalisini uyandırmak için tek tek odalara uğradım.

Herkesin mutfağa yarı uyur yarı uyanık bir şekilde teşrif etmesinin ardından düne göre çok daha iyi hissetmenin verdiği enerjiyle neşeyle bir şeyler anlatmaya başladım. Çayları doldurdum, masaya oturdum ama bunları yaparken de sürekli konuştum. Bir şeyler anlattım. En sonunda annem elini kaldırıp beni durdururken ne olduğunu anlamadığım için başımı iki yana salladım. "Ne oldu ?"

Annem başını omzuna doğru eğerek elindeki çatalı ağzına denk getirmeye çalışırken gözlerini yumdu, birkaç saniye kapalı tuttu ve tekrar geri açtı. "Dün yatak döşek yatan sen değil miydin ? Ne ara iyileştin de bu kadar enerji topladın ?" Elimdeki çay bardağını masaya bırakıp üstünde parmağımı gezdirirken iç çektim. Dün saatlerce Ömer ile konuştuğumu, sesimin kötü geldiğini anladığında elinde ilaç ve çikolata dolu bir poşetle odamın önüne geldiğini ve iyileşmem için çok güzel temennilerde bulunarak güzelce uyumamı sağladığını söylemeli miydim ?

Omuz silkip başımı hafifçe iki yana salladım. Bazı güzel şeyler iki kişi arasında kalmalıydı.

"Ömer cumartesi akşam için müsait olup olmadığımızı sormamı istedi." Annemin tepkisini yüz ifadesinden anlamaya çalışarak, temkinli bir şekilde devam ettim. "Hayırlı bir iş için."

Annem yutkunarak masadaki zeytinden birini ağzına attı ve bir şey demeden kendi sandalyesini çekip oturdu. Aheste aheste zeytini yerken bir cevap vermesini bekledim fakat annem bir zeytin ne kadar uzun sürede yenilebilirse o kadar uzun bir sürede yemekte kararlı gibiydi. En sonunda, nihayet ağzındaki zeytini yutup bana döndüğünde, başını sallayarak beni onaylamakla yetindi.

"Tamam. Babana da söyleriz birazdan. İtiraz etmez sanırım. Sonra da hazırlık yaparız o zaman." Nefesimi ağır ağır verdikten sonra heyecanla tezgaha dönüp hazırladığım tabakları da aldım ve masaya taşıdım. Annemin ardından sırayla Begüm ve babam da mutfağa geldikten sonra her sabah olduğu gibi masaya geçtik. Kahvaltımız normal seyrinde ilerledikten sonra yemek yemeyi sonlandırdığımızda annem hâlâ çayı içmekte olan babama döndü. Boğazını hafifçe temizledi.

"Osman Abiler cumartesi akşamı hayırlı bir iş için bize gelmeyi istiyorlarmış."

Annemin sözlerinin ardından babam duraksadı, derin bir nefes aldı ve çay bardağını yavaşça masaya bırakıp arkasına yaslandı. Bakışlarını usulca bana çevirdi. "Geldi mi yani şimdi o gün ?" Nefesini sesli bir şekilde vererek sorduğu soru dudağımı ısırmama sebep olurken belki üstümdeki bu hastalık hâlinden, belki de genel olarak duygusal bir insan olduğumdan gözlerim ani bir hızla doldu. Babam gözlerini benden çekip tek eliyle artık boşalmış çay bardağıyla oynadı.

Begonvil SokağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin