Bölüm 8

16.5K 725 36
                                    

*DÜZENLENDİ*

Bölüm 8

Mira'dan;

“Bak biraz da salata ye.”

Kaşıktaki salatayı resmen ağzıma tıkan Ateş abiye sinirle bakım. Arabada ‘yemek yiyelim mi’ diye sorduğunda evet dediğime pişman olmuştum. Son yarım saattir yemek yiyordum ve biraz daha yersem kusacaktım.

Çataldaki koca tavuğu gördüğümde sonunda isyan ettim.

“Ya yeter! Kusacağım artık!”

Bana ters ters baktıktan sonra burnumu sıkıp tavuğu kendisi yedi.

Karşımda oturan Ateş abinin -ayrıca benim- anne ve babasına baktım. Bir taraftan yemeklerini yiyor, bir taraftan gülümseyerek bize bakıyorlardı. Sevim Hanım onlara baktığımı fark ettiğinde konuşmaya başladı.

“Miracım. Nasıl, sevdin mi yemekleri?”

“Evet, çok güzeldi Sevim Hanım.”

Yüzü birden düştüğünde söylediğim şeyin farkına vardım. Doğru ya. Anne ve baba.

Zorla gülümseyip elindeki çatalı masaya bıraktı.

“Miracım, biliyorum bize alışman kolay olmayacak fakat en azından denesen. Ben senin annenim.”

Dolan gözlerini başka yöne çevirince kendimi birden çok kötü hissettim. İnsanların keyfini kaçırmıştım. Elimi masada duran elinin üstüne koydum.

“Biliyorum, deneyeceğim. Sizden tek istediğim şey zaman.”

Gülümseyip bana döndü ve elimi tutup avcumu öptü. Onları daha fazla üzmeyecektim ve uğraşacaktım.

Kurtarıcımız -siz ona Ateş abi de diyebilirsiniz- hemen ortamı neşelendirme işlemine geçti.

“Ee şimdi napıyoruz? Bence eve gidelim ve babam bize muhteşem soğuk kahvesinden yapsın. Olur mu?”

Gülümseyip ‘olur’ anlamında başımı salladım. O sırada Ateş abi babasına dönmüştü.

“Babacım. Mutfak seni bekler. Lütfen yapamam deme.”

“Kızım istiyor. Tabiki de yapacağım.”

Restoranttan çıkıp tekrar arabaya bindik. Kısa bir yolculuğun sonunda köşk tarzı bir eve gelmiştik. Arabadan inince hep beraber eve girdik.

Kocaman olan evin upuzun bir holü vardı. Ceketimi dolaba astıktan sonra Ateş abinin peşinden ilerledim. Sola döndüğünde ben de peşinden döndüm. Burası salondu.

Salon, kocamandı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Salon, kocamandı. Büyük beyaz koltuk oturmak için çok cazip görünüyordu. Hemen girişte solda kalan merdivenler üst kata çıkıyordu.

“Evet. Burası salonumuz. Nasıl?”

Abim Where stories live. Discover now