Bölüm 3

21.2K 856 135
                                    

*DÜZENLENDİ*

Bölüm 3

Mira'dan;

Dudağımdaki yaranın üzerine buz tutarken ağlamaya devam ediyordum. Babam bugün komşulardan Ateş abinin evimize girdiğini öğrenmişti. Tabi benim açıklamama izin vermeden attığı tokat dudağımın patlamasına neden olmuştu. Aslında attığı tokat beni çok fazla etkilememişti. Ama babamdan ilk kez yediğim tokat, hem de gereksiz yere yediğim bu tokat, duygusal olarak canımın çok fazla yanmasına neden olmuştu. Başımda dikilip söylenen annem ise yarama tuz biber oluyordu resmen.

“Elin adamını evimize almışsın! Sen bizim adımızı mı çıkarmaya çalışıyorsun?”

En sonunda dayanamayıp bağırdım.

“Yeter ya yeter! Ben kötü bir şey yapmadım. Abim o benim.”

“Hah. Abisiymiş. Bana bak. Bir daha ne o adamın adını ağzına alacaksın ne de onunla görüşeceksin! Duydun mu beni?”

Cevap vermeyip ağlamaya devam ettiğimde saçımdan tutup çekti. Acıyla çığlık attım.

“Bana cevap ver! Duydun mu dedim!?”

“Duydum!” diye çığlık atıp elini saçımdan çekmeye çalıştım. En sonunda beni yanlız bırakıp odadan çıktığında saç diplerimi ovmaya başladım. Ben kötü bir şey yapmamıştım. Buna rağmen dinlemeden yargılamaları beni çok üzmüştü. Fakat yine de bu yaptıkları Ateş abiyle görüşmeme engel olamazdı.

Elimdeki buzu dolabın üstüne bırakıp yorganımın altına girdim. Aslında şu an Ateş abiye haber vermek isterdim ama telefonumu elimden almışlardı.

Ağlayarak uykuya daldığım bir gecenin sonunda kendimi çok kötü hissediyordum. Başım ağlamaktan ağrıyordu. Gözlerim ise kan çanağına dönmüştü. Yine de bunları umursamayıp okul formamı giydim. Odadan çıktığımda annem ve babamı evden çıkmak üzereyken gördüm. Yine de onları umursamayıp çantamı vestiyerden aldım ve ayakkabılarımı giymeye başladım.

Evden çıkmak üzereydim ki babamın gür sesini duydum.

“Nereye gittiğini sanıyorsun sen?”

Arkamı dönüp boş bakışlarla gözlerine baktım.

“Okula.”

Açtığım kapıyı sert bir şekilde kapattı.

“Gitmiyorsun. Bundan sonra okul falan yok! Evde oturacaksın.”

Sinirden gözlerim kararırken öfkeyle bağırdım.

“Bunu yapamazsın! Ben okula gideceğim!”

Elinin tersiyle yüzüme attığı tokat yüzünden yere düşmüştüm. Bu iki olmuştu.

Düştüğüm yerden kalkmadan öfkeyle mırıldandım.

“Sen berbat bir babasın.”

Gözlerinde gördüğüm pişmanlık onu affetmeme yetmeyecekti. Yerden kalkıp odaya girdim ve kendimi yatağıma attım. O kadar mutsuzdum ki. Kendimi çok kötü hissediyordum ve sanırım Ateş abiye ihtiyacım vardı. Beni anlayan tek insanın artık o olduğunu düşünüyordum. Her ne kadar onu tanımasam bile bunu bana hissettirebiliyordu.

Ablam da nihayet okula gittiğinde evde yanlız kalmıştım. Önce kırışmaması için formamı çıkardım. Sonra da telefonum olmadığı için televizyon izlemeye başladım. Bir şeyler yaparak kafamı dağıtmaya çalışıyordum. Televizyonda izleyecek hiçbir şey bulamayınca odama gidip biraz daha uyumak için ayağa kalktım. Fakat hem ağlamamın hem de kahvaltı etmemiş olmamın etkisi ile gözlerim kararmaya, başım dönmeye başlamıştı. Koltuğa tutunmak istedim fakat tutunamadan bilincim kapandı. Son hatırladığım elimi çarptığım için düşen bebeklik fotoğrafımdı.

Abim Where stories live. Discover now