Bölüm 18

11K 455 75
                                    

*DÜZENLENDİ*

Bölüm 18

Mira'dan;

''İdil! Pişt, İdil baksana lan.''

İdil'in gözleri bana döndüğünde parmaklarımı dört işareti yaptım. Ne demek istediğimi anlamış olacak ki, birkaç saniyeliğine kağıda bakıp bakışlarını tekrar bana çevirdi. Burnunu kaşıdığında cevabın D olduğunu anlamıştım.

Evet, sınavdaydık ve kopya çekiyordum. Bütün derslerim iyi olmasına rağmen bir tek Fizik dersim iyi değildi. İdil'in ise diğer dersleri kötü, Fizik dersi çok iyiydi. O yüzden sınavlarda yardımlaşıyorduk.

Tam dönüp İdil'e sesleneceğim sırada birden Matematik hocası Melis Hanım'ın sesini duydum. Pis karı.

''Mira. Bir sorun mu var canım?''

Hızla başımı hocaya çevirdim. Buz mavisi donuk gözlerini bana çevirmiş sorgular gibi bakıyordu.

''Silgi istedim hocam. ''

''Halbuki sıranın üstünde silgi var.''

Dudağımı ısırıp sıraya baktım. Harbiden de silgim vardı. İnşallah hoca babama söylemezdi.

''Kağıdını ver ve dışarı çık Mira. Bu konuyu Mehmet Bey'le görüşeceğim.''

İtiraz edeceğim sırada hocanın kaşlarını çatmasıyla oflayıp sıramdan kalktım. Kağıdı hocaya fırlatırcasına verip sınıftan çıktım ve kantine yürümeye başladım. İlk başta kazandığım okula gitsem de annem ve babamın itirazıyla yeniden kendi okulumuza dönmüştüm. Aslında bu kadar kolay gelmezdim ama Çağlar'ın kaydı da bizim okulda olunca koşa koşa gelmiştim.

Kantine indiğimde Çağlar'ı koltuklardan birinde tek başına otururken buldum. Telefonuyla oynuyordu. Arkasından yaklaşıp birden 'BÖ' diye bağırdım. Ya da böğürmüş de olabirim emin değilim.

Korkuyla oturduğu yerde sıçradığında kahkaha atıp masaya oturdum. Telefonu masanın üzerine bırakıp gülümsedi.

''Senin sınavın yok muydu? Burada ne işin var?''

''Hoca sınavdan attı.''

Güldü.

''Hadi be. Ne yaptın da attı?''

''Kopya çektim. Yalan da uyduramayınca sınavdan kovdu. Aman, babama söylemesin de ne yaparsa yapsın.''

Pis pis sırıttı.

"O söylemezse de ben söylerim."

Gözlerimi kıstım.

"Hele bi dene..."

"Ne yaparsın? Döver misin?"

Güldüm. Cidden Çağlar gibi bir ayıyı dövebilir miydim? Farkettim de, cidden saçmalamaya başlamıştım.

"En azından denerim."

Sırtımı geriye yaslayıp gözlerimi kapattım. Fizik sınavı yormuştu. Tamam sadece 4-5 soruyu yapabilmiştim ama o bile kendimi 1. Dünya Savaşı'ndaymışım gibi hissettirmişti.

Yanıma birinin oturduğunu hissettiğimde gözlerimi açıp baktım. Çağlar oturduğu yerden kalkıp yanıma oturmuştu. Kolunu omzuma atıp beni kendine çektiğinde gülümsedim. Başımı boynuna yaslayıp gözlerimi kapattım. Belki ders bitene kadar burada kestirebilirdim.

"Mira!."

Abimin sesini duyduğumda üç gulhü bir elam okuyup kafamı kaldırdım. Şu anda bildiğim bütün küfürleri sıralayabilirdim. Ama bana gözlerini dikip bakan abime küfredemeyeceğimi bildiğimden çenemi kapadım. Bir dakika ya, abimin burada ne işi vardı?

Abim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin