Bölüm 21

10.7K 433 77
                                    

*DÜZENLENDİ*

Bölüm 21

Mira'dan;

Ellerimi son kez saçlarımdan geçirip tuvaletten çıktım. Gözlerimin kızarıklığını geçirmek için her şeyi yapmıştım ama hiçbir etkisi olmamıştı.

Ellerimi ceketimin ceplerine soktum ve kantine inmeye başladım. Çağlar masalardan birine oturmuş, elinde telefonla oynuyordu.

Yavaş adımlarla yanına ilerlemeye başladım. Gece uyuyamamıştım, az önce oldukça zor bir sınavdan çıkmıştım, ailemin sorunlarıyla uğraşıyordum, yorgundum.

Karşısına oturdum ve başımı masaya yasladım.

"İyi misin güzelim?"

Başımı kaldırmadan mırıldandım.

"Berbat."

Bir hareketlenme hissedince başımı kaldırdım. Çağlar yerinden kalkmış, yanıma oturmuştu. Kolunu omzuma attı ve beni kendine çekti.

"Merak etme. Onların birbirlerini ne kadar çok sevdiklerini biliyorsun. Eminim ki düzeleceklerdir."

"Anlamıyorsun. Bu sıradan bir kavga veya tartışma değil."

"Biliyorum. Yine de barışacaklarına inanmak istiyorum."

Başımı omzuna yasladım ve gözlerimi kapattım. Şu anda tek istediğim şey uyumaktı. Annemle babamın ne durumda olduğunu merak ediyordum.

Masanın üzerindeki telefonum çalmaya başlayınca başımı kaldırıp aramayı cevapladım.

"Efendim."

"Mira. Benim, Araf."

"Araf?"

"Birazdan size gideceğim. Haberin olsun diye aradım."

"Bizde ne yapacaksın?"

"Babam aradı. Sanırım annenle konuşacağım."

"İyi de, her şey daha da karışmasın. Zaten yeterince kötü durumdalar."

"Benimle konuşmayı annen istedi. Yoksa ben de meraklı değilim."

İç çektim ve 'hoşçakal' diyip telefonu kapattım.

"Ne olmuş?"

"Araf bugün annemle konuşacakmış."

***

Araf'tan;

Arabadan indim ve uyuşuk adımlarla eve ilerlemeye başladım. Normalde olsa bu eve adım atmazdım fakat işin ucunda kardeşlerim ve dağılmak üzere olan bir aile vardı.

Kapıya ulaştığımda zile bastım. Kapıyı babam açmıştı. Oldukça yorgun görünüyordu. Saçları dağınıktı ve gözaltları şişmişti.

"İyi misin?"

Belki bu durumda sorulabilecek en saçma soruydu ama yine de aklıma başka bir şey gelmemişti.

"İyiyim. Gel hadi."

Tedirgince içeri girdim. Büyük holde yavaşça ilerlemeye başladım. Her ne kadar istemesem de holün sonuna gelince adımlarımı durdurdum. O kadını görmek istiyor muyum, bilmiyordum.

Sola dönüp salona girdim. Babamın karısı -nam-ı değer üvey annem- koltuğa oturmuş, dalgın gözlerle duvarı izliyordu.

"Şey.."

Abim Where stories live. Discover now