1

13.3K 666 1.1K
                                    

"Younghoon abi, neden gitti ki ya!!"

"Mızmızlanıp durma."

Hyunjin gülümseyerek dese bile, Felix hızla göz devirmişti.

"Birazdan gelir."

"Gelmeyecek! Hep gelicem diyip gelmiyor!!"

Dudağını büzüp mutfaktan tabağını almış, ve masaya koymuştu. Hyunjin gülümseyerek kafasını olumsuz anlamda iki tarafa sallarken, Felix sandalyesini ona yakınlaştırmıştı.

"Çağırırım şimdi."

Gülümsemesine devam ederken dediğinde, Felixde hafif gülümseyip tabağına dönmüştü. Et vardı. Normalde eti çok severdi. Ama nedense şimdi hiç yemek istemiyordu. Yine de belki boş bir şeydir diye çatalını eline alıp et'e bastırmıştı. Kendi ağzına götürüp atmış, ve çiğnemişti. Yuttuktan hemen sonra yüzünü buruşturarak öğürmüştü.

"Felix?"

Kusacak gibi olmuştu. Bir anda etten neden nefret ederdi ki? Eti çok severdi.

"Kusacağım sanırım."

Dedikten hemen sonra yine öğürmüş ve eliyle kapatmıştı ağzını.

"K-usacağım."

Hyunjin endişeyle sandalyesinden kalkıp onun yanına gelmiş ve yüzüne bakınmıştı. Gayet iyi gözüküyordu.

"Hastahaneye gidelim mi?"

"Gerek yok. Bunun için."

Elini ağzından korkakça yavaş yavaş çekip yeniden çatalına yöneltmişti.

"Anoreksiya mı yarandı, birden?"

(Anoreksiya: Yemek yeme bozukluğu.)

Felix kafasını tatlı tatlı iki tarafa sallayarak çatalını yeniden ete bastırmış ve yeniden ağzına atmıştı. Hyunjin dikkatle onu izlerken, Felix bir süre eti çiğnemiş ama yeniden öğürmüştü.

"Felix. Kalk hastahaneye gidelim."

Hyunjin hızla onun kolundan tutup ayağa kaldırmıştı. Felix ise kusmamak için elini yine ağzına götürmüştü.

"Gerek yoktu.."

"Gerek yok muydu? Ya anoreksiya oluştuysa? Yine de gitmeliyiz."

Montlar olan dolaba doğru sürüklerken, Felix elini ağzından hiç çekmemişti.

--

"Bence sen de abarttın Hyunjin. En fazla alerjisi yaranmıştır. Anoreksiya ne alaka, cidden."

Younghoon Hyunjin'in başında durup dırdır ederken, Felix en sonunda odasından çıkmıştı.

"Al çıktı. Git sorda, için rahat olsun."

Eliyle Hyunjin'i dürttüğünde, Hyunjin telefonunu kapatıp cebine atmış ve ayağa kalkmıştı. Felix ise elinde ki alete garip bir şekilde bakıyordu.

"Ne oldu, Felix?"

"Bilmiyorum. Garip bir şey vermişti doktor, onu denedim."

Younghoon tek kaşını kaldırıp Hyunjin'e dönmüş, Hyunjin'de Younghoon'a bakmıştı.

"Neymiş o?"

Younghoon merak içinde yeniden sorduğunda Felix yutkunmuş ve bakışlarını karnına indirmişti.

"Karın ilacı verdi. O-ondan içtim."

Sesi titreyerek konuşup ardından gözlerini kaçırarak mutfağa kaçmıştı. Hyunjin ise onun bu şüpheli davranışını merak etmişti.

"Ne vermişti ona doktor?"

"Bilmiyorum. Görmedim."

İkisi de gözlerini yeniden Felix'e çevirmişti. Felix ise şok geçirmiş şekilde mutfakta durup elinde ki alete bakıyordu. Beyaz bir alet. Ne olduğu belli değildi. Küçücük bir şeydi. Doktordan aldığından beri, Hyunjin'e ve Younghoon'a göstermemişti.

"Felix yalan demez, eminim karın ilacı vermiştir."

"Aynen eminsin. Bak elinde ki alete."

Gözleriyle Felix'in elini işaret ettiğinde, Younghoon'da bakışlarını Felix'in eline indirmişti. Felix ise yutkunup elinde ki aleti hızlıca çöpe atmıştı.

"Boş bir şeydir. Sen de boş ver."

Elini Hyunjin'in omzuna koyup patpatlamış ve ceketini koltuktan alıp çıkış kapısına ilerlemişti. Hyunjin ise hala Felix'e bakıyordu. Şüpheliydi.

"Felix."

Dediği gibi Felix irkilerek arkasını dönmüştü.

"Herhangi bir sorun yok, değil mi?"

"Y-yok. Ne olacak ki."

Gözlerini kaçırarak ona bakmaya çalışmış ve dudaklarını ısırarak önüne dönüp nefes almıştı. Hyunjin ona doğru yürümeye başladığında ise onun salonda yankılanan adım seslerini duyup gözlerini büyütmüştü. Mutfakta alt dolaptan tabak almak için ellerini titreyerek uzatmış ama duyduğu yüksek sesle irkilmişti. Ona dönmeden Hyunjin'e göz ucu bakmıştı. Hyunjin telefonunu sesli şekilde masaya çarpıp çatık kaşlarıyla Felix'e bakıyordu. O kadar korkutucuydu ki, Felix ister istemez gözlerini kırpıştırıp yutkunmuştu.

"Ne oldu?"

"O zaman, doktoru ara ve her şeyin yolunda olduğunu söyle."

Dedikten hemen sonra başka bir şey demeden arkasını dönüp odasına ilerlemişti. Küçük beden ise hızlıca Hyunjin'in telefonunu eline alıp, Hyunjin'in hazır tuşladığı numaraya bakınmıştı.

"İşini bitirir bitirmez telefonumu geri getirmeyi de unutma."

Hyunjin'in sesini duyar duymaz yeniden irkilmiş, ve gözlerini hala ona diken bedene bakmıştı. Hızlı hızlı kafa sallayıp titreyen kollarıyla, arama tuşuna basıp kulağına götürmüştü. Hyunjin'in çalışma odasına gittiğinden emin olduktan sonra ise doktorun telefonu açmasını beklemişti.

"Oohh! Ben de sizin aramanızı bekliyordum, Hyunjin bey. Ne oldu Felix beyin durumu nas-"

"Benim, Felix."

Sesini net bir tonda ayarladığında, karşı taraftan bir süre ses gelmemişti.

"Ne oldu, Felixciğim? Durumun nasıl?"

Felix korkakça kafasını attığı beyaz aletin çöpüne bakmıştı. Daha sonra ise yutkunarak kafasını geri önüne çevirmişti.

"Hamileyim."

--

Allah allah

Nasıl olur bu iş

Kitabı mpreg yapma kararı aldım

Gelipte "erkek hamile mi olur" diyen olursa bu yorumu yapmak yerine vaktini verimli harcayarak sol üstte ki x tuşuna basarak gidebilir

Ama gelipte "kitap çok güzel" diyen olursa ona sarılır öperim(つ≧▽≦)つ

Babay♡

Penumbra (Pyrrhic 2) / Hyunlix  ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin