Penumbra (Pyrrhic 2) / Hyunlix ✔

18

"Kwangsu hyung-niimmm!! Size pasta yaptım!!"

Yaptığı pastanın çikolatalarını da üstüne koymayı bitirdiği zaman, hemen geri çekilerek pastaya bakmıştı.

"Efendim? Sorun ne? İyi misiniz?"

"Yoo, iyiyim. Size pasta yaptım, çok yoruldunuz bugün. Şirketten hiç ayrılmadınız."

Kwangsu gülümseyip kafa sallamıştı. Felix ise pastayı korumaya uzatmıştı.

"Daewon hyung nerede?"

"Az önce çıktı, efendim."

Felix ağır ağır kafasını sallarken kapının çalmasıyla gözlerini büyütmüş ve gülümsemişti. Koruma ise kapıya bakmak için adım atmaya yeltelenmişti.

"Jisunglar geldi!! Ben bakarım hyung!"

Korumanın elinden tutarak durdurup kapıya koşmuş, daha doğrusu koşmaya çalışmıştı. Karını biraz daha büyümüştü. Artık eskisi gibi koşamazdı.

"Hoşgeldiniz!!"

"Vay be, Felix. Evin 2 metre uzağından havuz görünüyor."

Kapı açılır açılmaz Jisung konuştuğunda Jeongin onu dürtmüştü.

"Ne var ya?"

"Yeğenimize hediye aldık, Felix!! Boş el gelmedik!"

Jeongin Jisung'un aksine, hemen elinde ki poşetleri göstermiş ve gülümsemişti. Felix de ona gülümseyip poşetleri almak için elini uzatmıştı, ama Kwangsu hemen Felix'in yerine almıştı.

"Size yük olmasın, efendim."

"Peki hyung. Geçsenize içeri!!"

Jisung hemen Seungmin ve Jeongin'den önce içeri girip etrafa bakmaya başlamıştı. Seungmin ise elini yüzüne vurarak iç çekmişti.

"Salak bu çocuk."

"Olsun, geçin."

Kapı'da duran iki beden de içeri girdiğinde, Felix kapıyı kapatmıştı. Ve onları salona yönlendirmişti.

"Oha inanamıyorum! Burası resmen villa!! Ben de babamdan villa almasını isteyeceğim."

"Hıı, o da, canım oğluşum ne zaman benden villa isteyecek diye bekliyordu."

Jeongin yüzünü buruşturarak tekli koltuğa oturmuştu.

"Niye öyle diyorsun ya?! Belki alacak?? Sonuçta biz'de zenginiz."

"Felix'in sevgilisi kadar değil."

Seungmin'de uzun koltuğa oturmadan önce söyleyip Felix'e gülümsemişti. Felix'de hemen diğer tekli koltuğa oturmuştu.

"Ajumma çıktı mı, Kwangsu hyung??"

"Çıktı, efendim."

Koruma hemen cevaplayıp, diğerlerine göz gezdirmişti.

"Herkes gitmiş biz yeni geldik."

"Sus, sus."

Seungmin, dönüp dolaşıp yanına oturan Jisung'u çimdikleyerek uyarmıştı.

"Aa!! Felix aslında ben çiçek de getirecektim yeğenime, ama Minho ona aldığımı sanınca çiçek elden gitti.."

Mutlu mutlu konuşan Jisung hâlâ gülümserken, Jeongin ile Seungmin iç çekerek Jisung'a bakmıştılar.

"Ben de sana çiçek alacağım Jisung."

"A cidden mi? Ne zaman? Neden?"

Jeongin'in sorusunu ciddiye alıp ona gülümserken, Seungmin arkadan kafasına vurmuştu Jisung'un.